4. Ceza Dairesi 2018/3248 E. , 2018/11052 K.
Sanıklar ... ve ... hakkında yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetlerine dair İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26/11/2013 gün ve 2012/99 esas, 2013/820 karar sayılı hükümlerin sanıklar tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı kararıyla,
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ...'a yükletilen hakaret ve tehdit, katılan ... Konak'a karşı yaralama, sanık ...'a yükletilen yaralama ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş,sanıklar ... ve ...'ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA,
2-Sanık ...'a yükletilen müşteki ...'e karşı yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Müştekinin yargılama aşamasındaki anlatımında, sanık ...'un kendisine vurduğunu, diğerlerinin vurmadığını belirtmesi, soruşturma aşamasındaki anlatımında ise, sanıkların kendilerine saldırdığını belirtmesi karşısında, beyanlar arasında bulunan çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA,
karar verilmiştir.
I-İTİRAZ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/05/2018 gün ve KD-2018/37430 sayılı yazısı ile,
'İTİRAZ EDİLEN KARAR : Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 22/02/2016 tarih ve 2015/27472 Esas ve 2016/3013 Karar sayılı ilamı,
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı,
KONUNUN TAKDİMİ : İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, 27/01/2012 tarih ve 2012/4046 Esas sayılı iddianamesiyle, Olay tarihinde Karabağlar Yeşilyurt Ant Caddesi üzerinde bulunan Brothers Bar isimli işyerini katılanların işlettiği, barın kapatılma saatinin yaklaşması üzerine işletenlerin müşteki sanıkları uyardıkları, bu yüzden tartışma çıktığı, barın önünde tartışmanın devam ettiği, müşteki sanık ...'ın katılan ...'a bıçakla vurarak yaraladığı, aynı sırada müşteki sanık ...'e karşı da yumrukla vurmak suretiyle basit şekilde yaraladığı, yine kavga sırasında aynı müşteki sanıklar ... ve ...'un katılanlara karşı 'sizin mekanınızın a...koyarım, yarın mekanı açabilecek misiniz, mekanınızın camını çerçevesini indirmezsek biz neyiz, buradan cenaze çıkacak' demek suretiyle hakaret ve bıçakla tehdit suçunu işledikleri, katılan sanık ...'un aynı zamanda müşteki sanık ...'e karşı tekme ile vurarak basit şekilde yaraladığı, müşteki sanık ... Güristan'ın da müşteki sanıklar Nihat ve Doğan ile birlikte bıçak çekerek katılanlara karşı aynı şekilde tehdit suçunu işledikleri ileri sürülerek haklarında kamu davası açıldığı,
İzmir 14.Asliye Ceza Mahkemesinin , 26/11/2013 tarih ve 2012/99 Esas ve 2013 820 Karar sayılı ilamıyla, 1- müşteki sanık ... Çaylar hakkında a- TCK 86/2, 86/3-e, 62. md 5 Ay Hapis TCK 53/1. md (katılan ...'e yönelik) b- TCK 86/2, 62. md 3 Ay 10 Gün Hapis ve TCK 53/1. md ( müşteki Yavuz Demir'e yönelik) c- TCK 125/1, 43/2, 62. md 3 Ay 3 Gün Hapis ve TCK 53/1. md (tüm müştekilere yönelik) d- TCK 106/2-a, 43/2 62. md 1 Yıl 8 Ay
Hapis ve TCK 53/1. md 2-katılan sanık ... hakkında, a- TCK 86/2, 62. md 3 Ay 10 Gün Hapis ve TCK 53/1. md ( katılan ...'e yönelik) b- TCK 125/1, 43/2, 62. md 3 Ay 3 Gün Hapis ve TCK 53/1. md c- Beraat 3- müşteki sanık ... hakkında a- TCK 125/1, 43/2, 62. md 3 Ay 3 Gün Hapis ve C.M.K'nun 231/5. md HAGB ( tüm katılanlara yönelik ) b TCK 25. md Ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar ( müşteki ...'e yönelik) mahkumiyet karar verildiği,
Hüküm müşteki sanık ... ve katılan sanık ... tarafından yasal süresi içinde temyiz edildiği, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 22/02/2016 tarih ve 2015/27472 Esas ve 2016/3013 Karar sayılı ilamıyla 1-Sanık ...'a yükletilen hakaret ve tehdit, katılan ... Konak'a karşı yaralama, sanık ...'a yükletilen yaralama ve hakaret eylemleriyle ilgili olarak sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmediği ancak hükümde yer alan ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak hükmün düzeltilmesine, ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verildiği, 2- müşteki sanık ...'