1. Ceza Dairesi 2020/1937 E. , 2021/2367 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : 1) Sanığın kasten öldürme suçundan 5271 sayılı CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair; Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2018 tarih ve 2017/512 Esas, 2018/529 Karar sayılı kararı
2) O yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulüyle yeniden hüküm kurulması suretiyle sanığın kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 37/1 maddesi yollaması ile 81/1, 53, 58 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile mahkumiyetine dair; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11/07/2019 tarih ve 2019/396 Esas, 2019/1274 Karar sayılı kararı
TÜRK MİLLETİ ADINA
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11/07/2019 tarih ve 2019/396 Esas, 2019/1274 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle temyize tabi olduğu belirlenerek ve sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/03/2019 tarih, 2018/13-387 Esas ve 2019/246 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde kararın 'usul ve yasaya aykırı olduğu' nun belirtilmesi karşısında, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11/07/2019 tarih ve 2019/396 Esas, 2019/1274 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanığın eksik incelemeye, beraati gerektiğine, sanık müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sayın Üyeler ... ve ...'in sanığın eyleminin sübut bulmadığına ve beraatine ilişkin karşı oyları ve oy çokluğuyla, 24.02.2021 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ...’in maktul ...’u kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak kesin bir delil bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken, istinaf davası sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi tarafından kurulan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA ilişkin çoğunluk görüşüne aşağıdaki gerekçeyle katılamamaktayız.
Dosya kapsamına göre; 31.03.2017 günü saat 01.15 sıralarında İstanbul-Esenyurtta Suriye uyruklu bir erkek şahsın ateşli silahla yaralanması ihbarı üzerine olay yerine giden güvenlik güçleri ve sağlık ekipleri yaralı şahsın hastaneye gitmesini sağlamış, yaralı şahsın ölmesi üzerine ilgili soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma evresinde maktul ...’ın cesedi kardeşi olan ...’a teslim edilmiş, ... ifadesinde, olayı görmediğini, ... isimli şahsın Suriye’den bu yana 30 yıldır tanıdıkları olduğunu, kardeşini öldürenlerden şikâyetçi olduğunu söylemiştir.
Olay yerinde tahkikat yapan polis memurları olayın gerçekleştiği yerde ikamet eden ... isimli şahısla yaptıkları mülakatta; önceden tanımadığı Suriyeli bir şahısla birlikte dört Türk şahsın evinin önüne geldiklerini, Türk şahıslardan birinin elinde uzun bir silah olduğunu, diğer şahıslarda silah olmadığını, eli silahlı Türk şahsın kendisinin yakasından tutarak “Sen kimsin” dediğini, gelenlerin aradıkları şahsı bulamadıklarını ve geldikleri araca binerek uzaklaştıklarını, hemen akabinde silah sesleri duyduğunu belirtmiş, ... isimli şahsın olayı gerçekleştirebileceği düşünülerek kolluk güçleri tarafından parmak izi ve el svapları alınmıştır.
Olay yerinde yapılan inceleme sonucunda ...’ın ikamet ettiği 306. sokaktaki, kapı numarası “4” olan evin önünde bir adet saat ele geçmiş, aynı sokakta bulunan “8”, “10” ve “12” nolu yerlerin önündeki yolda ve kaldırımda bulunan 12 adet 9 mm ve 7.65 mm çaplı tabancalardan atılmış 12 adet boş kovan, olay yerindeki gri renkli Fiat aracın kaputu üzerinde ele geçen 1 adet 7.65 mm boş kovan muhafaza altına alınmış, olayın “faili meçhul” kalmaması için olayı gerçekleştirebileceği düşünülen şüpheli şahısların fotoğrafları polis memurları tarafından ...’e gösterilmiş, 31.03.2017 günü saat 09.30 da tutulan fotoğraf teşhis tutanağı içeriğine göre ... kendisine gösterilen benzer özelliklere sahip kişilerin fotoğrafları arasında sanık ...’in fotoğrafını teşhis etmiş, aynı gün saat 10.10’da alına ifadesinde de fotoğrafını teşhis ettiği şahsın olay sırasında elinde uzun bir silah bulunduğu halde kendisinin yakasından tutan şahıs olduğunu söylemiş, elinde silah olan şahsın olay yerinde saatini (ekspertiz incelemesi sonucunda saat üzerinde maktül ...’a ait olan kan izine rastlanmıştır) düşürdüğünü belirtmiş ve ifadesi alındıktan sonra salıverilmiştir.
