7. Ceza Dairesi 2010/7907 E. , 2013/1236 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme ve müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Kamu davasına katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunan ancak, davadan haberdar olmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna gıyabi karar tebliğ edilerek, kararın temyizi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten sonra iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 15/01/2013 günü oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
4733 sayılı yasanın 8/4 fıkrasında 'ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ya da taklit işaretleri taşıyan ürünleri ticari amaçla bulunduran, nakleden, satışa arz eden veya satanlar ile ambalajlar üzerinde bulunan ürün bilgileri ile bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri içerdiği bilgilerin farklı olması halinde bu ürünleri üreten veya ithal edenlere' müeyyide getirilmiş olup bu fıkranın uygulanabilmesi için ürünün yurt içinde üretilmesi veya yurt dışından yasal olarak ithal edilmesi gerekir.
. Yurt dışından kaçak getirilen eşyaya bandrol, etiket, pul, hologram vs konması mümkün değildir. Dolayısıyla 4733 sayılı yasa yönünden işlenemez suç söz konusu olduğundan kaçak içki bulunduranlar için ancak 5607 sayılı kaçakçılık yasası uygulanabilir. İzah edilen nedenlerle TAPDK'na kararın tebliğine gerek olmadığından çoğunluğun tevdii kararına katılmıyorum.
...
Muhalif Üye
KARŞI OY
Sanığa atılı eylemin konusunu oluşturan yabancı menşeli alkollü içkilerin yasal olmayan yollardan yurda getirildiği için 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunun 3. maddesinin 5. fıkrası hükmünde belirtilen eşya kapsamında olduğu Sayın Çoğunluk tarafından da kabul edilmektedir. Bu noktada bir görüş ayrılığımız bulunmamaktadır. Ancak Sayın Çoğunluk, söz konusu alkollü içkilerin, aynı zamanda 4733 sayılı Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanunun 8/4. maddesi hükmünde belirtilen ürünler kapsamına da girdiğini dolayısıyla maddede tanımlanan suçu da oluşturduğunu, bu durumda olayda fikri içtima bulunduğunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun “fikri içtima” başlıklı 44. maddesi hükmü uyarınca sanığın en ağır cezayı gerektiren 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi hükmüne göre cezalandırılması gerektiğini kabul etmektedir. (Y7CD. nin 31.10.2011 gün ve 2011/584 – 2011/20136 sayılı kararında olduğu gibi1) Bu kabul gereği de gıyabi kararın Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna tebliği için tevdii kararı verilmiştir Sayın Çoğunluğun bu kararına aşağıda açıklayacağım nedenlerle katılmıyorum.
1–5607 sayılı KMK nun 3/5 maddesi kapsamında bulunan dava konusu alkollü içkilerin aynı zamanda 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesinde sözü edilen ürünler kapsamına da girip girmediğini tespit için her iki Kanun ile birlikte 4250 sayılı Kanunun önce amaç ve kapsam bakımından değerlendirilmesi sonra da anılan maddelerde suç tanımlarının incelenmesi gerekmektedir.
a)5607 sayılı KMK nun “amaç başlıklı 1. maddesi hükmü şöyledir:
“Bu Kanunun amacı, kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma usûl ve esaslarını belirlemektir.”
Maddede sözü edilen kaçakçılık fiilleri “gümrük kaçakçılığı” fiilleridir. 4458 sayılı Gümrük Kanunun “amaç” başlıklı 1. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine giren ve çıkan her eşya hakkında gümrük kurallarına göre işlem yapılması gerekmektedir. Aynı Kanunun 2. maddesine göre “Gümrük Bölgesi” Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsamaktadır. Kara suları, iç sular ve hava sahası
gümrük bölgesine dahildir. Gümrük bölgesine giren ve çıkan “eşya” deyimi Gümrük Kanunun 3. maddesinin 23. bendi hükmüne göre her türlü madde, ürün ve değeri ifade etmektedir. Dava konusu olan alkollü içkiler de bu hüküm kapsamında eşyadır. Gümrük bölgesinden girişi ve çıkışı da gümrük kurallarına tabidir. Bu kurallara uyulmadan gümrük bölgesine sokulması veya gümrük bölgesinden çıkarılması kaçakçılık fiili olarak kabul edilecek ve bu fiili işleyenler hakkında 5607 sayılı KMK nun fiile uygun maddesi uyarınca yaptırım uygulanacaktır. Sayın Çoğunluk ile aramızda bir görüş ayrılığı bulunmadığından bu konuda daha ayrıntılı bir açıklamaya gerek görülmemiştir.
