8. Hukuk Dairesi 2022/1425 E. , 2022/4372 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vakıf Organındaki Eksikliğin Mahkemece Giderilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş olup hükmün ... vekili ile asli müdahale talep edenler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 30.06.2017 tarihli asıl dava dilekçesinde, vekil eden Gençlik Kültür ve Hizmet Vakfının mütevelli heyet üye sayısının istifa, vefat sebepleriyle on bire düştüğünü, vakıf senedinde üye seçimi için öngörülen mütevelli heyet toplantı ... sayısının on iki olarak öngörülmesi nedeniyle yeni üye seçimi yapılamadığını, mevzuat gereğince eksikliğin mahkemece giderilmesi gerektiğini açıklayarak 30.05.2017 tarihli mütevelli heyet toplantısında mütevelli heyet üyeliğine seçilen dava dışı ...'ün Mahkemece mütevelli heyet üyeliğine seçilmek suretiyle eksikliğin giderilmesini talep ve dava etmişir.
Davacı vekili 05.05.2021 tarihli birleşen dava dilekçesinde, mütevelli heyet üye tam sayısının on beş olduğunu, vefat vs sebepleriyle mevcut mütevelli heyet üye sayısının altıya düştüğünü, eksikliğin giderilmesi için seçilmesi gereken üye sayısının dokuz olduğunu beyanla sekiz mütevelli heyet üyesinin 08.03.2021 tarihli mütevelli heyet toplantısında seçilen ve dilekçede açık kimlik bilgileri bildirilen sekiz asil sekiz yedek olmak üzere toplam on altı aday arasından seçilmesi ve davanın asıl dava ile birleştirilmesi istenmiş, ... Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2021 tarihli ve 2021/154-172 sayılı kararı ile dava eldeki dava ile birleştirilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile talep gibi ...'ün davacı vakıf mütevelli heyet üyeliğine seçilmesine dair verilen karara karşı teftiş makamı Vakıflar Genel Müdürlüğünce istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, seçilecek üyenin Vakıflar Kanunu'nun 9. maddesindeki koşulları taşıyıp taşımadığının araştırılması ve aynı Kanun'un 8. maddesi uyarınca seçim yapılması gereği ile, istinaf istemi kabul edilerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Anılan karar sonrasında yargılamaya devam edilirken davacı Vakıf mütevelli heyet üyesi ... davaya müdahale talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince davanın hasımsız olduğu ve müdahale dilekçesinde ileri sürülen itirazların Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçelerini oluşturduğundan bahisle müdahale talebi reddedilmiş ve bildirilen adaylar arasından kura çekilmek suretiyle davacı vakıf mütevelli heyet üyeliğine ..., Özge ..., ... ve ...'ün seçilmesi suretiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Teftiş makamı Vakıflar Genel Müdürlüğünün istinaf istemi ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, bu son kararın Vakıflar Genel Müdürlüğünce temyizi üzerine, Dairemizce 16.11.2020 tarihli ve 2019/4946 Esas, 2020/7220 Karar sayılı ilam ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamında özetle; dava dilekçesinde mütevelli heyet toplantı ... sayısının sağlanabilmesi için gerekli ve yeterli bir üye için seçim yapılarak eksikliğin giderilmesi istendiği halde, İlk Derece Mahkemesince talep aşılmak suretiyle dört mütevelli heyet üyesinin seçimine karar verilmesinin, Vakıf Resmi Senedinin 8/j maddesinde mütevelli heyet üyeliğine seçim yapmak yetkisinin mütevelli heyete ait olduğu kabul edildiğine göre, Mahkemece seçilecek mütevelli heyet üyesi için aday belirleme yetkisi de bu organa ait olacağından, yetkisiz organ durumundaki vakıf yönetim kurulunca belirlenen adaylar arasından İlk Derece Mahkemesince üye seçiminin yapılmasının, Vakıflar Kanun'un 8. maddesinde ve Vakıflar Yönetmeliğinin 13. maddesinde, yeni vakıf organlarındaki eksikliğin Mahkemece Genel Müdürlüğün görüşü alınarak giderileceği düzenlendiğine göre, İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi istenen görüş yazısı ile yetinilmesi ve kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada teftiş makamından görüş alınmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bu süreçte 21.06.2021 tarihli dilekçe ile ... vd vekili tarafından harçlandırılmak suretiyle asıl ve birleşen dava için asli müdahale talebinde bulunulmuş, 22.11.2021 tarihli dilekçe ile de dava dışı ... Nida ... dava dışı üçüncü kişi sıfatıyla mütevelli heyet üyesi adayı olarak değerlendirilme talebinde bulunmuştur.
