1. Hukuk Dairesi 2021/2965 E. , 2022/44 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı ... ... ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 1, 2, 9, 10, 30, 31, 35 ve 39 parsel sayılı taşınmazların, müvekkilinin ¼ oranında pay sahibi olduğu 27.11.1959 tarih 26 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının ¼ oranında iptali ile müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Birleşen dosya davacıları ... ... ve müşterekleri dava dilekçesinde; davacı ... ... ...’ün dayandığı tapu kaydının ¾ payının da kendilerine ait olduğunu ve bu tapu kaydının davacının da iddia ettiği gibi, dava konusu 1, 2, 9, 10, 30, 31, 35 ve 39 parsel sayılı taşınmazları kapsadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının ¾ oranında iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bir bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, bir bölümünün ise mera vasfında olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı Büyükbardakçı Köyü Tüzel Kişiliği, davaya cevap vermemiştir.
III. KADASTRO TESPİTİ
Kadastro sonucunda Viranşehir/ Büyükbardakçı Köyü çalışma alanında bulunan 1 parsel sayılı 35.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup ... ... tarafından tarla haline getirilip adı geçenin işgalinde olduğu gerekçesiyle; 2 parsel sayılı 79.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup ... ... tarafından tarla haline getirilip adı geçenin işgalinde olduğu gerekçesiyle; 30 parsel sayılı 370.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup ... ... tarafından tarla haline getirilip adı geçenin işgalinde olduğu gerekçesiyle ve 35 parsel sayılı 15.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup ... ... tarafından tarla haline getirilip adı geçenin işgalinde olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; 9 parsel sayılı 1.444.500,00 metrekare, 10 parsel sayılı 1.349.750,00 metrekare, 31 parsel sayılı 766.750,00 ve 39 parsel sayılı 292.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.
IV. MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının ¼ pay oranında ayrı ayrı tescili ile davacı ... ... ... adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, davalı Hazine temsilcisi ile davalı Büyükbardakçı Köyü Tüzel Kişiliği tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri:
2.1. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; davacının dayandığı tapu kaydı eski tarihli olup taşınmazlara tatbiki mümkün olmadığı gibi, dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisabının da mümkün olmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
2.2. Davalı Büyükbardakçı Köyü Tüzel Kişiliği temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan tapu uygulamasının afaki şekilde yapıldığını, dava konusu taşınmazların bir bölümünde köyün hayvanlarının yayıldığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
VI. YARGITAY BOZMA İLAMI
Hüküm, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07.02.1985 Tarih, 1985/ 1014 Esas, 1201 Karar sayılı ilamıyla; “ davacı tarafın, dava dışı 40 ve 41 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kaydına dayandığını ancak Mahkemece söz konusu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmadığını, dosya arasında bulunan tapu kaydı ve bir kısım geldisinin incelenmesinden, bu tapu kaydının, 3 adet tapu kaydının mahkeme ilamı ile tevhidinden oluştuğu ve yüzölçümünün 14.000 hektara çıkarıldığı ve bundan sonra intikal ve düzeltmelerin yapıldığının anlaşıldığı, davacı tapusuna ait olup dosyada mevcut sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi ilamlarında Hazine ve köy tüzel kişiliği taraf olmadığından o ilamların davalıları bağlamayacağı, tapudaki sınır ve yüzölçümünün geçerli bir sebebe dayanılarak değiştirildiği kanıtlanamadığı takdirde tesis kaydındaki sınır ve yüzölçümlerine itibar edilmesi gerektiği belirtilerek, Mahkemece davacı tarafın dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren getirtilerek dosya arasına alınması, mahallinde keşif yapılarak, tapudaki sınır ve yüzölçümünün geçerli bir sebebe dayanılarak değiştirildiği kanıtlanamadığı takdirde, tesis kaydındaki sınırlara itibar edilerek, kök tapuya ve kök tapu içerisindeki müfrez kayıtlara yöntemince kapsam tayin edilmesi, bu amaçla dava konusu taşınmazların sınırlarında bulunan taşınmazlara ait kayıtlar da getirtilerek, bu kayıtlardan da yararlanılması, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller uyarınca karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
VII. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazların davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı ancak 9, 10 ve 31 parsel sayılı taşınmazların mera vasfında olduğu gerekçesiyle, dava konusu 9, 10 ve 31 parsellere yönelik açılan davanın reddine, 1, 2, 30, 35 ve 39 parsellere yönelik açılan davanın kabulü ile bu taşınmazların tapu kayıtlarının ¼ pay oranında iptali ile yargılama sırasında vefat eden davacı ... ... ...’ün mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
