Ceza Genel Kurulu 2020/224 E. , 2021/589 K.
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Sanık ... hakkında maktul ...'ı kasten öldürme suçundan TCK'nın 81/1, 53 ve 63 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.05.2015 tarihli ve 136-104 sayılı, karar tarihi itibarıyla hükmedilen ceza miktarı yönünden resen temyize tabi olan hükmün sanık müdafisi ve katılan ... vekili tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 25.09.2018 tarih ve 552-3677 sayı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 17.02.2020 tarih ve 14182 sayı ile;
“...1) Sanık ... ile maktul ...'ın yakın akraba oldukları, Mercan ailesi mensuplarının '... Birlik Seyahat' isimli işletmede birlikte çalışırken olay tarihinden önce maktul ...'ın, ... Birlik işletmesinden sanık ... ve kardeşi ...'ı çıkartarak ...' soyadlı dayısının çocuklarını işletmeye aldığı, fiilen yapılan bu devirden sonra maktulün, üzerindeki hisseyi devretmesi hususunda sanık ...'a baskı yapmaya başladığı, devir meselesi nedeniyle taraflar arasında kolluk makamlarına akseden birçok adli olay yaşandığı, sanıkların ve tanık olarak ifadesi alınan ..., ..., ..., ... ve birçok kişinin taraflar arasındaki uyuşmazlığı anlatmaları karşısında somut olayda haksız tahrik değerlendirmesi yapılırken, devir meselesinin neden kaynaklandığının araştırılması, silahla yaralama ile sonuçlandığı tanık beyanlarından anlaşılan önceki adli olayların tartışılması ve olay öncesinde haksız olan tarafın ortaya konulmasının zorunlu olduğu anlaşılmıştır. Yerel Mahkemece önceki adli olaylar araştırılmamış yürütülen soruşturma veya kovuşturma dosyaları incelenmemiş ve ilgili dosyalar denetime olanak sağlayacak şekilde dosya arasına alınmamıştır.
2) Olay tarihinde maktulün oğlu Ziya ile ...in oğlu Cumali ve kardeşi Haşmet arasında kavga çıktığı, bu kavgayı ...in ayırdığı, kavga sonrasında eve dönen Ziya'nın kavgayı sürdürmek istediği, kavganın sürmesini istemeyen maktulün annesi ...'ın komşuları olan Osman Menendizoğlu'ndan yardım isteyerek Mücahit'i aramasını söylediği, sanık ...'ın konuyu sorduğunda Zekiye'nin 'Oğlunun rahat durmadığını söyle' dediğini, kısa bir süre sonra ...'ın evine geldiği, Mücahit eve geldikten sonra hararetli bir konuşma yaptığı ve traktöre binerek ...'ın evine doğru hareket ettiği, maktulün, ...' soyadlı dayısının çocuklarını dahi beklemeden sinirli bir şekilde sanık ...'ın evine gittiği, olay yerine gittiğinde sanık ...'ı çağırdığı, bu sırada ...'ın ... münasebeti nedeniyle ziyarete gelen tanık ...'in yanında olduğu, evin kapısının önüne çıktığında aralarında yaklaşık 20 metre mesafe olduğu hâlde sanık ... ile maktul ...'ın tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında bağırarak karşılıklı olarak birbirlerine küfrettikleri, akabinde sanık ...'ın av tüfeği ile ateş ederek maktulü öldürdüğü olayda, sanığın eyleminin sübutunda ve suç kastının öldürmeye yönelik olduğu hususunda bir şüphe bulunmamaktadır.
5237 sayılı TCK’nin 'Haksız Tahrik' başlıklı 29. maddesinde yer alan; 'Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.' şeklindeki düzenleme ile kişiye haksız fiilin etkisi altında işlediği suçtan dolayı verilecek cezadan belli bir oranda indirim yapılması öngörülmüştür.
Yargıtay Ceza Kurulunun istikrarlı kararlarına göre, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik; kişinin haksız bir fiilin kendisinde yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesini ifade eder. Bu halde fail, haksız tahrikin yarattığı öfke veya elemin etkisi altında, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında yarattığı karışıklığın sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir.
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil olmalı,
b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumun tepkisi olmalı,
d) Haksız tahrik teşkil eden fiil, mağdurdan sadır olmalıdır.
