DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/131 E. , 2022/1189 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/131
Karar No : 2022/1189
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) :…
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Barosu stajyer listesine kayıtlı olarak avukatlık stajı yapan davacının, Baro levhasına avukat olarak yazılmasına ilişkin Isparta Barosu Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının uygun bulunmamasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Avukatlık stajını usulüne uygun olarak ve raporlu süre dışında kesintisiz olarak tamamlayan ve staj bitim belgesi alan davacının, Baroya avukat olarak yazılmasına dair Isparta Barosu Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının uygun bulunmamasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararında ve bu kararın onaylanmasına dair Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davalı idarelerden Adalet Bakanlığının istinaf başvurusunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay ilgili dairesine temyiz yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/03/2021 tarih ve E:2017/4990, K:2021/1263 sayılı kararıyla;
Olayda, 1 yıl ücretsiz izin alarak 15/10/2014 tarihinde avukatlık stajına başlayan davacının, sağlık mazereti sebebiyle raporlu bulunduğu süre kadar ilk altı aylık adliye stajının uzaması sebebiyle ücretsiz izninin bittiği tarih olan 15/10/2015 tarihinde almış olduğu 38 gün yıllık izin süresi içerisinde stajının kalan 37 günlük kısmını tamamladığının anlaşıldığı; mevcut durumun, Avukatlık Kanunu'nun 23. maddesinde belirtilen stajın kesintisiz yapılması gerektiğine ilişkin kurala aykırı olmamakla birlikte yıllık izin süresi içerisinde davacının özlük hakları korunduğundan, son 37 günlük kısmı yıllık izin alarak tamamlayan davacının avukatlık stajı, aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görevin avukatlık mesleğiyle bağdaşmayacağını açıkça kurala bağlayan Kanun'un 11. maddesine uygun bulunmadığından, davacının Baro levhasına yazılmasına ilişkin Isparta Barosu Yönetim Kurulu kararının uygun bulunmamasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin Adalet Bakanlığı işleminde hukuka aykırılık görülmediği,
Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptali yolunda hüküm veren İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Ücretsiz izin süresi içerisinde Avukatlık Kanunu'nun 11. maddesine uygun olarak ve kesintisiz bir şekilde avukatlık stajını yapan ancak sağlık durumu sebebiyle stajına ara verdiği süreleri de sonradan yıllık izin kullanarak tamamlamak durumunda kalan davacının, mevcut sağlık problemi sebebiyle raporlu olduğu sürenin haklı mazeret kabul edilerek sonradan yıllık izin kullanmak suretiyle tamamlaması ve baro levhasına avukat olarak yazılmasında hukuka ve hakkaniyete aykırılık bulunmadığı; aksi yönde tesis edilen Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin Adalet Bakanlığı işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından, davacının … İdari Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığında yazı işleri müdürü olarak görevli iken 15/10/2014 tarihinde ücretsiz izne ayrılarak bir yıllık avukatlık stajını … Barosu stajer listesine yazılı olarak 15/10/2014 - 21/11/2015 tarihleri arasında tamamladığı, ancak stajını tamamladığı 21/11/2015 tarihinden önce 15/10/2015 tarihinde ücretsiz izin süresinin sona ermesi üzerine 15/10/2015 tarihinde fiilen göreve başlayarak 21/11/2015 tarihine kadar yıllık izin kullanmak suretiyle stajına devam edip bitirdiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca yıllık izin esnasında ilgilinin aylık ve özlük haklarının korunduğu, bu durumda ücretsiz izni biten ilgilinin görevine başlayarak akabinde yıllık izin kullanarak stajının son 37 gününü bu şekilde tamamladığı ve bu süre zarfında aylık ve özlük haklarının korunduğu dikkate alındığında yapmış olduğu stajın 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görevin avukatlıkla birleşemeyeceğini hükme bağlayan 11. maddesi uyarınca geçersiz olduğu, kaldı ki, davacının stajının usulune uygun olarak yapıldığının kabul edilmesi halinde dahi halen Antalya İdari Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığında yazı işleri müdürü olarak görevine devam ettiğinin belirlenmesi karşısında bu görevin anılan Kanun'un 11. maddesi uyarınca avukatlıkla bağdaşmadığı gibi 12. maddesi uyarınca da avukatlıkla birleşebilen işlerden olmadığı nazara alındığında davacının Baro levhasına avukat olarak yazılmasının mümkün olmadığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 'İstinaf' başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında; 'Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.' kuralı yer almaktadır.
Anılan Kanun'un 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinde; 'Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasının aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.' hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 48. maddesinin 6. fıkrasında; 'Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.' hükmü, 7. fıkrasında ise; 'Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir. ' hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştaya temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık, Isparta Barosu stajyer listesine kayıtlı olarak avukatlık stajı yapan davacının, Baro levhasına avukat olarak yazılmasına ilişkin Isparta Barosu Yönetim Kurulu kararının uygun bulunmamasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün işleminden kaynaklanmaktadır.
Buna göre, dava konusu işlemlerin, davacının bir meslekten veya kamu görevinden çıkarılması sonucunu doğuran bir yönü bulunmadığı, uyuşmazlığın henüz baro levhasına yazılma aşamasında doğduğu, dolayısıyla temyiz istemine esas teşkil eden kararın, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan 'kesin' kararlarından olduğu sonucuna varılmakta olup, temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, Bölge İdare Mahkemesince verilen ilk kararın Danıştay Dairesince temyiz incelemesinin yapılmış olmasının ve temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında temyiz yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen temyiz yolu öngörülmeyen davalarda ilgilisine temyiz hakkı vermeyeceği de açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Adalet Bakanlığının TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2577 sayılı Kanun'un 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında bölge idare mahkemelerince verilen kararların Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrasında; 'Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.' hükmüne, 66. maddesinde; 'Her avukat, bölgesi içinde sürekli olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılmakla, yükümlüdür.
Bir baro levhasına yazılmış olan avukat, sürekli olmamak şartiyle, memleketin her yerinde avukatlık yapmaya yetkilidir.' hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacının avukatlık mesleğini icra edebilmesi, baro levhasına yazılmasını zorunlu kıldığından, dava konusu işlemin mahiyeti nedeniyle belli bir meslekten çıkarılma sonucunu doğuran işlemlerden olduğunun kabulü ile dava konusu işleme karşı açılan dava hakkında bölge idare mahkemelerince verilen kararın Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken Bölge İdare Mahkemesi kararının kesin olduğu gerekçesiyle davalı idarelerden …Bakanlığının temyiz isteminin reddi yolundaki karara katılmıyoruz.