Mahkemece asli müdahale ve üçüncü kişi dilekçelerinin reddine, asıl ve birleşen davaların kabulüne, ... vakıf mütevelli heyet üyeliğine asıl dava yönünden ..., birleşen dava yönünden ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın seçilmesine, mütevelli heyet üye eksikliğinin bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm, ... vekili ile asli müdahale talep edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, eksilmeler nedeniyle toplantı ... sayısını sağlayamayan vakıf organındaki eksikliğin Mahkemece giderilmesi istemine ilişkindir.
1.Davacı vekili asıl ve birleşen davada, Mahkemece yapılacak üye seçimine esas olmak üzere aday seçiminin yapıldığı 08.03.2021 tarihli toplantı tutanağının kısmen okunamayan fotokopi suretini dosyaya sunduğu ve Mahkemece sunulan bu belge üzerinden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verildiği, iş bu belgenin aslı veya okunaklı-onaylı sureti getirtilip denetlenmediği anlaşıldığından hükmün bozulması gerekmiştir.
2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 101. maddesinde; vakıf gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olduğu, 69. maddesinde her üyenin genel kurulda bir oy ... bulunduğu ve üyenin oyunu şahsen kullanmak zorunda olduğu, Anayasamızın dernek kurma hürriyeti başlıklı 33. maddesinde; 'Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece yapılacak mütevelli heyet üye seçimine esas olmak üzere aday seçiminin yapıldığı 08.03.2021 tarihli mütevelli heyet toplantı tutanağında altı üye imzasının bulunduğu, bunlardan ...'ın kendi adına asaleten ... adına vekaleten oy kullandığı ve tutanağı imzaladığı, tutanak metninde verildiği belirtilen vekaletin tutanağın ekinde yer almadığı anlaşılmıştır.
Vekaleten oy kullanma konusunda davacı Vakfın mevzuatında açık bir düzenleme bulunmazken, Türk Medeni Kanunu'na göre bu durum açıkça yasaklanmıştır. Buna göre, vakıf toplantılarında vekaleten oy kullanma söz konusu olmadığı halde, vekaleten oy kullanılan toplantıda alınan kararlara değer verilerek, belirlenen üye adayları arasından Mahkemece seçim yapılması doğru olmamıştır.
3.HMK'nin 65. maddesine göre, bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.