Somut olayda; olayın oluş anını gören ve Mahkemece beyanı hükme esas alınan tanık ... maktulün dayısının oğlu olup, taraflar arasındaki ... Birlik Seyahat'in devrine ilişkin husumetin de taraflarından birisidir. Tanık 10.08.2013 tarihli beyanında, 'daha önce aralarında husumet bulunan ... ile ...'ın bağrıştıklarını duydum. Olay yerine çok yakındım. Ömer ve Mücahit'in tartışmalarını bizzat gördüm. Mücahit traktör üzerinde idi Ömer ile Mücahit'in arasında yaklaşık 20 metre mesafe vardı. Bu esnada ben süratle yanlarına giderken ... elindeki av tüfeğini ...'a doğrultarak ateş etti, ilk ateş sonucunda Mücahit traktörün üzerinde yara aldı.' diyerek olayın oluşunu açıklığa kavuşturmuş, ancak taraflar arasındaki bağrışma seslerinin içeriklerini olayın sıcaklığında anlamamıştır. Dosya içeriğine göre; maktul ...'ın ... gününün sabahında hesap sormak için ...'ın evinin önüne gittiği ve dayısının çocuklarını da çağırdığı anlaşılmaktadır. Tanık ... keşif esnasında Mahkeme huzurunda, müştekiler vekilinin sorusu üzerine bu hususu teyit etmiş, ancak doğruyu anlatması hâlinde zor durumda kalacağını vurgulamıştır. Sanık ... da tüm savunmalarında tartışmayı doğrulamış, maktulün traktörle evinin önüne gelerek kendisine küfrettiğini, hemen arkasından maktulün dayısının çocuklarının geldiğini söylemiştir. Maktulün olay sırasındaki tartışmada sanığa küfretmediğine dair hiçbir delil dosya arasında bulunmamasına, hükme esas alınan ...'nun oluşa uygun beyanına rağmen, Yerel Mahkemece taraflar arasındaki husumet ve olay anındaki tartışma kabul edildiği hâlde dosya kapsamı ile uyumlu olmayacak şekilde sanığın aleyhine yorum yapılarak karşılıklı küfürleşme kabul edilmemiş ve verilen cezadan TCK'nin 29. maddesi uyarınca indirim yapılmamıştır.
Yerel Mahkemece olayın nasıl kabul edildiği ve haksız tahrik uygulaması yapılırken mahkeme kabulü çerçevesinde nasıl değerlendirme yapıldığı büyük önem taşımaktadır. Hükmün gerekçesinde 'Tüm bu açıklamalar ışığında özetle, yukarıda mahkememizce kabul edilen olayın oluş şekli itibarıyla, olay günü maktul ...'ın oğlu Ziya ile sanık ... arasındaki kaza olayını öğrenen maktul ...'in ... günü köydeki babaevine geldiği, babaevinde hararetli şekilde konuşmalar olduğu ve bu konuşmalardan sonra maktulün ... ile konuşmak için yanına gittiği, ... ve eşinin de beyan ettiği gibi aralarındaki konuşmanın tartışmaya dönüştüğü, tartışmanın fiili kavgaya dönüştüğünün sabit olmadığı, bu sırada ...'ın hangi saik ve düşünceye kapıldığının bilinemediği, kendisine ateşli silahla ateş edilmediği hâlde, maktulün aldığı yara izlerinden de anlaşılacağı üzere maktul ayakta iken ve ön cepheden av tüfeği ile maktule doğru ateş ettiği' kabul edilmiş; haksız tahrik değerlendirilirken, 'maktul ...'in, olay günü belirlenemeyen bir saikle ...'ın evine gittiği, ancak yukarıda da, haksız tahrik açısından bir değerlendirme yapmak üzere, mahkemece üstünlük tanınan ihtimalin oğlu Ziya'nın ...'la yaşadığı olay olduğunun belirtildiği hatırlatılmakla, zira söz konusu bu olayın taraflar arasındaki husumeti artıran en son ve yeni bir olay olduğu bu olayın etkisi ile Mücahit'in konuşmaya gitmiş olabileceğinin de ihtimal dahilinde olması; dosya kapsamında da Mücahit'in ...'a yönelik herhangi bir haksız hareketinin bulunmaması, kaldı ki, ...'ın da bu yönde kabul edilebilir bir neden ileri sürmemesi nazara alındığında, ilk haksız hareketin ...'dan geldiğinin kabul edilmesi gerekeceği üzerinde durularak, her iki şahsın burada normal olarak konuşmaya başladıkları ancak devamında buradaki konuşmalarının tartışmaya dönüşmüş olması ve bu aşamada ...in Mücahit'e ateş etmesi ve Mücahit'in bu şekilde öldürülmesi olayında Mücahit'in ...e yönelik haksız hareketlerinin bulunmaması ve kişinin kendi haksız hareketiyle olaya sebebiyet verdiği durumlarda haksız tahrik nedeniyle herhangi bir indirim uygulanamayacağı kaidesi gereğince ...'ın sübut bulan maktule yönelik kasten öldürme eylemi açısından haksız tahrik indirimi uygulanmamıştır.' şeklinde gerekçe oluşturulmuştur.