VIII. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, davalı Hazine vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri:
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davacının dayandığı tapu kaydının yöntemince uygulanmadığını, tapu kaydının yüzölçümünün öncesinde hasımsız olarak açılan dava sonucunda afaki şekilde artırıldığını ve dava konusu taşınmazlara uydurulmaya çalışıldığını, dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunun da davayı aydınlatmaktan uzak kaldığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
IX. YARGITAY BOZMA İLAMI
Hüküm, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.05.1992 Tarih, 1992/2462 Esas, 6406 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, dosya kapsamından, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının sınır ve yüzölçümünün geçerli bir nedene dayanılarak değiştirildiğinin kanıtlanamadığının anlaşıldığı, bu itibarla artık tapu kaydının tesis kaydındaki sınır ve yüzölçümüne itibar etmek gerektiği belirtilerek, Mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılması, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının tesis ve bu tapu içerisindeki müfrez kayıtların yöntemince uygulanarak kapsamlarının belirlenmesi, uygulamada komşu parsellerin dayanak kayıtlarında da yararlanılması, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller uyarınca karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
X. MAHKEME KARARI
Mahkemece, ... ... ve müşterekleri tarafından açılan dava, eldeki dava ile birleştirilerek ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazlardan 9, 10, 31 ve 39 parsel sayılı taşınmazların mera vasfında olduğu ve halen de aynı amaçla kullanıldığı, diğer 1, 2, 30 ve 35 parsel sayılı taşınmazların ise davacıların kullanımında olduğu, davacı tarafın dayandığı 27.11.1959 tarih 26 sıra numaralı 1.000 hektar yüzölçümündeki tapu kaydının miktar ve hudut itibariyle 1, 2, 30 ve 35 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı gerekçesiyle, dava konusu taşınmazlardan 9, 10, 31 ve 39 parsellere yönelik açılan davanın reddine, 1, 2, 30 ve 35 parsellere yönelik açılan davanın kabulü ile bu taşınmazların tapu kaydının iptaline, taşınmazların ¼ payının yargılama sırasında vefat eden davacı ... ... ...’ün mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, ¾ payının ise birleşen dosya davacıları ... ... ve müşterekleri adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
XI. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri:
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; mahallinde yapılan keşifte, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının sınırlarını bilebilecek 75 yaş ve üzeri yerel bilirkişi bulunmadığı halde Mahkemece, yetersiz araştırma ve inceleme yapılarak karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir.
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi ise şöyledir.
“Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.”
3.3. Değerlendirme
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz istemi, dava konusu 1, 2, 30 ve 35 parsel sayılı taşınmazlara ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılanma sonunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmadığı gibi, bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
Davacı tarafın dayandığı, 27.11.1959 tarih 26 sıra numaralı tapu kaydı ve söz konusu tapu kaydının dosya arasına getirtilen geldi kayıtları incelendiğinde; 270 dönüm miktarlı T.Sani 1310 tarih, 68 sıra numaralı kök tapu kaydının, K. Evvel 1310 tarih, 10 sıra numarasına, bu tapu kaydının da Mart 1326 tarih, 49 ve 50 sıra numaralarına, bu tapu kayıtlarının da Mayıs 1947 tarih 128 ve 14.06.1951 tarih, 52 sıra numaralarına intikal ettiği anlaşılmıştır. Bilahare, Mayıs 1947 tarih 128, 14.06.1951 tarih, 52 ve dosya arasında geldi kaydı bulunmayan 19.07.1951 tarih, 8 sıra numaralı tapu kayıtlarının malikleri tarafından, söz konusu tapu kayıtlarının tevhidi istemiyle hasımsız olarak Viranşehir Sulh Hukuk Yargıçlığının 1951/48 Esas sayılı dosyasında açılan dava sonucunda, Mahkemenin 1951/66 sayılı kararıyla, tapu kayıtlarının tevhidine karar verilmiştir. Yine, aynı tapu kayıtlarının malikleri tarafından, söz konusu tapu kayıtlarının yüzölçümünün tashihi istemiyle hasımsız olarak Viranşehir Sulh Hukuk Yargıçlığının 1951/47 Esas sayılı dosyasında açılan dava sonucunda, Mahkemenin 1951/49 sayılı kararıyla, tapu kayıtlarının miktarının, karara ekli kroki gereğince 14.000 hektar olarak tashihine karar verilmiş ve böylece 14.000 hektar miktarlı 07.11.1951 tarih, 2 sıra numaralı tapu kaydı oluşmuştur. 07.11.1951 tarih, 2 sıra numaralı tapu kaydının ifrazen ve tevhiden intikaller görmesi sonucunda, davacı tarafın dayandığı 1.000 hektar miktarlı 27.11.1959 tarih 26 sıra numaralı tapu kaydı ile başkaca tapu kayıtları oluşmuştur.