Somut olayda; gerekli harçları yatırmak suretiyle asli müdahale talep eden ... vd vekili, vekil edenlerinin mütevelli heyet üyesi iken, Dairemizce bozulan önceki tarihli İlk Derece Mahkemesi kararı ile vakıf mütevelli heyet üyesi seçilen dört kişinin katılımı ile fakat vekil edenlerinin bulunmadığı 01.07.2019 tarihli mütevelli heyet toplantısında alınan kararla usulsüz olarak mütevelli heyet üyeliğinden ihraç edildiklerini, bu toplantıda alınan kararların tamamına karşı ... Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/260 Esas sayılı dosyasında iptal davası açtıklarını, bu davanın kabulü halinde vekil edenleri mütevelli heyet üyeliğine döneceğinden eldeki davada tamamlanması gereken eksik üye sayısının değişeceğini beyanla, asıl ve birleşen davaya yönelik asli müdahale taleplerinin kabulüne, asıl ve birleşen davaların reddine, ... Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/260 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini istemiş, Mahkemece şartları oluşmadığı gerekçesiyle taleplerin reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçelerine göre, eksik mütevelli heyet üyeleri tamamlanması istenen Gençlik Kültür ve Hizmet Vakfının asıl dava tarihinde on bir, birleşen dava tarihinde altı mütevelli heyet üyesinin bulunduğu; vakıf resmi senedine göre asli müdahale talep edenlerden bir kısmının vakıf senedi tanzim tarihi itibariyle mütevelli heyet üyesi oldukları, asli müdahale talep edenlerin dilekçelerindeki beyanlarına göre tamamının asıl dava tarihi itibariyle mütevelli heyet üyesi oldukları, eldeki davada verilen kararlar nedeniyle hukuki durumlarının etkilendiği ve davada kendilerinin ihracı sebebiyle boşalan üyelikler için de seçim yapılmasının istendiği iddiaları dikkate alındığında, davaya katılmak hususunda hukuki yararlarının mevcut olduğu anlaşıldığından, Mahkemece ... ve arkadaşlarının asli müdahale taleplerinin kabulü ile varsa bildirecekleri delilleri toplanıp sonucuna göre asli müdahale davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle taleplerinin reddi doğru görülmemiştir.
4.Vakıflar Kanunu'nun 8. maddesinde, yeni vakıfların organlarında ölüm, istifa ya da herhangi bir nedenle eksilme olduğu takdirde; vakıf senedindeki hükümlere göre, hüküm bulunmaması halinde vakıf senedi değişikliğine yetkili organın, bunun bulunmaması halinde ise icraya yetkili organın kararı ve Genel Müdürlüğün görüşü alınarak mahkemece yenisinin seçileceği, düzenlenmiştir.
Yeni vakıf organlarındaki eksikliğin mahkemece giderilmesinin isteneceği durumlarda izlenecek yol ve usul ise Vakıflar Yönetmeliğinin 13. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, vakıfların organlarında ölüm, istifa ya da herhangi bir nedenle eksilme olduğu takdirde vakıf senedindeki hükümlere göre eksikliğin tamamlanacağı, vakıf senedinde hüküm bulunmaması halinde; öncelikle senet değişikliği yapılmak suretiyle eksikliğin giderileceği, vakfın senet değişikliğine yetkili organındaki eksilmeler nedeniyle karar ... sayısının sağlanamaması halinde ise vakıf senedi değişikliğine yetkili organın karar ... sayısı gözetilmeden alacağı karar ile vakıf senedi değişikliğine yetkili organın bulunmaması veya hiçbir üyesinin kalmaması halinde icraya yetkili organın alacağı karar ile icraya yetkili organdaki eksilmeler nedeniyle karar ... sayısının sağlanamaması halinde de icraya yetkili organın karar ... sayısı gözetilmeden alacağı kararla mahkemeye başvurulacağı, Mahkemece Genel Müdürlüğün yazılı görüşü alınarak organlardaki eksiklik tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, öncelikle vakıf senedi değişikliğine yetkili organın mevcut olup olmadığına bakılacak, mevcut ise bu organın karar ... sayısı gözetilmeden alacağı karar ile Mahkemeye başvurulacaktır. Vakfın senet değişikliğine yetkili organının bulunmaması veya hiçbir üyesinin kalmaması halinde ise icraya yetkili organ eksikliğin tamamlanması için Mahkemeye başvurabilecektir.
Somut olayda da, vakıf senedi hükümlerine göre mütevelli heyet üye seçimi görevini haiz mütevelli heyet yine senet hükümleri gereği toplantı nisabını sağlayamadığından boşalan üyelikler için seçim yapamamaktadır ve Mahkemeden bu sorunun giderilmesini istemektedir. Bu durumda, mütevelli heyet üye seçiminin kanun gereği ikincil yetkiye sahip mahkemece yapılacağı açıktır ancak evvela Mahkemenin yetkisinin sınırlarını çizmek gerekir.
Davacı ... Vakfının resmi senedine göre; mütevelli heyet üye tam sayısı on beştir (madde 7) ve vakıf senedinde değişiklik yapmak (madde 8/g) ve mütevelli heyette herhangi bir nedenle boşalacak üyeliklere yenilerini seçmek (madde 8/j) görev ve yetkileri mütevelli heyete aittir. Mütevelli heyet üye seçimi nitelikli toplantı ve karar nisabına tabidir; heyet on iki üye ile toplanacak ve yarıdan bir fazlası (on bir) sayıda üye ile karar alacaktır.
Mahkemece giderilmesi istenen sorunun temelini mütevelli heyetin nitelikli toplantı ... nisabını sağlayamaması oluşturduğuna göre, mevcut vakıf mütevelli heyet üye sayısını vakıf senedinde öngörülen nitelikli toplantı ... sayısına (on iki) tamamlayacak sayıda üye seçiminin yapılması gerekli ve yeterlidir. Zira nitelikli toplantı ... nisabını sağlayan mütevelli heyet, vakıf senedinin kendisine tevdi ettiği görevi yerine getirebilecek ve mevcut üye sayısını üye tam sayısına tamamlayacak sayıda üyeyi kendisi seçebilecektir. Ancak davacı Vakfın beyanına göre mevcut mütevelli heyet üye sayısı yargılama sürecinde değiştiğinden, evvela mevcut mütevelli heyet üye sayısının da tespiti gerekecektir.
HMK'nin 165. maddesine göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
Buna göre, davacı Vakfın mevcut mütevelli heyet üye sayısının kesin olarak tespiti için, Vakfın kuruluşundan bu yana mütevelli heyet üyelerinin seçilmelerine ve ayrılışlarına ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa vakıf mütevelli heyet üye kayıt defterinin davacı Vakıftan getirtilerek incelenmesi, asli müdahale talep edenlerin halen mütevelli heyet üyesi olup olmadıkları ve davacı Vakıftan ihraç edilip edilmediklerinin tespit edilmesi, ihraç edildiklerinin tespiti halinde ihraç kararlarının iptali istemli olduğu belirtilen ... Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/260 esas sayılı davanın sonucunun beklenmesi, oluşacak sonuca göre mevcut mütevelli heyet üye sayısı kesin olarak belirlendikten sonra, bu sayıyı mütevelli heyet nitelikli toplantı ... sayısı olan on ikiye tamamlayacak sayıda üyenin yukarıda belirtilen usullere uygun şekilde seçilecek adaylar arasından Mahkemece seçilmesi gerektiği düşünülmemesi ile Mahkemenin kendisini mütevelli heyetin yerine koyarak ve mevcut mütevelli heyet üye sayısını kesin olarak tespit etmeden vakıf mütevelli heyet üye tam sayısı için üye seçimi yapması bozmayı gerektirmiştir.
5.Vakıflar Kanunu'nun 9. maddesinde 'vakıflarda; hırsızlık, nitelikli hırsızlık, yağma, nitelikli yağma, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, zimmet, rüşvet, sahtecilik, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, güveni kötüye kullanma, kaçakçılık suçları ile Devletin güvenliğine karşı işlenen suçların birinden mahkûm olanlar yönetici olamazlar' hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Mahkemece seçim yapılmak üzere bildirilen mütevelli heyet üyesi adaylarının sözkonusu koşulları taşıyıp taşımadığı, vakfı yönetme bakımından yeterliliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında etraflıca araştırma yapılması gerekirken; beyana dayalı basit kolluk araştırması ile yetinildiği, keza bildirilen beyanların doğruluğunun da araştırılmadığı, bazı üye adaylarının sabıka kayıtlarının dahi dosya arasına alınmadığı anlaşıldığından hükmün bu yönüyle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 371. ve 373. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.