Sanık ...'ın adli sicil kaydı incelendiğinde hiçbir suç kaydının bulunmadığı, 50 yaşında olup ailevi bir sıkıntısının olmadığı anlaşılmaktadır. Maktul ... ise dosya arasındaki ... Asliye Ceza Mahkemesinin 484-48 sayılı kararı ve tanık Osman Menendizoğlu beyanı içeriğine göre sinirli ve sabıkalı bir kişiliğe sahiptir. Hayatın olağan akışına göre sanığın arasında yakın akrabalık bağı bulunan maktul ...'ı hiçbir neden olmaksızın öldürmesi pek mümkün görülmemektedir. Mahkeme kabulünde 'olay günü maktul ...'ın oğlu Ziya ile sanık ... arasındaki kaza olayını öğrenen maktul ...'in ... günü köydeki babaevine geldiği, babaevinde hararetli şekilde konuşmalar olduğu ve bu konuşmalardan sonra maktulün ... ile konuşmak için yanına gittiği, ... ve eşinin de beyan ettiği gibi aralarındaki konuşmanın tartışmaya dönüştüğünü' belirtmesine rağmen, haksız tahriki değerlendirirken 'maktul ...'in, olay günü belirlenemeyen bir saikle ...'ın evine gittiğini' kabul ederek kendi gerekçesinde farklı oluşlar üzerinden değerlendirme yapmıştır. Ayrıca haksız tahrik değerlendirmesindeki ihtimaller dahilindeki şüphe sanığın aleyhine yorumlanmıştır. Sanık ... tüm aşamalarda maktulün kendisine küfrettiğini belirtmesine rağmen, gerekçede '...'ın da bu yönde kabul edilebilir bir neden ileri sürmemesi nazara alındığında, ilk haksız hareketin ...'dan geldiğinin kabul edilmesi gerekeceği' vurgusuyla sanık hakkında tahrik hükümleri uygulanmamıştır. Sanık ...'ın savunmalarında bir hukukçu gibi haksız tahrik indirimi istemesi gerekmeyeceği gibi, sanık müdafii sanık lehine haksız tahrik nedeniyle indirim yapılmasını istemiştir. Bu nedenle yetersiz ve çelişkili gerekçeyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması usul ve kanuna uygun değildir.