Davacı tarafın dayandığı tapu kaydının geldilerinden olan Mayıs 1947 tarih 128, 14.06.1951 tarih, 52 ve 19.07.1951 tarih, 8 sıra numaralı tapu kayıtlarının tevhidi ve tevhit ile oluşan tapu kaydının yüzölçümünün tashihine ilişkin ilamların, davada taraf olmayan davalı Hazine ile köy tüzel kişiliğini bağlayamayacağı, tapudaki sınır ve yüzölçümünün geçerli bir sebebe dayanılarak değiştirildiği de kanıtlanamadığına göre, tesis kaydındaki sınır ve yüzölçümlerine itibar edilmesi gerektiği kuşkusuz olup, hükmüne uyulan bozma ilamlarında da bu hususa işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, mahallinde 25.05.1998 tarihinde yapılan keşifte, daha önce yapılan keşiflerde olduğu gibi, yerel bilirkişilerden 27.11.1959 tarih 26 sıra numaralı tapu kaydının hudutları sorulup, uygulanmaya çalışılmış ve tapu kaydının 1.000 hektar olan miktarına itibar edilmek suretiyle hüküm kurulmuş, öte yandan dava konusu taşınmazların sınırında bulunan dava dışı 29 parsel sayılı taşınmaza, Temmuz 1955 tarih, 15 sıra numaralı tapu kaydının revizyon gördüğü, taşınmaza ait kadastro tutanağının edinme sebebinde ise, taşınmaza revizyon gören tapu kaydının, 4753 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışma sonunda tesis edildiği belirtildiği halde, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde toprak tevzi çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının geldilerinden olan 19.07.1951 tarih, 8 sıra numaralı tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Müdürlüğünden veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan getirtilip dosya arasına alınmalı, bu tapu kaydının K. Evvel 1310 tarih, 10 sıra numaralı tapu kaydının gittilerinden olup olmadığı araştırılmalı; dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde toprak tevzi komisyonunca çalışma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmışsa çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak ne gibi bir işlem yapıldığı sorulmalı, dava konusu taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları, toprak tevzi paftası, tablendikatif cetvelleri, vs. belgeler getirtilerek dosya arasına alınmalı; dava konusu taşınmazların sınırında bulunan 26, 27, 28, 29; taşınmazların kuzey hududunda bulunan Alakonak (Cinaz) Köyü çalışma alanında bulunan 106, 108, 109, 113, 114, 115, 118, 119, 190, 134; dava konusu taşınmazların güney hududunda bulunan 8, 13, 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile dayanağı belgelerin (tapu kaydı, vergi kaydı, tescil ilamı vs.), taşınmazların kadastro tespitleri kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin getirtilerek dosya arasına alınmalı; bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kök kaydı yerel bilirkişiler yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların, kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; tapu kaydına kapsam tayin edilirken kök tapunun gittilerinden olan, davacı tarafın dayandığı 26 sıra numaralı tapu kaydının dava dışı 40 ve 41 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğü de göz önünde bulundurulmalı; teknik bilirkişiden, komşu parsellerin dayanağı olan kayıtların dava konusu taşınmazlar yönünü ne okuduğunu gösteren, kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kaydının sınır denetiminin yapıldığı ve kayıtların kapsamlarının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; böylece taşınmazların ayrı ayrı tümünün ya da bir kısmının tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların ayrı ayrı öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında ayrıntılı ve olaylara dayalı bilgi alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazların niteliğini ve kullanım durumunu belirtir ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
XII. SONUÇ:
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.