b) 4733 sayılı Kanunun “amaç ve tanımlar” başlıklı 1.maddesinin 1.fıkrası hükmü şöyledir:
“Bu Kanunun amacı; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yeniden yapılandırılması ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun kurulmasına, bu Kurumun görev ve yetkilerinin düzenlenmesine ve tütün ve tütün mamullerinin Türkiye'de üretimine, iç ve dış alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”
Hükümde adı geçen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu, aynı zamanda 4733 sayılı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasının (k) bendi ve 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunun 1. maddesi hükümlerine göre her türlü ispirto ve ispirtolu içkilerin üretimi, iç ve dış alım ve satımı, dağıtımı ve fiyatlandırılması konularında da görevli ve yetkili bulunmaktadır. Anılan hükümler şöyledir:
4733 sayılı Kanunun 3. maddesi;
“Kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
k)1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve diğer kanunlar ile Genel Müdürlüğe verilmiş olan görevleri yürütmek.”
1918 sayılı KMK nuna yapılan bu atıf, 5607 sayılı KMK nun geçici 1. maddesi uyarınca 5607 sayılı KMK. nuna yapılmış kabul edilecektir.
4250 sayılı Kanunun “amaç ve kapsam” başlıklı 1. madde hükmü şöyledir:
“Madde 1 – (Değişik: 11/1/2001 - 4619/1 md.)
Bu Kanunun amacı her türlü ispirto ve ispirtolu içkilerin üretimi, iç ve dış alım ve satımı, dağıtımı ve fiyatlandırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kamu kurum ve kuruluşlarına mer’i mevzuatla denetim, kontrol ve diğer hususlarda verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla, yukarıdaki faaliyetlere ilişkin iş ve işlemler Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri (Tekel) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. Tekel Genel Müdürlüğü bu Kanunla kendisine verilen görevleri doğrudan veya bağlı ortaklıklar kurmak suretiyle yerine getirir.
İthalatçı firmaların, ülke genelinde kuruluş yeri nerede olursa olsun her satıcının sipariş verdiği ürünleri yerinde teslim etmeleri üretici firmaların ise en az bir milyon litre yıl kapasiteli yeni teknoloji ile kurulmuş entegre tesis kurmaları
şarttır. Yıllık en az bir milyon litre yıl ayrı ayrı üretim, satış veya dış alım miktarına ulaşan firmalar, bu faaliyetlerini yürütmek ve fiyat belirlemekte serbesttir. Bu şartları yerine getiremeyen firmaların ürettikleri veya ithal ettikleri ispirto ve ispirtolu içkilerin fiyatlandırılması, satış ve dağıtımı Tekel Genel Müdürlüğü eliyle yapılır. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen ürünler arasında ayrım yapılmaz.
Üçüncü fıkrada belirlenen şartların yerine getirilip getirilmediğinin tespiti ve takibi doğrudan Tekel Genel Müdürlüğü tarafından yapılır.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde 4250 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmünde geçen “… her türlü ispirto ve ispirtolu içkilerin …” ifadesindeki içkilerin neleri kapsadığını şöyle açıklamak mümkündür: Hükümde üretimden söz edildiği için yerli üretim içkiler kapsam içersindedir. Yine hükümde sözü edilen “içkilerin dış alım ve satımı” ifadesinden ise Gümrük mevzuatına uygun olarak yapılan ithalatı ve ihracatı anlamak gerekmektedir. Bu tür içkilerin Gümrük mevzuatına uygun olarak ithali ve ihracı (örneğin ithal ve ihraç edilecek ürünlerin cins ve miktarlarını belirleme, ithal ya da ihracına izin verme gibi), dağıtımı, fiyatlandırılması konuları da 4733 sayılı Kanun kapsamında düzenlemektedir. Bu konularda da Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu yetkili ve görevli dir.
