Hukuk Genel Kurulu 2019/709 E. , 2021/1534 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 37. İş Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı davacı vekilinin temyizi nedeniyle Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı Baytekin İnşaat Elektrik Temizlik Gıda Yemek Üretim Nakliye Güvenlik ve Bilgisayar Hizmetleri Sanayi Ticaret Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı şirket vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Zonguldak Belediyesinden 2009 yılında ihale aldığını, ihalenin başından 01.03.2011 tarihine kadar 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesi (ı) bendi gereği %5 Hazine yardımından yararlandığını, 25.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinde yapılan değişiklik ile kamudan ihale alan işyerleri için Hazine teşviklerinin kaldırıldığını, 6111 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesindeki düzenlemeye göre 01.03.2011 tarihinden önce ilanı yapılmış ya da ihalesi tamamlanmış işler hakkında uygulanmaması gerektiğini, buna rağmen Kurumun 01.03.2011 tarihinden itibaren müvekkili şirketi Hazine teşvikinden yaralandırmayarak fazladan prim tahsil ettiğini ileri sürerek, Hazine yardımı olarak ödenmemesi gerektiği hâlde tahsil edilen 119.256,71TL’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK/Kurum) vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin 01.03.2011 tarihine kadar Hazine yardımından yararlandığını, 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin (ı) bendinde 6111 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile yapılan değişiklilik sonrası 01.03.2011 tarihinden sonraki dönemde bu teşvikten yararlandırma imkânı bulunmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı:
6. Ankara 37. İş Mahkemesinin 04.08.2016 tarihli ve 2016/485 E., 2016/258 K. sayılı kararı ile; 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin (ı) bendi kapsamında işverence ödenmesi gereken primin (5) puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı, bu miktarın karşılanmaması hâlinde sebepsiz zenginleşenin Hazine olacağı, bu nedenle husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle pasif husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Kararı:
7. Ankara 37. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
8. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 31.10.2016 tarihli ve 2016/8 E., 2016/8 K. sayılı kararı ile; uyuşmazlığın Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşvikinden yararlanamayan davacının bu hakka sahip olup olamadığı noktasında toplandığı, davacının 01.03.2011 tarihinden itibaren bu hakkı olmadığını belirten Kurum tarafından muaraza çıkartıldığından mahkemece, işin esasına girilerek davacı işverenin 5510 sayılı Kanunun 81/1-(ı) bendindeki şartları taşıyıp taşımadığı ve buna bağlı olarak prim teşvikinden yararlanma hakkına sahip olup olmadığı hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı:
9. Ankara 37. İş Mahkemesinin 10.05.2017 tarihli ve 2016/1398 E., 2017/216 K. sayılı kararı ile; 6111 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesinde yapılan düzenlemenin Kamu İhale Kanunu ile ilgili olup 5510 sayılı Kanunu’un 81/1-ı maddesinin uygulanmasına devam edileceğine dair hüküm içermediği, davacının talebinin ise 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi ile ilgili olup, davacının 01.03.2011 tarihine kadar Hazine teşviki uygulamasından yararlandırıldığı ancak 6111 sayılı Kanun ile bu uygulamanın kaldırıldığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Kararı:
10. Ankara 37. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
11. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarihli ve 2017/2362 E., 2018/320 K. sayılı kararı ile; mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Özel Dairenin Bozma Kararı:
12. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
13. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarihli ve 2018/2729 E., 2018/5143 K. sayılı kararı ile; “..27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 17.madde ile:
“Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu'nca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumu'nun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.”
Mahkemece, yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren Ek m.17 hükmüne göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davaların konusuz kalacağı ancak bu konuda karar verme yetkisinin ilk derece mahkemesi'ne ait olduğu, davacı Baytekin İnş. Elektrik Temizlik Gıda Yemek Üretim Nakliye Güvenlik ve Bilgisayar Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin temyiz talebinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğinden anılan yasa maddesi kapsamına göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir....” gerekçesi ile sair hususlar incelenmeksizin karar bozularak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Direnme Kararı:
14. Ankara 37. İş Mahkemesinin 14.09.2018 tarihli ve 2018/204 E., 2018/377 K. sayılı kararı ile; 7103 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen Ek 17. maddede herhangi bir teşvikten yararlanma hakkı bulunduğu hâlde hiç yararlanmamış olanlar ya da bir teşvikten yararlanmışken başka bir teşvikten yararlanması mümkün olanlar için yararlanılmış teşviki değiştirme talebinde bulunanlar ya da teşvikten yararlanabilecekken Kurumdan talepte bulunup da yararlandırılmayanlar bakımından yeni düzenlemeler getirildiği, davacının 01.03.2011 tarihinden sonra %5 Hazine yardımından yararlanma hakkı bulunmadığı, dolayısıyla yasada tanınan yeniden başvurunun sonucu değiştirmeyeceği, olmayan bir hak ile ilgili açılmış dava bakımından 7103 sayılı Kanun’un daha önce hakkı bulunup da yararlanmayanlar ya da Kurumca yararlandırılmayanlar bakımından düzenleme getirdiğinden eldeki davada uygulanamayacağı, Kanun gereği Hazine yardımından yararlanma hakkı olmayan işverenlerin açtığı davada 7103 sayılı Kanun hükmü ileri sürülerek davanın konusuz kaldığına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
15. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
16. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 6111 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) maddesinde yapılan değişiklik sebebi ile 01.03.2011 tarihinden itibaren %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin 01.03.2011 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) maddesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak fazla ödendiği iddia edilen primin tahsili istemine ilişkin eldeki davada yargılama sırasında yürürlüğe giren 27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 17. maddenin 4. fıkrası gereği karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
17. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında öncelikle direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
IV. GEREKÇE
18. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
19. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
20. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, yeni hüküm olarak kabul edilir.
21. Somut olayda; fazladan ödenen primlerin iadesi istemiyle açılan eldeki davada mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı davacı vekilinin temyizi nedeniyle Özel Dairece karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanun’un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen Ek 17. madde hükmüne göre maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davaların konusuz kalacağı ancak bu konuda karar verme yetkisinin ilk derece mahkemesine ait olduğu, davacı vekilinin temyiz talebinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozulması sonrası, mahkemece kanun koyucunun teşviklerden yararlanma hakkı olanlar için düzenleme yaptığı, daha önce yararlanma hakkı bulunmayanlara yeni haklar tanınmadığı, 7103 sayılı Kanun’un eldeki davada uygulanamayacağı, anılan hükmün yararlanma hakkı bulunan ancak daha önce yararlanmak için başvurmayan ya da yararlanma hakkı bulunup da Kurumdan talepte bulunduğu hâlde Kurumca talebi kabul edilmeyen işverenler bakımından düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
22. Görüldüğü üzere mahkemece bozma kararından sonra Özel Daire bozma kararında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen 7103 sayılı Kanun’un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen Ek 17. madde değerlendirilmek suretiyle yeni bir karar verilmiştir.
23. Bu durumda ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm bulunmaktadır.
24. Hâl böyle olunca yeni hükme yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmelidir.
25. Bu nedenle dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.