Tüm bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu olayda; Mahkemece olay günü maktulün 'baskın' tabir edilecek şekilde sanığın evine gelmesi ve olay öncesinde maktul ile sanığın karşılıklı küfürleşmeleri dikkate alınarak sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup, Mahkemece önceki adli olaylar araştırıldıktan sonra TCK'nin 29. maddesinin derecesi belirlenmelidir. Bu çerçevede, sanık ...'ın, maktulden kaynaklanan ve haksız hareket niteliğinde olan söz ve davranışların üzerinde yarattığı öfke ile öldürme eylemini gerçekleştirdiği kanaatine varıldığından, ... Ağır Ceza Mahkemesi kararının 'sanık ... hakkında verilen cezadan haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması, maktulden kaynaklanan haksız söz ve davranışların ulaştığı boyut araştırıldıktan sonra TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik düzeyinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek yetersiz gerekçe ile fazla ceza tayini' nedeniyle bozulmasına karar verilmesi gerektiği,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 11.03.2020 tarih ve 810-1065 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki kasten öldürme suçundan verilen beraat, inceleme dışı sanık ...'ın katılanlar ..., ... ve ...'nu kasten yaralama, inceleme dışı sanık ... hakkındaki ... ve ...'nu kasten yaralama, inceleme dışı sanıklar ...., ... ve sanık ...'ın katılanlar ..., ... ve ...'nu kasten yaralama, inceleme dışı sanık ...'ın katılan ...'nu kasten yaralama suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle, inceleme dışı katılan ... ... hakkında sanık ...'a yönelik kasten yaralama, katılan ...'a yönelik olası kasıtla yaralama suçlarından verilen beraat, katılan ... ...'nun sanık ...'ı kasten yaralama suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına ve beraate ilişkin hükümlerin temyiz edilmeksizin, inceleme dışı katılan ... ...'nun katılan ...'ı taksirle yaralama, suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılanlar ..., ve ...'nu kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında maktul ... yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının, oluştuğunun kabulü hâlinde haksız tahrikin derecesi bakımından eksik araştırma bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
10.08.2013 tarihinde saat 16.41'de düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında; olay yerinin ... ilçesi,.... köyü, Merkez Mahallesi olduğu, olayın... köyü Tılan mevkisi yol ayrımında bulunan Arslanlı İlköğretim Okuluna yaklaşık 200 metre mesafede bulunan ...'ın ikamet etmekte olduğu ev ve çevresinde cereyan ettiği, ...'ın evinin etrafının betonarme duvarla çevrili olduğu, evin dış kapısının kırmızı renkli ve demirden olduğu, kapının dışardan girişe göre sağ üst tarafında 30-40 adet saçma izi bulunduğu, ikametin bahçesinde olay yeri inceleme ekibi tarafından daha önce yapılan çalışma esnasında boş fişek kapsüllerinin ele geçirilip muhafaza altına alındığı, ikametin önünden yaklaşık 4-5 metre genişliğinde köy yolunun geçtiği, ikametin karşısında ağaç çitlerle çevrili müstakil bahçeli bir evin bulunduğu, çit çevresinde yoğun bir şekilde ağaç bulunduğu, evin girişine göre ön sağ tarafında yaklaşık 15-20 metre ileride sağ kavisli Tılan yol ayrımının bulunduğu, evin önünde bulunan yolun düz vaziyette köy çıkışına kadar devam ettiği, köy çıkışı gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında ve ...'a ait ikamet yaklaşık 100-150 metre uzaklıkta köy ilköğretim okulu bulunduğu, okulun bahçesinin çitlerle çevrili olduğu ve bahçenin önünde bir otobüs bekleme durağının bulunduğu, olay yeri inceleme ekibinden ve jandarma görevlilerinden alınan şifahi beyanda, olayın ...'ın evinin önünde başlayıp köy ilköğretim okulu önünde bulunan trafik levhalarına kadar da yayılım gösterip her iki tarafın karşılıklı olarak birbirlerine ateşli silahlarla ateş ettiği, olay yerinde boş tüfek kartuşlarının ele geçirilip muhafaza altına alındığı tespitlerine yer verildiği,
10.08.2013 tarihli ölü muayene tutanağında; kimlik tanığı..., 'maktulün yeğeni olduğunu, ... Otobüs Terminalinde yazıhane işlettiğini, bu yerin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak çalıştırdığı kişiler ... ahlakına uygun olmayan davranışlarda bulundukları ve olaylar çıkarttıkları için ölen yeğeninin kendilerini işten çıkarttığını bunun üzerine uzaklaştırdığı kişiler olan ve aynı zamanda amca çocukları olan kişilerin maktülden haraç istemeye başladıklarını, tehdit ettiklerini, yakın zamanda kendisinin yanında maktule ateş açtıklarını, kendisinin yaralandığını, bununla ilgili soruşturma açıldığını, maktulün ölümü ile sonuçlanan olayı görmediğini, ancak işittiğine göre kendi arazi işleri ile ilgilenmek üzere traktörü ile giderken mecburen yol oradan geçtiği için bahsettiği kişilerin evinin önünden geçmek durumunda kaldığını, bu kişilerin yeğeni maktule ateş ederek yaraladıklarını, kurtarmak için olay yerine oğlu ...'nun gittiğini,' beyan ettiği, 165 cm boyunda, 70-75 kg ağırlığında, 50 yaşlarında, siyah saçlı, kahverengi gözlü, buğday tenli, bıyıklı, sünnetli erkek cesedinde ölü katılığının devam ettiği, ölü lekelerinin sırtta basıya uğramayan bölgelerde mor renkte meydana geldiğinin görüldüğü, alın bölgesinden göğüs üst kısmına kadar uzanan alanda çok sayıda saçma tanesi yarası bulunduğu, tüm vücudun muayenesinde başkaca bir bulguya rastlanmadığı, maktulün kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için klasik otopsi yapılmasına karar verildiği tespitlerine yer verildiği,
Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp Grup Başkanlığınca düzenlenen 26.09.2013 tarihli otopsi raporunda; maktuldeki saçma tanelerinin her iki akciğerde ve kalpte çok sayıda yaralanma oluşturduğu ve öldürücü olduğu, 3 (üç) adet saçma tanesi çıkarıldığı, kanda alkol (Etanol-Metanol) bulunmadığı, kanda aranan uyutucu-uyuşturucu ve toksik maddelerden hiçbirinin bulunmadığı, maktulün vücudunda 1 (bir) adet atışla husulü mümkün av tüfeği saçma taneleri giriş yarası bulunduğu, müstakilen öldürücü olduğu, av tüfeği saçma taneleri yaraları, cilt, cilt altı bulgularına göre; atışın uzak atış mesafesinden yapıldığı, cesetten 3 (üç) adet saçma tanesi elde edildiği, maktulün ölümünün av tüfeği saçma taneleri yaralanmasına bağlı iç organ harabiyetinden gelişen iç kanama sonucu meydana geldiğinin belirtildiği,
... İlçe Jandarma Komutanlığının 11.08.2013 tarihli olay yeri incelemesi ve yapılan ev aramalarında muhafaza altına alınan ve ele geçirilen eşyaların onaylanması talepli yazısında; olay yerinden 12 cal. 13 adet boş av tüfeği kartuşu, ..., ..., ..., sanık ..., ..., ...'undan alınan svaplar, olayda ölenin ikamet ettiği, ancak babası ...'ın evinde yapılan aramada ele geçen 14 adet 12 cal. SAGA marka mavi renkli dolu av tüfeği fişeği, 17 adet 12 cal. CHEDDITE marka beyaz renkli dolu av tüfeği fişeği, 1 adet içi boş av tüfeği kılıfı, sanık ...'in babası olan ...'ın evinde yapılan aramada ele geçen bir adet kahverengi renkli deri fişeklik üzerinde takılı hâlde bulunan 12 cal. ve 12 ibareli 10 adet dolu av tüfeği fişeği ve 20 adet 12 cal. CHEDDITE marka dolu av tüfeği fişeğinin ele geçirildiğinin belirtildiği,
İnceleme dışı katılan ... ...'nun ikametinde; Yeni .... seri numaralı ruhsatlı av tüfeği ve içinde 4 adet kartuş ile toplam 38 adet av tüfeği kartuşu, arabasında BRETTON marka ....seri no'lu av tüfeği ve içinde 4 adet dolu fişek ve 38 adet av tüfeği kartuşunun ele geçirildiğini,
İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk ... 06.09.2013 tarihinde teslim olduğunda olayda kullandığını söylediği VURSAN marka cal 12/70 seri no '9802754' otomatik tüfeği teslim ettiği,
İnceleme dışı ...'ın S....seri no'lu tüfeği kolluk görevlilerine teslim ettiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 08.01.2014 tarih ve.....sayılı raporda; tetkik için gönderilen toplam 8 adet av tüfeği; 12 numara av fişeği atan birer av tüfeği oldukları, yapılan muayenelerinde; ...' numaralı, 'Prenses SİLAH Made in Türkiye' ibareli silahın dipçiğinin mevcut olmadığı, '3653' numaralı, '...' ibareli av tüfeğinin ise kurma kolunun mevcut olmadığı, yapılan deneme ve mukayese atışlarında çapına uygun av fişeklerini normal olarak patlattıklarının görüldüğü, ayrıca '... numaralı silahın ise ateşleme iğnesinin mevcut olmadığı, çapına uygun fişekleri patlatmadığı, söz konusu yivsiz av tüfekleri, münhasıran avda ve sporda kullanılmak amacıyla imal edildiği, 6136 sayılı Kanun'a göre yasak nitelikteki ateşli silahlardan olmadığı, ancak av tüfeğinin taşınması ve bulundurulmasının 2521 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, birlikte gönderilen (30) adet fişek; 12 numara av fişeği olup, çapına uygun silahlarda kullanılmak üzere imal edildikleri, bu fişeklerden (16) adedinin deneme atışlarında kullanıldığı, normal olarak patladıkları, söz konusu fişekleri, münhasıran avda ve sporda kullanılmak amacıyla imal edilmiş oldukları, 6136 sayılı Kanun'a göre yasak nitelikteki ateşi silah fişeklerinden olmadığı, birlikte gönderilen 12 numara (13) adet kartuşun incelenmesinde; a) 5 adet kartuşun çapına uygun tek bir silahla atıldıkları, b) 3 adet kartuşun çapına uygun tek bir silah ile atıldıkları, c) 2 adet kartuşun çapına uygun tek bir silahla atıldığı, d) 2 adet kartuşun inceleme konusu '09.004' numaralı, 'EVREN MAGNUM HUĞLU/TÜRKİYE' ibareli silah ile atıldıkları, e) 1 adet kartuşun inceleme konusu .... numaralı, 'VURSAN EUROPA TR BLACK EAGLE' ibareli silahla atıldıkları, yivsiz silahlar ile patlatılan av fişeklerinin içlerinden çıkan saçma tanelerinin üzerlerinde, atıldıkları silahın tespitine yarayan izlerin bulunmadığı, bu nedenle incelenmek üzere gönderilen deforme (3) adet saçma tanesinin, inceleme konusu yivsiz av tüfekleri ile atılıp-atılmadıkları yönünde bir incelemenin yapılamadığının belirtildiği,
19.08.2013 tarihli araştırma tutanağında; yapılan istihbari çalışmalar ve bölgede yaşayan vatandaşlar ile yapılan görüşmeler sonucunda, vatandaşların kendilerine zarar gelmelerinden dolayı korktukları ve ifade vermekten kaçındıkları bilgilerine yer verildiği,
Jandarma Genel Komutanlığınca düzenlenen 02.05.2014 tarih ve 1241 sayılı raporda; inceleme dışı katılan ... ...'na ait tüm svaplar üzerinde atış artıklarının tespit edildiği, inceleme dışı katılan ... ..., inceleme dışı sanık ... ve sanık ...'a ait sağ el ve sol el svapları üzerinde atış artıklarına rastlandığı, ... ve ...'na ait svaplar üzerinde atış artıklarına rastlanılmadığının belirtildiği,
Olay yerinde mahkemece keşif yapıldığı, keşif sonucu bilirkişi....dosyaya sunduğu 22.11.2014 tarihli raporda; olay yeri keşfinde yapılan incelemede 9 no'lu avlu kapısında ve... sayılı traktöre isabetlerden ve ... Kriminal Polis Laboratuvarı ile Jandarma Kriminal Daire Başkanlığının uzmanlık raporlarından olayın karşılıklı cereyan ettiği, ancak olayın başlangıcı ve nasıl geliştiğinin tespitinin mümkün olmadığının belirtildiği,
Sanık ... hakkında ... Devlet Hastanesince düzenlenen 19.12.2013 tarihli raporda; sanığın yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilemiyecek ve yüzde sabit eser kalacak şekilde yaralandığının belirtildiği,