Yurt dışından yasal olmayan yollarla kaçak olarak getirilen alkollü içecekler ise 4733 sayılı Kanun kapsamına girmemektedir. Bu tür eşyaların alımı-satımı filleri 5607 sayılı KMK nun 3/5 maddesi kapsamında kalmaktadır.
c) Sanık hakkında fiilleri nedeniyle uygulanması söz konusu olan yasa maddelerine gelince;
5607 sayılı KMK nun somut olaya uygun 3. maddesinin beşinci fıkrası şöyledir;
“ Birinci ilâ dördüncü fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesine iştirak etmeksizin, bunların konusunu oluşturan eşyayı, bu özelliğini bilerek ve ticarî amaçla satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”
5607 sayılı KMK nun 3. maddesinin birinci ila dördüncü fıkrası kapsamında yurda yasal olmayan yollardan sokulan kaçak eşyanın ticari amaçla alımı ve satımı fiilleri bu fıkra kapsamına girmektedir. Sanıkda ele geçen dava konusu kaçak içkilerin de bu madde kapsamına girdiğinde bir kuşku yoktur. Sayın çoğunluk da bu görüştedir. Bu nedenle madde hükmü hakkında ayrıntılı açıklamaya gerek görülmemiştir.
Somut olaya uygulanması çoğunluk tarafından kabul edilen 4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin 4. fıkrası hükmü şöyledir:
“Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ya da taklit (…)(1) işaretleri taşıyan ürünleri ticari amaçla bulunduran, nakleden, satışa arz eden veya satanlar ile ambalajları üzerinde bulunan ürün bilgileri ile bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretlerin
içerdiği bilgilerin farklı olması halinde, bu ürünleri üreten veya ithal edenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu fıkrada belirtilen ürünlere el konulması, muhafazası ve tasfiyesi ile bunları ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ikramiye ödenmesi hususlarında 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda kaçak eşya için öngörülen usuller uygulanır. Bu ürünlere el konulduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde, numune alınarak ve gerekli tespitler yapılarak, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından imha suretiyle tasfiye kararı verilebilir.”
Bu madde hükmünde yer alan ”ürünler” ifadesi, anlam ve kapsamı itibariyle Sayın çoğunlukla aramızdaki görüş ayrılığının konusunu oluşturmaktadır. Sayın Çoğunluk, sanıkda ele geçen dava konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı KMK nun 3/5. maddesindeki suçu oluşturduğunu kabul etmekle birlikte anılan eşyaların 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi hükmündeki “ürünler” kapsamına da girdiğini kabul etmektedir. Madde hükmünde yer alan “ürünler” deyimi içersine dava konusu kaçak eşyaların girmediğini düşünmekteyim.
2 - 4733 sayılı kanun kapsamında olan “ürünler” den maksat yerli üretilen ve yasal olarak yurda ithal edilen ürünlerdir. (bknz yukarıda 1. b) Diğer bir anlatımla yasal olarak üretilmiş ya da yasal olarak ithal edilmiş ürünler ifadesi, yine yasalara uygun olarak bandrol yapıştırılması zorunlu ve mümkün olan ürünleri kapsamaktadır. Aynı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ile 4. fıkrası hükmü birlikte değerlendirildiğinde görüşümüzün isabetli olduğu anlaşılacaktır. Yerli üretilen ürünler ile Gümrük mevzuatına uygun şekilde yurda ithal edilen ürünlerin de ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret olmadan ticari amaçla bulundurulması, nakledilmesi, satışa arz edilmesi veya satılması halinde bu fiiller hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi gereğince işlem yapılacaktır. Bu fiiller hakkında açılan davalara Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulunun müdahale ve temyize hakları vardır.