04.04.2017 tarihinde 8 ayrı suçtan hakkında yakalama kararı bulunan sanık ..., üzerinde bir adet tabanca ve sahte olarak düzenlenmiş kimlik ile yakalanmış, ayrıca sanığa ait olan bir valiz içinde birden fazla tabanca ve kaleşnikof tüfek ele geçmiştir. Sanık savunmalarında istikrarlı olarak 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını kabul etmiş, öldürme eylemi ile bir ilgisinin olmadığını savunmuştur. Sanık ...’de ele geçen 7,62 mm çaplı tüfek, 9 mm ve 7.65 mm çaplı tabancalar ile olay yerinde ele geçen boş kovanların ve maktulün vücudundan çıkartılan 1 adet 7.65 mm çaplı mermi çekirdeğinin karşılaştırması sonucunda bu silahların maktül ...’ın öldürülmesi olayında kullanılmadığı anlaşılmıştır.
Olayın tek gören tanık ... 28.08.2017 tarihli ifadesinde 02.00 sıralarında evde otururken dışarıdan silah sesleri duyduğunu, baktığında plakasını ve modelini alamadığı birisi siyah birisi beyaz renkte iki aracın parkın yanından sola dönerek hızla uzaklaştığını, yaralı şahsın inleme sesini duyduğunu, yaralı bir şahsın yere düştüğünü gördüğünü belirtmiştir.
Kovuşturma evresinde Yerel Mahkemece; maktulün kız arkadaşı ... tanık olarak dinlenmiş, maktul ile yaklaşık iki ay arkadaşlık yaptığını, maktulü, arkadaşı olan ... isimli şahıs vasıtasıyla tanıdığını, olaydan bir gün önce ...’nun
kendisini bir kenara çekerek ...’ın, başının belada olduğunu söylediğini, olay günü ise maktul ile konuştuğunu ... isimli bir şahısla başının belada olduğunu söylediğini ve kendisinin yanından apar topar ayrıldığını belirtmiş; sanık ...’in iki adet cep telefonunun olay saatlerinde Küçükçekmece, Bahçelievler ve Esenyurt semtlerinde bulunan baz istasyonlarından sinyal aldığı saptanmış; sanık ...’in olaydan önce telefonla görüştüğü kişiler tespit edilmiş, ancak mahkeme tanık Aysun’un ifadesinde belirttiği tanığın dinlenmesine, olay yerini gösteren kamera kayıtlarındaki saat ile sanığın telefonunun baz aldığı istasyonlardaki saatlerin karşılaştırılmasına, olayı gören tanık ile sanığın olay tarihinde görüştüğü şahısların dinlenilmesine gerek görmeden, mevcut delil durumuna göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin delil bulunmadığından beraatine karar verilmiştir. İstinaf aşamasında ise yeniden duruşma açılarak yapılan yargılamada Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi, soruşturma evresindeki delilleri yeterli görüp iddianamedeki kabulü aynen benimseyerek sanık ...’in mahkûmiyetine ve tutuklanmasına karar vermiştir.
Yukarıda hukuki seyri ve delilleri özetlenen olayda; maktulü tanıdığı halde tanımadığını söyleyen, olayı gerçekleştirdiğine ilişkin zan altında bulunan ve her an sınırdışı edilebileceği korkusuyla yaşayan Suriye uyruklu tanık ...’in teşhis ve beyanlarına kanaatimizce itibar edilmemelidir. Tanık ...’in beyanlarına itibar edilerek sanık ...’in olay yerinde olduğu kabul edilse dahi olayın oluş şekli tam olarak anlaşılamamaktadır. Maktul ... ve dört şüpheli şahsın (üçü hakkında soruşturma evrakı tefrik edilmiş ve soruşturma sürmektedir) beyaz renkli bir araçla olay yerinde olduğu sabit olup, olayın sonrasını gören tek tanık beyanına göre olay yerinde iki ayrı araç hızla uzaklaşmıştır. Olay yerindeki boş kovanların konumlarına göre, kuvvetle muhtemel dört şüpheli şahıs ile mahallede aradıkları şahıs/şahıslar karşılaşmış, çıkan çatışmada siyah araçtaki şahıs veya şahısların açtıkları ateş sonucu maktul ... isabet almış, beyaz arabadaki şahıslar maktulü olay yerinde bırakarak kaçmışlardır. Sanık ...’de ele geçirilen silahlar vasıtasıyla birçok adli olay çözülmüş ise de maktul ...’ın ölümüyle sonuçlanan olayı sanık ...’in gerçekleştirdiğine ilişkin mahkûmiyetine yeter, kesin bir delil bulunmadığı ve bu nedenle mahkûmiyet hükmünün bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmamaktayız.