DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/573 E. , 2021/3521 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/573
Karar No : 2021/3521
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI): ...vasisi ...
2- (DAVALI): ...Kurulu
VEKİLİ: Av ....
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 30/01/2020 tarih ve E:2016/58914, K:2020/385 sayılı kararının davacı tarafından esastan, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin kararın iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yeniden inceleme talebinde bulunduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini ve 100.000 TL manevi tazminatın dava konusu karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 30/01/2020 tarih ve E:2016/58914, K:2020/385 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde görülmemiş,
'Maddi Olay ve Hukuki Süreç' ile 'İlgili Mevzuat'a yer verilmiş; 'Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç', 'FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler', 'Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü', 'Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği' başlıkları altında genel; 'Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi' başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla reddedildiği, söz konusu istinaf kararının Yargıtay .... Ceza Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile onanmasına karar verilerek davacı hakkında verilmiş olan mahkumiyet kararının kesinleştiği,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında hakkında düzenlenen iki adet 'ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı'nın incelenmesinden; davacının ...ve ...ID numaralarıyla, kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yeniden inceleme talebinde bulunduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini ve 100.000 TL manevi tazminatın dava konusu karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği,
Davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin HSK Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararına karşı Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu nezdinde yapılan yeniden inceleme istemine, HSK Genel Kurulunca 60 gün içerisinde cevap verilmemek suretiyle oluşan zımni ret işleminin iptali istemine yönünden ise; davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı kararın, bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin HSK Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile reddedilmesi suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından dava konusu edilen kesinleşmiş bu kararın iptali isteminin incelenmesi gerektiği,
Bununla birlikte, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı karara ilişkin yeniden inceleme talebine davalı idarece 60 gün içerisinde cevap verilmemesi suretiyle oluştuğu öne sürülen zımni ret işlemine ilişkin iptal istemi yönünden ise, bu istemin yukarıda yer verilen gerekçe uyarıca ortada oluşmuş bir zımni ret işleminden bahsedilemeyeceğinden incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
davanın kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, hakkında ihraç kararı tesis edilirken hiçbir aşamada savunmasının alınmadığı, bunun sonucu olarak da Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan savunma hakkının ihlal edildiği; bu hakkının bertaraf edilmesinin adil yargılanma hakkının da ihlali anlamına geldiği; dış müdahaleye açık olduğu, emir ve talimat aldığı yönünde somut bir iddia ya da delil bulunmadığı; delillerin, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği tarihten öncesine dair olduğu; dava konusu edilen işlemlerin aslında meslekten çıkarma işlemi olduğu ve bu nedenle usulüne uygun bir soruşturma yapılmadan ve savunma alınmadan verilen bu kararların hukuka aykırı olduğu; dava konusu işlemlerin, bireye özgü olmayan, kişiselleştirme içermeyen işlemler olduğu; temyize konu kararda da kendisi ile ilgili tek bir kelime olmadığı; ByLock konusunda teknik bir inceleme yapılmadan delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu; tanık beyanları yönünden varsayımsal ve gerekçesi yetersiz bir değerlendirme yapıldığı; idari işlemin sebep, maksat, konu ögelerinden yoksun olarak tesis edildiğinden ve sadece tarafını cezalandırma amacıyla verildiğinden hukuka aykırı olduğu; salt istihbari bilgilere dayanılarak keyfi ve hukuka aykırı olarak cezalandırıldığı; uluslararası sözleşmelere, Anayasa'ya ve 2802 sayılı Kanun'a aykırı olarak tesis edilen işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 'Manevi Tazminat davalarında ücret' başlıklı 10. maddesinin 3. bendinde, bu davaların tamamının reddi durumunda vekalet ücretinin, Tarife'nin İkinci Kısmının İkinci Bölümüne göre hükmolunacağı, 4. bendinde ise, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceğinin kural altına alındığı, Daire kararında reddedilen manevi tazminat istemi yönünden idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen ret kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının redde ilişkin kısmının onanmasına, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile reddedilen manevi tazminat istemi yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
'a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması' sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Beşinci Dairesi kararı esası yönünden, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın esastan bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 'Manevi tazminat davalarında ücret' başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında, 'Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur' hükmüne; 4. fıkrasında, 'Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.' hükmüne yer verilmiştir.
Temyize konu kararda, davacı aleyhine, 2020 yılı Avukatlık Agari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000,00-TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile bu karar karşı yapılan yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin kararın iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yeniden inceleme talebinde bulunduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini ve 100.000 TL manevi tazminatın dava konusu karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açıldığı, Dairenin yukarıda belirtilen kararıyla davanın kısmen esastan, kısmen incelenmeksizin reddine karar verildiği, davalı idare lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan 2020 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tek bir vekalet ücretine hükmedildiği, manevi tazminat istemi açısından ayrı bir kalem olarak vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
Bu durumda, davalı idare lehine reddedilen manevi tazminat istemi açısından vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik söz konusu eksikliğin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, temyize konu kararın hüküm fıkrasındaki, 'Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000,00-TL vekalet ücretinin' ifadesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ile İkinci Kısmının İkinci Bölümü uyarınca; 'Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000,00-TL vekalet ücreti ile reddedilen manevi tazminat istemi yönünden belirlenen 3.000,00-TL vekalet ücretinin' şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen incelenmeksizin reddine, kısmen reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 30/01/2020 tarih ve E:2016/58914, K:2020/385 sayılı kararının hüküm fıkrasının 'Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ...-TL vekalet ücreti ile reddedilen manevi tazminat istemi yönünden belirlenen ...-TL vekalet ücretinin' şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 30/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm fıkrasında davalı idare lehine reddedilen manevi tazminat istemi yönünden ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, avukatlık ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu, 326. maddesinde ise, avukatlık ücretinin de aralarında bulunduğu yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükümleri yer almıştır.
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinde ise, 'Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir. ' hükmüne yer verilmiştir.
2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 'Manevi tazminat davalarında ücret' başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında 'Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur' hükmüne, 4. fıkrasında 'Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.' hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin kararın iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yeniden inceleme talebinde bulunduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini ve 100.000 TL manevi tazminatın dava konusu karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açıldığı, Dairenin yukarıda belirtilen kararıyla davanın kısmen esastan, kısmen incelenmeksizin reddine karar verildiği, davalı idare lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan 2020 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tek bir vekalet ücretine hükmedildiği, manevi tazminat istemi açısından ayrı bir kalem olarak vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
Ayrıca, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti hakkında esas hükümle birlikte karar verilmesi, bu haliyle vekalet ücretine de esas hakkında kararı veren Dairece hükmedilmesi gerekmektedir.
Her ne kadar 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde temyiz incelemesinde Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiş ise de, reddedilen manevi tazminat istemi yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmamış olmasının maddi hata kapsamında değerlendirilebilecek bir husus olmadığı, Daire kararının reddedilen manevi tazminat istemi yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın aynen onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.