Yurda yasal olmayan yollardan giren ve bu nedenle kaçağa kaldığı kabul edilen alkollü içkiler ise 4733 sayılı Kanunun kapsamı dışındadır. Sanıkda ele geçen eşya ise yurda yasal olarak değil yasalara aykırı olarak sokulmuş eşya olduğundan istense dahi yasal olarak bandrol yapıştırılması mümkün değildir. Özetle, kaçak eşyaya yasal olarak bandrol alınamaz ve yapıştırılamaz. Bu nedenle söz konusu eşyaların alımı-satımı konusunda 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi hükmü uygulanamayacaktır. Söz konusu ürünlerin ticari amaçla alım-satımı fiilleri hakkında ise 5607 sayılı Kanunun 3/5 maddesi ile uygun maddesine göre işlem yapılacaktır. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulunun bu davalara müdahale ve temyize hakları yoktur.
3- 5607 sayılı KMK nun 3/5 ve 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddelerinde tanımlanan suçlar, ticari amaçla işlenen seçimlik hareketli suçlardır. Her iki maddedeki seçimlik hareketlere yakından baktığımızda 5607 s. KMK nun 3/5
maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden “satın alma” fiili 4733 sayılı Kanunda seçimlik hareket olarak sayılmamıştır. Herhangi bir olayda, yabancı menşeli kaçak alkollü içkileri ticari amaçla satan ve ticari amaçla alan kişiler, bu fiili işlerken birlikte yakalanabilirler. Sayın Çoğunluğun görüşüne göre böyle bir olayda, ticari amaçla söz konusu eşyayı satan kişi hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesine göre, bu eşyaları ticari amaçla satın alan kişi hakkında ise 5607 sayılı KMK nun 5/3 maddesine göre işlem yapılması gerekecektir. Var sayılan böyle bir olayda fiile konu eşya aynıdır. Satan kişi ile satın alan kişinin fiili işlemekteki amaçları da aynıdır. Fiilden aynı sonucu yani haksız kazanç elde etmektedirler. İşlenen fiilin toplumda meydana getirdiği sonuçtan her iki sanık da aynı derecede sorumludur. Böyle bir durumda satan kişiye daha fazla, satın alan kişiye daha az ceza verilmesi ceza adaleti ve hakkaniyetle bağdaşmayacaktır.
4 - Öte yandan, yurda gümrük mevzuatına aykırı yollardan kaçak olarak sokulan alkollü içkilerin iç piyasada alım-satımı fiili hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi hükmünün uygulanmasına, 4250 sayılı Kanunun 37. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre yasal olanak bulunmamaktadır. Anılan madde hükmü şöyledir;
“ Bu kanunla inhisar altına alınan maddelerin kaçakçılıkları hakkında 1918 sayılı kanun hükümleri de tatbik olunur.”
Bu hükümdeki atıf 5607 sayılı KMK nuna yapılmış sayılacaktır. (bknz yukarıda 1-b) Bu hükme göre, yurda kaçak olarak sokulan alkollü içeceklerin, iç piyasa da alım satımı da dahil her türlü kaçakçılığı 5607 sayılı KMK nun fiile uygun maddesi hükmüne göre cezalandırılacaktır. Bu hüküm yürürlükte bulunduğu sürece yurda kaçak olarak sokulan alkollü içeceklerin iç piyasada ticari amaçla satışa arzı, bulundurulması, satılması, satın alınması ve nakledilmesi fiilleri hakkında 5607 sayılı KMK nun 3/5 maddesine göre işlem yapılaması zorunluluğu vardır. Bu filler hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi uygulanamaz.
Yukarıda açıkladığım gerekçelerle dosyanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken Sayın Çoğunluk tarafından verilen “davaya müdahale ve temyize hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna gıyabi kararın tebliği için dosyanın mahalline tevdii kararına” katılmıyorum.