İnceleme dışı katılan ... ... hakkında ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 15.04.2015 tarihli raporda; inceleme dışı katılan sanığın ... Devlet Hastanesinin 10.08.2013 tarih ve 1625 sayılı raporunda ateşli silah yaralanması nedeniyle getirildiği; oksipitalde, sırtta 5-6 adet, sol kalçada 2-3 adet, sol tibia arka yüzde 4-5 adet saçma yaralanmalarının mevcut, aynı hastanenin 5283 sayılı genel cerrahi raporunda; patoloji olmadığı, ....sayılı tarihi okunamayan ortopedi raporunda her iki topuk arka yüzde çıkartılmış olan saçmalara bağlı 1'er adet insizyon skarı mevcut, çok sayıda yumuşak doku seyirli saçma yaralanması olduğu kayıtlı olup, ek lezyon saptanmadığına göre; yaralanmasının yaşamsal tehlike oluşturmadığı, basit bir tıbbi mühadale ile giderilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının belirtildiği,
İnceleme dışı katılan ... ... hakkında ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 15.04.2015 tarihli raporda; inceleme dışı katılan sanığın ... Devlet Hastanesinin 10.08.2013 tarih ve 1626 sayılı raporunda ateşli silah yaralanması nedeniyle getirildiği; başta, sırtta 4-5 tane, femur tibia bileşkesinde saçma yaralanmasına ait izler mevcut ve cilt altında metalik cisim/ saçma mevcut olduğu, genel cerrahi beyin cerrahi ve ortopediye konsülte edildiği, aynı hastanenin 5284 sayılı genel cerrahi raporunda, patoloji olmadığı, 7556 sayılı ortopedi raporunda, olay tarihinde çekilen grafilerde çok sayıda saçma mevcut, kemik lezyonu saptanmadığı, 5384 sayılı beyin cerrahi raporunda, nörodefisit olmadığı, ensede saçlı deri boyun bileşkesinde cilt altı yerleşimli 1 adet saçma tanesinin tespit edildiği kayıtlı olup, ek lezyon saptanmadığına göre, yaralanmasının yaşamsal tehlike oluşturmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtildiği,
İnceleme dışı katılan ... hakkında ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 15.04.2015 tarihli raporda; inceleme dışı katılanın ... Devlet Hastanesinin 10.08.2013 tarihli ve 1624 sayılı rapounda, ateşli silah yaralanması nedeniyle getirildiği, sağ ön kolda 2 adet ( saçma yaralanması?) eritem ve kanama mevcut, aynı hastanenin ortopedi uzmanı raporunda, sağ ön kol orta 1/3 posteromedialde saçma giriş çıkış deliği ile uyumlu nedbe izi mevcut, kemik lezyonu olmadığı kayıtlı olup, şubede yapılan muayenesinde, sağ önkol medial kısımda dirseğe yakın birbirinden 1,5 cm mesafede 2 adet 0,5 cm'lik yara nedbesi olduğu saptandığına göre, yaralanmasının yaşamsal tehlike oluşturmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının belirtildiği,
İnceleme dışı katılan ... hakkında ... Devlet Hastanesince düzenlenen 06.01.2014 tarihli adli raporda; katılandaki yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun belirtildiği,
Anlaşılmıştır.
Katılan ... aşamalarda; maktulün eşi olduğunu, olay günü maktulün tek başına traktöre binerek evden ayrıldığını, kısa bir süre sonra sanığın evinin olduğu taraftan yoğun bir şekilde tüfek seslerinin geldiğini, aralarında daha önceden husumet bulunduğu için telaşa kapılarak evlerinin önündeki yola çıktıklarını, sanığın evi ile kendi evlerinin arasının 200-300 metre olduğunu, eşi maktulün kullandığı traktörün Tılan yol ayrımına doğru olduğunu, sanık ve inceleme dışı sanıkların tüfeklerle ateş ettiğini katılan ..., tanıklar Naci ve Taşkın'ın maktulü ateş alanından çıkarmak için uğraştıklarını, maktulün bulunduğu traktörü Ruhi'nin sürdüğünü, Naci'nin kendilerine ait.... aracı sürürek evlerinin önüne geldiklerini, maktul tarlayı sulamak için evden ayrıldığı esnada üzerinde kesinlikle tüfek veya benzeri silah olmadığını, köye su kuyusunu tamir amacıyla gittiklerini, olay günü sabah oğlu tanık Ziya ve sanık ... arasında yaşanan herhangi bir kavga olayı olmadığını, mahkemede tanık Naci'nin kullandığı kendilerine ait...marka araca olay yerinde eşi maktulün bindirildiğini,
