7. Hukuk Dairesi 2021/3488 E. , 2021/3338 K.
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/09/2017 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 12/10/2020 tarihli hükmün Sakarya Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalılardan ... ... vekili tarafından talep edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine, kamu düzenine ilişkin husus nedeniyle (yargılama harcı yönünden) yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı davalılardan ... vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 20/01/2021 tarihli karar ile, davalılardan ... vekilinin istinaf başvurusunun esas itibariyle reddine, harcın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermiştir.
Hükmü, davalılardan Reha ... vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/b-2 maddesinde, “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir”. 359/2 maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve terddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”. hükümlerine yer verilmiştir.
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanısına varırsa, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir. (HMK. m. 353/b-1).
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararındaki maddi hataların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak (HMK. m. 360, m. 183) aynı kararı verir; yani istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir (Karş: İYUK m. 45/3, c.2).
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde, istinaf mahkemesi aşağıdaki kararları verebilir;
a) İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
b) İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ekim 2016 s. 698).
Öte yandan, HMK’nun “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları yargılama giderleri arasında sayılmış, “Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı, Bölge Adliye Mahkemelerinin tasdik veya işin esasasını hüküm altına aldığı kararları içinde bu oranda karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. madde düzenlenmesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28/09/2018 tarih, 2018/2 Esas, 2018/8 sayılı Kararının gerekçesinde ise; düzelterek onamanın yargılama giderlerinden olan onama harcı bakımından bozma kararı niteliğinde olması, aslında bozulması gereken bir kararın, bozma sebebinin yeniden yargılamayı gerektirmeyecek mahiyette görülmesi nedeniyle yasanın verdiği takdir yetkisine istinaden onanmasına karar verilmesi, bunun yanında onama kararlarında harç alınacağına yönelik yasal bir düzenleme bulunmaması karşısında, düzelterek onama kararlarında onama harcı alınmayacağı görüşü benimsenmiştir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Dava konusu kararda Bölge Adliye Mahkemesi davalılardan ... vekilinin istinaf talebini değerlendirerek esas itibariyle reddine, karar ve ilam harcının 22.770,00 TL yerine 34.155,00 TL olarak hesaplandığını gerekçe yaparak, ilk derece mahkemesi kararını düzelterek yeniden hüküm kurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi gibi işin esası ile ilgili hüküm oluşturarak davacının davası kabul edilmiş ve harç düzeltilmiştir. Hükmün “B.” fıkrasında ise, davalılardan ...’nın istinaf talebinin kabul edilmediği gerekçesiyle sanki ilk derece mahkemesi kararı doğru ve geçerliymiş gibi, başka bir ifadeyle ilk derece mahkemesi kararı tasdik edilmiş gibi hükmün “A” bendindeki karar ve ilam harcı miktarı kadar, mükerrer olacak bir şekilde istinaf harcının bu davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi İlk Derece Mahkemesi kararını Yargıtay gibi düzelterek onayamadığından, düzeltme işlemini ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp geçersiz hale getirdikten sonra ve yeniden hüküm tesisi suretiyle gerçekleştirdiğinden, ilk derece mahkemesi kararı tasdik edilmediği için istinaf harcına hükmedilmesi mümkün değildir.
Bölge Adliye Mahkemesi tasdik etmediği bir karar için istinaf harcı alamaz.
Taraflardan birisinin istinaf talebinin kabulü ve yeniden hüküm kurulması işlemi, aslında başlı başına bir istinaf yargılaması işlemidir. Bölge Adliye Mahkemesi bu aşamada işin esası ile ilgili hüküm verdiğinden, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi harca hükmedilmeli ve ayrıca hükmün başka bir bölümünde istinaf yargılamasına yönelik mükerrer ve çelişkili hüküm kurulmamalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi bu kararıyla hem ilk derece mahkemesi sıfatıyla hüküm altına aldığı miktar üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmetmekte, hem de ilk derece mahkemesi kararını doğru bularak tasdik etmiş gibi mükerrer harç almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesinde, “Temyiz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde Yargıtay, kararı düzelterek onayabilir. Esas yönünden kanuna uygun olmayan kararlar ile hâkimin takdir yetkisi kapsamında karara bağladığı edalar hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalılardan Reha ...’dan mükerrer harç alınmasına karar verilmesi doğru olmadığından, mükerrer harç alınmasına dair fıkranın hükümden çıkartılarak kararın bu yönde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 20/01/2021 tarih, 2020/1098 Esas, 2021/138 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının “Davalılardan Reha ...'nın istinaf talebi reddedildiğinden alınması gereken 13.662,00 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 8.538,00 TL istinaf harcının mahsubu ile eksik alınan 5.124,00 TL harcın ilk derece mahkemesi kararını istinaf eden işbu davalıdan alınarak maliye hazinesine gelir KAYDINA,” şeklindeki “B)” maddesinin hükümden çıkartılmasına, HMK’nın 370/2 maddesi gereğince Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 30/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.