10. Ceza Dairesi 2021/13895 E. , 2021/12365 K.
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2018 tarihli ve 2017/658 esas, 2018/117 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/04/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 04/07/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 04/10/2017 tarihli, 2017/8037 soruşturma, 2017/2289 esas ve 2017/1511 sayılı iddianamesi ile, sanığın TCK’nın 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 1.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,iddianamede şüpheli hakkında daha önce 31/03/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle 11/09/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
2- Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/05/2018 tarihli ve 2017/658 esas, 2018/117 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 19/06/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- İncelemeye konu olaydan önce;
a) Şüpheli ... hakkında, 14/02/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 31/03/2015 tarihli ve 2015/1974 soruşturma, 2015/116 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, kesin olarak karar verildiği, tedbirin infazı için Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b) Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinin bildirilmesi üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 11/09/2015 tarihli ve 2015/3152 esas sayılı iddianame ile Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c) Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2016 tarihli ve 2015/444 esas, 2016/92 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
d) Kanun yararına bozma incelemesine esas karar ile ihbarda bulunulması üzerine, dosyanın devredildiği Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/537 esas, 2019/101 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine;
e) Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 04/04/2019 tarihli ve 2019/819 esas, 2019/849 sayılı ilamıyla bozularak Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/194 esasına kaydedildiği, davanın derdest olduğu,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/03/2015 tarihli ve 2015/1974 soruşturma, 2015/116 sayılı kararı müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2018 tarihli ve 2017/658 esas, 2018/117 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında '...Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği,
Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ancak bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı ve TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açılarak yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmışsa da,
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada itiraz hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden 'durma' kararı verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi, yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir. ...' şeklinde belirtildiği üzere,
Somut olayda, şüpheli hakkında verilen 'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/03/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye 04/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, kesin olarak verilip itiraz hakkı tanınmayan kamu davasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi 5 yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu haliyle sanık hakkında açılan kamu davasında mahkemesince durma kararı verilerek, geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2018 tarihli ve 2017/658 esas, 2018/117 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 04/07/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 04/10/2017 tarihli, 2017/8037 soruşturma, 2017/2289 esas ve 2017/1511 sayılı iddianamesi ile, TCK’nın 191/6.maddesi gözetilerek sanığın TCK’nın 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2018 tarihli ve 2017/658 esas, 2018/117 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
İncelemeye konu olaydan önce; şüpheli ... hakkında, 14/02/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 31/03/2015 tarihli ve 2015/1974 soruşturma, 2015/116 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, kesin olarak karar verildiği, yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinin bildirilmesi üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/09/2015 tarihli ve 2015/3152 esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2016 tarihli ve 2015/444 esas,2016/92 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kanun yararına bozma incelemesine esas karar ile ihbarda bulunulması üzerine, dosyanın devredildiği Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/537 esas,2019/101 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 04/04/2019 tarihli ve 2019/819 esas, 2019/849 sayılı ilamıyla bozularak Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/194 esasına kaydedildiği, davanın derdest olduğu, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan 'Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.' şeklindeki düzenleme gereği, 'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/03/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatların hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından;
mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2018 tarihli ve 2017/658 esas, 2018/117 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.