T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/458 - 2022/663
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R
DOSYA NO : 2022/458
KARAR NO : 2022/663
B
B.A.M. KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2022
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacılar vekili ve dahili davalı SGK vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, davalı Seçkin Demirbilek'in 04/08/2014 günü saat 19:00 sıralarında sevk ve idaresindeki 16 AZ 411 plakalı araç ile uzun çıkmaz sokak üzerinde keskin virajı hızla döndüğünü ve hemen akabinde 5 yaşındaki Ecrin'e çarptığını, Bursa 10 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/921 esas sayılı dosyasında davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, davacı Ecrin'in ilk ve ikinci ameliyat nedeniyle yapılan masrafların dekontlarını dilekçe ekinde sunduklarını, anne babanın maddi ve manevi tazminat talebi hakkını saklı tuttuklarını, maddi tazminat talebinin 100,00 TLsini tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masrafların 100,00 TLsi ise ekonomik geleceğin sarsılması, iş göremezlik ve herhangi bir özrün, sakatlık halinin kalma durumuna ilişkin olarak talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Seçkin Demirbilek'ten tahsilini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren faiz talebini müvekkili sigorta şirketine de yöneltilmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira davacı tarafından da dava tarihinden önce davalı müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını, sigorta şirketinin davacıya karşı temerrüde düşmediğini, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan etmiştir.
Davalı Seçkin Demirbilek davaya cevap vermemiş, aşamalarda davayı kabul etmediğini, kendisinin bir kusuru bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı SGK vekili cevap dilekçesinde, açılan davanın müvekkili idare yönünden husumet yönünden reddi gerektiği, maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden müvekkilinin davacıya karşı bir sorumluluğu bulunmadığı, davalı idarece yapılan incelemede davacının ‘şahıs ödemesi ‘olarak kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığının tespit edildiği, ayrıca ‘Medula Hastane Sistemi’ üzerinden yapılan incelemede 04.08.2014 tarihinden itibaren davacıya yapılan tedaviler ve sağlık giderlerinin davalı kurumca ilgili hastanelere ödendiğinden, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı vekilinin 12/02/2018 tarihli ıslah talepli maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 608,00 TL geçici işgöremezlik bedelinin, davalı Seçkin Çelikbilek yönünden kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş.'nin ise, tazminatın 100,00 TL kısmından ve dava tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı vekilinin tedavi giderine yönelik ıslah talepli dilekçesinin reddine, davacı vekilinin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Seçkin Çelikbilek'ten alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, kusur oranını kabul etmediklerini, kusurun tamamının davalı sürücüye ait olduğu, aksi düşünülmesi halinde dahi 15.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kusur sorumluluğu için ayırt etme gücünün varlığı aranmakta olduğu, küçük Ecrin'in kaza tarihinde 5 yaşında olduğu, kusur sorumluluğu bulunmadığı, bu nedenle kusur indirimi yapılmaması gerektiği, tedavi giderlerinden davalıların sorumlu tutulmamasının hukuka aykırı olduğu, Adli Tıp raporunda belirtildiği üzere müvekkili Ecrin Yavuz’un ayağında sabit iz kaldığı, 2.000,00 TL manevi tazminatın kesinlikle çocuğun yaşadığı sıkıntıların karşılığı olmadığı, bu miktarın sembolik bir rakam olup, neredeyse manevi tazminat verilmemesine eş değer olduğu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dahili davalı SGK vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, dava dosyasında dahili davalı kurumun dosyaya dahil edilmiş olup gerekçeli kararda davacı vekilinin tedavi giderlerine ilişkin ıslah talepli dilekçesinin reddine şeklinde hüküm kurulmasına rağmen müvekkil kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkeme kararının davalı kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Bursa 10 Asliye Ceza Mahkemesi 2014/921 E-2015/24 K sayılı ilamıyla, davalı(sanık) Seçkin Çelikbilek'in davacı küçük Ecrini taksirle yaralama eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK 89/1 ve 62 maddeleri uyarınca cezalandırıldığı, 5237 sayılı TCK 51 maddesi gereği cezanın ertelendiği, 179/3 atfıyla 179/2,31/3 ve ve 62 maddeleri gereği de, tehlikeli araç kullanma sucundan ayrıca ceza tayin edildiği, davalının hafif, mağdur Ecrin'in ağır kusurlu olarak değerlendirdiği, temyiz talebi üzerine Yargıtay 12 CD 2016/4818 E- 2017/10841 K sayılı ilamıyla düzeltilerek onama ( 5237 sayılı TCK 51/8 maddesi yönünden) kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan 21/03/2016 havale tarihli rapor ve 31/08/2016 havale tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü Seçkin Demirbilek'in %25, davacı yaya Ecrin'in %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
6098 sayılı TBK 56/2 maddesi gereği, haksız fiil sebebiyle bedensel zarar ya da ölüm halinde, zarar gören veya ölenin yakınları da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat, kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın manevi dengesindeki bozulmanın giderilmesi için yasanın öngördüğü telafi şeklidir. Olay sebebi ile duyulan acı, ızdırap ve elemi kısmen de olsa dindirmeye yardımcı olur.Başka bir ifadeyle manevi tazminat, ruhsal durumu düzeltecek nitelikte ve miktarda olup,mağdur tarafından bu durumu özlenir hale getirecek veya sebepsiz zenginleşme yaratabilecek miktara hükmedilmeyecektir. Bir ceza niteliğinde olmadığı gibi mal varlığına ilişkin zararın giderilmesini de amaç edinmez (Yargıtay 1966/7 E-1966/7 K sayılı İBK) .Somut olayda, yaralanmaların derecesi,tarafların kusur durumu, olay tarihinde paranın alım gücü göz önüne alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminatta isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5 HD 2018/2103 E-2020/1176 K sayılı ilamında, davacı vekiline, SGK'yı davaya dahil etmesi hususunda süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesine işaret edilerek kaldırma kararı verildiği, davacı tarafça SGK'nın davaya dahil edilmediği, mahkemece resen davaya dahil edilmiş olduğu, bu durumda SGK yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, SGK yönünden olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi isabetsiz olmuştur. SGK vekilinin istinaf sebebi kamu düzeni bakımından yerindedir.
Ayrıca, davacı tarafça davaya dahil edilmeyen SGK lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde isabetsizlik yoktur. SGK vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olup dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun ise bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin ESASTAN REDDİNE,
2- Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/04/2021 tarih ve 2021/15 - 2021/342 sayılı kararı hakkındaki dahili davalı SGK vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
3-HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KARARIN DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a) Davacı vekilinin 12/02/2018 tarihli ıslah talepli maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 608,00.-TL geçici işgöremezlik bedelinin, davalı Seçkin Çelikbilek yönünden kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş.'nin ise, tazminatın 100,00.-TL kısmından , dava tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar Seçkin Çelikbilek ve Mapfre Genel Sigorta A.Ş. yönünden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
b) Davacı vekilinin tedavi giderine yönelik ıslah talepli dilekçesinin reddine,
c) Davacı vekilinin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00.-TL manevi tazminatın 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Seçkin Çelikbilek'ten alınarak davacıya verilmesine,
d) Dahili davalı SGK yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
e) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 178,15.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 34,84.-TL peşin harç ile 77,28.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 112,12.-TL'den mahsubu ile bakiye 66,03.-TL nispi karar ve ilam harcının dahili davalı SGK hariç olmak üzere diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
f) Davacı tarafından kaldırma kararı öncesi yapılan; bilirkişi gideri 1.600,00.-TL, posta, talimat ve tebligat gideri 548,60.-TL olmak üzere toplam 2.148,60.-TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; posta ve tebligat gideri 35,50.-TL olmak üzere toplam 2.184,10.-TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 846,95.-TL yargılama gideri ve 34,84.-TL peşin harç, 77,28.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 959,07.-TL yargılama giderinin dahili davalı SGK hariç olmak üzere diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
g) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
h) Davacı kendini vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat yönünden AAÜT 13/2. maddesine göre belirlenen 608,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş 100,00.-TL kısmından sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ı) Davacı kendini vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT 13/2. maddesine göre belirlenen 2.000,00.-TL vekalet ücretinin davalı Seçkin Çelikbilek'ten alınarak davacıya verilmesine,
i) Davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş vekil ile temsil edildiğinden AAÜT 13/2. maddesine göre belirlenen 100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
j) HMK 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılması gereken 80,70.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL istinaf karar harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurum harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf başvuru aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tebliğ, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 14/04/2022 tarihinde karar verildi.