ın katılan ...'e yönelik yaralama suçuyla ilgili olarak Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Müştekinin yargılama aşamasındaki anlatımında, sanık ...'un kendisine vurduğunu, diğerlerinin vurmadığını belirtmesi, soruşturma aşamasındaki anlatımında ise, sanıkların kendilerine saldırdığını belirtmesi karşısında, beyanlar arasında bulunan çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, bozmayı gerektirdiği nedenle, hükmün yazılı nedenlerle bozulmasına karar verildiği,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 22/02/2016 tarih ve 2015/27472 Esas ve 2016/3013 Karar sayılı ilamının hukuka aykırı nitelikte olduğu, Dairece yapılan temyiz incelemesinde önce, katılan ..., ... müşteki sanık ...'in sanıklar ..., ... ve ...'a yönelik şikayetlerinden vazgeçtiklerine ilişkin İzmir 14.Asliye Ceza Mahkemesine dilekçe verdikleri ancak 4 Ceza Dairesince bu dilekçelerin dikkate alınmadığı takibi şikayete bağlı hakaret ve basit yaralama suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı nitelikte bulunduğundan,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 22/02/2016 tarih ve 2015/27472 Esas ve 2016/3013 Karar sayılı ilamının itirazen kaldırılarak, müşteki sanık ... Çaylar hakkında 1- TCK 86/2, 62. md 3 Ay 10 Gün Hapis ve TCK 53/1. md ( müşteki Yavuz Demir'e yönelik) 2- TCK 125/1, 43/2, 62. md 3 Ay 3 Gün Hapis ve TCK 53/1. md (tüm katılanlara yönelik) diğer katılan sanık ... hakkında 1- TCK 86/2, 62. md 3 Ay 10 Gün Hapis ve TCK 53/1. md ( katılan ...'e yönelik) 2- TCK 125/1, 43/2, 62. md 3 Ay 3 Gün Hapis ve TCK 53/1. md ( tüm katılanlara yönelik) suçlarla ilgili mahkumiyet kararlarının kesinleşmediği ve
söz konusu işlenen suçların takibi şikayete bağlı bulunduğu ve katılanların şikayetten vazgeçme dilekçeleri Yargıtay 4 Ceza Dairesinin temyiz incelemesinde önce 13/03/2014 (... hk) 18/02/2014 (... hk) 19/02/2014 (... hk) İzmir 14.Asliye Ceza Mahkemesine vermiş olduklarının anlaşılması karşısında,
Müşteki sanık ... ve katılan sanık ... hakkında adı geçen yaralama ve hakaret suçlarından kamu davasının düşürülmesine ve diğer takibi şikayete bağlı olmayan silahla tehdit ve bıçakla yaralama suçlarına yönelik olarak hükümün onanmasına karar verilmesi istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ : İtiraza konu uyuşmazlığın, müşteki sanık ... ile katılan sanık ...'un işlediği kabul edilen yaralama ve hakaret suçlarına yönelik verilen mahkumiyet kararlarının müştekilerin hüküm tarihinden sonra şikayetten vazgeçme dilekçelerinin temyiz incelemesi aşamasında dikkate alınıp alınamayacağına ve sanıklar hakkında kamu davasının düşürülmesine karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73. maddesine göre;
(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
(8) Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.
5237 sayılı TCY'nın “soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar” başlıklı 73. maddesinin 4. fıkrası; “Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz” hükmünü amir olup, fıkranın açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda, suçtan zarar görenin hükmün kesinleşmesine kadar şikayetten vazgeçmesi halinde kamu davasının düşmesine karar verilir.
Sanıkların işlemiş olduğu hakaret ve yaralama suçları suç tarihi olan 05/09/2011 tarihi itibariyle şikayete bağlı olup sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi halinde davayı düşürücü nitelikte olup; bu vazgeçme hüküm kesinleşmeden önce yapılması halinde yukarıda belirtildiği üzere davanın düşürülmesi neticesini doğuracaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; Maddi olayda, Brothers Bar isimli işyerini katılanların işlettiği, barın kapatılma saatinin yaklaşması üzerine işletenlerin müşteki sanıkları uyardıkları, bu yüzden tartışma çıktığı, barın önünde tartışmanın devam ettiği, müşteki sanık ...'ın katılan ...'a bıçakla vurarak yaraladığı, aynı sırada müşteki sanık ...'e karşı da yumrukla vurmak suretiyle basit şekilde yaraladığı, yine kavga sırasında aynı müşteki sanıklar ... ve ...'un katılanlara karşı 'sizin mekanınızın a...koyarım, yarın mekanı açabilecek misiniz, mekanınızın camını çerçevesini indirmezsek biz neyiz, buradan cenaze çıkacak' demek suretiyle hakaret ve bıçakla tehdit suçunu işledikleri, katılan sanık ...'un aynı zamanda müşteki sanık ...'e karşı tekme ile vurarak basit şekilde yaraladığı şeklinde gerçekleşen eylemlerde,
Sanıklar hakkında yaralama ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet kararlarının sanıklar tarafından temyiz edilmesi sonrasında, dosyanın Yargıtay 4 Ceza Dairesince temyiz incelemesi için bulunduğu ve Özel Daire tarafından dosyanın incelenerek hükmün kısmen düzeltilerek onandığı ve kısmen bozulduğu 22/06/2016 tarihinden önce,
