10. Ceza Dairesi 2020/17040 E. , 2022/7185 K.
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından sanık ... hakkındaki Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı kararı ile Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2016 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyaların Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosyalar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 08/11/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2013 tarihli ve 2013/78607 soruşturma, 2013/21561 esas, 2013/10383 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Bursa 8. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
a-) Bursa (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/16 esas 2014/300 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun TCK’nın 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği ve infazı için Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b-) Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/478 esas 2014/122 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 13/11/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
c-) Sanığın denetim süresi içerisinde 25/02/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine;
Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı kararı ile; hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 28/06/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
d-) Sanığın denetim süresi içerisinde 04/07/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine,
Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı ek kararı ile; erteli 10 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
2- Sanık ... hakkında, 11/11/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2013 tarihli ve 2013/78583 soruşturma, 2013/21571 esas 2013/10392
sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Bursa 5. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
a-) Bursa (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarihli ve 2013/1170 esas 2014/748 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği ve infazı için 23/07/2014 tarihinde Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b-) Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine Bursa 20.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 25/04/2016 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un TCK’nın 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 13/06/2016 karar tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
c-) Sanığın denetim süresi içerisinde 04/07/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine,
Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı ek kararı ile; erteli 10 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbarnamede;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Bursa (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/16 esas 2014/300 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle dosyanın yeniden ele alınarak yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5728 sayılı Kanun'la değiştirilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/478 esas 2014/122 sayılı kararının itiraz edilmeden 13/11/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 25/02/2015 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkum olduğunun ihbarı üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı kararı ile aynı suçtan adı geçen sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Bursa (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarihli ve 2013/1170 esas 2014/748 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle dosyanın yeniden ele alınarak yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2016 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2016/177 esas, 2016/274 sayılı ek kararı ile Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı ek kararının, asıl kararların kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosyalar kapsamına göre;
1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesinde yer alan 'Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.' şeklindeki hüküm karşısında, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 13/11/2014 tarihinde kesinleştiği, ihbara konu İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2015 tarihli ve 2015/514 esas 2015/922 karar sayılı dosyasında ise suç tarihinin 25/02/2015 olduğu dikkate alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde açıklandıktan sonra 5237 sayılı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesinde,
2) Bursa (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/16 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 08/11/2013 iddianame düzenleme tarihinin ise 16/12/2013 olduğu, Bursa (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarihli ve 2013/1170 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 11/11/2013, iddianame düzenleme tarihinin 13/12/2013 olduğu, her iki suçun da ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı kararı ile Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2016 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 08/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2013 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Bursa (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/16 esas 2014/300 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle dosyanın yeniden ele alınarak Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/478 esas, 2014/122 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5728 sayılı Kanun'la değiştirilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 13/11/2014 tarihinde kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde 25/02/2015 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas, 2016/274 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği,
Yine sanık hakkında, 11/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2013 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Bursa (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarihli ve 2013/1170 esas, 2014/748 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle dosyanın yeniden ele alınarak Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2016 tarihli ve 2016/263 esas, 2016/390 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası
ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı ek kararı ile Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı ek kararının, asıl kararların kanun yararına bozulması halinde hukuki değerden yoksun sayılacağı gözetilerek yapılan incelemede;
1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesinde yer alan 'Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.' şeklindeki hüküm karşısında, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 13/11/2014 tarihinde kesinleştiği, ihbara konu İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2015 tarihli ve 2015/514 esas 2015/922 karar sayılı dosyasında suç tarihinin 25/02/2015 olduğu dikkate alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden hüküm açıklandıktan sonra 5237 sayılı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verilmesi nedeniyle Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı kararı kanuna aykırıdır.
2) Bursa (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/16 esas, 2014/300 karar sayılı dosyasındaki suç tarihinin 08/11/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 16/12/2013 olduğu, Bursa (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarihli ve 2013/1170 esas, 2014/748 karar sayılı dosyasındaki suç tarihinin 11/11/2013, iddianame düzenleme tarihinin 13/12/2013 olduğu, her iki suçun da ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği, sanığın 08/11/2013 ve 11/11/2013 tarihli eylemleri arasında hukuki kesinti bulunmadığı, her iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı nev’iden olduğu ve zaman aralığı itibariyle birbirine yakın tarihlerde işlenmiş olmaları dikkate alınarak, eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, davaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı mahkemelere kamu davası açılması üzerine, Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesi ve Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle; Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kez 'kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma' suçunu işlediği ve bu suçların 'zincirleme suç oluşturduğu' anlaşıldığından, davaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden sanığın ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2016/177 esas 2016/274 sayılı kararı ile Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2016 tarihli ve 2016/263 esas 2016/390 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309.maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.