Katılanlar ..., ... ve ...'in sanıklar ... ve ... hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini belirtir dilekçesinin 18/02/2014, 19/02/2014 ve 13/03/2014 tarihinde Yargıtay ilgili Ceza Dairesine sunulmak üzere yerel mahkemeye verildiği ve belirtilen dilekçenin dosya içerisinde bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Şikayete bağlı hakaret ve yaralama suçu yönünden katılanların şikayetten vazgeçmesine bağlı olarak kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği ancak dosya içerisinde bulunan dilekçelerin katılanlar tarafından verilip verilmediğinin tespiti ve sonucuna göre değerlendirme yapılması zorunluluğu nedeniyle hükmün bozulmasına ve diğer şikayet bağlı bulunmayan suçlarla ilgili hükümlerin onanmasına karar verilmesi istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
SONUÇ VE İSTEK: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 22/02/2016 tarih ve 2015/27472 Esas ve 2016/3013 Karar sayılı kısmı bozma kısmı düzeltilerek onama ilamının KALDIRILMASINA,
3- İzmir 14.Asliye Ceza Mahkemesinin , 26/11/2013 tarih ve 2012/99 Esas ve 2013 820 Karar sayılı kararında sanıklar ... ve ... hakkında hakaret ve yaralama suçlarından verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgili olarak Katılanlar ..., ... ve ...'in sanıklar ... ve ... hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini belirtir dilekçesinin 18/02/2014, 19/02/2014 ve 13/03/2014 tarihinde Yargıtay ilgili Ceza Dairesine sunulmak üzere yerel mahkemeye verildiğinin anlaşılması karşısında, kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği ancak dosya içerisinde bulunan dilekçelerin katılanlar tarafından verilip verilmediğinin tespiti ve sonucuna göre değerlendirme yapılması zorunluluğu nedeniyle hükmün bu nedenlerle bozulmasına,
4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur.'
İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II-İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, sanıklar ... ve ... hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin, sanıklar tarafından temyizi üzerine, anılan hükümlerin düzeltilerek onanmasına ve sanık ...'ın şikayetçi ...'e karşı yaralama suçundan kurulan hükmün bozulmasına dair Dairemizin 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı ilamına yönelik olup, şikayetçilerin hüküm tarihinden sonra verdikleri şikayetten vazgeçme dilekçelerinin temyiz incelemesi aşamasında dikkate alınıp alınamayacağının ve sanıklar hakkında kamu davalarının düşmesine karar verilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
III-KARAR
1-Sanık ... hakkında şikayetçi ...'e yönelik yaralama suçundan kurulan hükmün bozulmasına dair Dairemizin 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı kararı yönünden;
Dairemizin 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı bozma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde, İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2017 tarihli ve 2016/ 278 esas, 2017/578 sayılı kararıyla sanık ...'ın ...'e yönelik yaralama suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi, anılan kararın 08/09/2017 tarihinde kesinleşmesi, CMK'nın 308/1. maddesinde 'Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.' biçiminde düzenleme bulunması, sanık hakkında bozma kararı sonrası kurulan 13/07/2017 tarihli beraat hükmünün sanık lehine olması, 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı kararına yönelik itirazın kabulünün sanık aleyhine sonuç doğuracak olması karşısında; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının süreden reddine, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık ... hakkında şikayetçilere yönelik hakaret, sanık ... hakkında şikayetçilere yönelik hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı kararına yönelik itiraza gelince,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Sanık ... hakkında şikayetçilere yönelik hakaret, sanık ... hakkında şikayetçilere yönelik hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 22/02/2016 gün ve 2015/27472 esas, 2016/3013 sayılı kararının, bu suçlar yönünden itiraz nedeniyle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
Sanık ... hakkında şikayetçilere yönelik hakaret, sanık ... hakkında şikayetçilere yönelik hakaret ve yaralama suçlarından kurulan, İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26/11/2013 gün ve 2012/99 esas, 2013/820 sayılı hükümlerin yeniden incelenmesi neticesinde:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
a-Hükümden sonra dosyaya sunulan, şikayetçi ...'in 13/03/2014, şikayetçi ...'un 18/02/2014, şikayetçi ...'un da 19/02/2014 havale tarihli dilekçeleriyle sanıklar hakkındaki şikayetlerinden vazgeçmeleri karşısında; TCK'nın 73/4. maddesi uyarınca sanıkların, şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmedikleri saptanarak, sonucuna göre davaların düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
b-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.