Tanık ... 05.11.2013 tarihinde Savcılıkta; tanık ...'nun eşi olduğunu, eşi ile birlikte kız kardeşinin evinde otururken maktulün oğlu tanık Ziya'nın eşinin kullandığı telefonu aradığını, tarlayı sulamakta oldukları su kuyusunun tıkandığını söylediğini, maktulün oğlu aradıktan hemen sonra eşi ile birlikte maktulün babası Ziya'nın evine gittiklerini, eve gittiklerinde kendi oğlu Mahsun, maktulün oğlu Ziya, maktulün babası Ziya ve annesi ...'ın olduğunu, aradan 5-10 dakika geçtikten sonra maktul ve eşi Almula'nın geldiğini, daha sonra maktulün yanında çalışan eşine 'Bizim tarlanın suyu tıkanmış, beraber gidelim.' dediğini, bunun üzerine eşinin maktulün...marka aracına binerek eve üzerini değiştirmeye gittiğini, maktulün de evin avlusunda bulunan mavi renkli traktöre binerek yola çıktığını, yanında herhangi bir tüfek veya benzeri ateşli bir şey görmediğini, maktul evden çıktıktan 1-2 dakika sonra silah seslerinin gelmeye başladığını, feryat figan maktulün babası Ziya, eşi Almula ve annesi Zekiye'nin maktulün vurulduğu yere doğru gitmek istediklerini, ancak 5-6 metre gidebildiklerini, korkarak geri döndüklerini, tüfek sesleri üzerine yola çıktığında Tılan yol ayrımında maktulü traktörün üzerinde gördüğünü, bu esnada yanında kimse olmadığını, 10 dakika sonra evin önüne maktulü inceleme dışı katılan ...'nun traktörle getirdiğini, yine arkasından başka bir traktörle tanık ...'nun geldiğini, eşinin de siyah renkli.... araçla geldiğini, maktulü eşi Naci, Ziya ve Almula Mercan'ın acil bir şekilde hastaneye götürdüklerini, maktulü hastaneye götürdükten yaklaşık beş dakika sonra inceleme dışı katılan sanıklar Mesut ve Sait'in geldiklerini,
Mahkemede; maktulü pusuya düşürdüklerini, kimin kime ateş ettiğini görmediğini, maktulü traktörün üzerinde tanık Ziya'nın evinin önüne getirdiklerini, evin önünde eşi tanık Naci'nin kullandığı maktule ait olan ....marka araca bindirdiklerini, traktörle maktulü evin önüne inceleme dışı katılan ...'nun getirdiğini,
Tanık ... 10.09.2013 tarihinde Savcılıkta; maktulün oğlu olduğunu, olay günü eşi katılan ... ile birlikte kendisine ait siyah renkli...model araçla geldiğini, gelmesinin sebebinin eşi tanık....'nın oğlu maktulü su kuyusu tıkandığı için tamir etmesi amacıyla çağırdığını, maktul eve geldiği esnada evinde ... ziyareti amacıyla yeğeni tanık ... ve eşi tanık Rahile'nin bulunduğunu, maktulün tanık Naci'den tarladaki su kuyusunun bozulduğunu, kendisinin de gelip yardım etmesini istediğini, bunun üzerine Naci'nin çalışma kıyafeti giymek için maktulün kendisine ait siyah...marka aracı verdiğini, maktulün ise traktöre binerek su kuyusunun bulunduğu tarlaya gitmek üzere yola çıktığını, maktul evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra gittiği yönden yoğun bir şekilde tüfek sesleri gelmeye başladığını, maktule daha önceden ölüm tehditleri geldiğinden telaşlanarak hemen kapılarının önündeki yola çıktıklarını, bu esnada maktulü Tılan yol ayrımında traktörün üzerinde gördüğünü, sanık ...'in evinin önünde ise sanık, inceleme dışı sanıklar Cumali, ..., Hilmi, ... ve suça sürüklenen çocuk ...'i ellerinde tüfeklerle maktule ateş ettiklerini gördüklerini, daha sonra maktulün bulunduğu yere arka ara yoldan akrabaları olan katılan ... ve tanık ...'nun traktörle geldiğini, daha sonra aynı yoldan tanık Naci'nin maktulün aracı ile olayın yaşandığı yere geldiğini, katılan ...'nin maktulün üzerinde bulunan traktöre binerek maktulü olay yerinden evlerinin önüne getirdiğini, arkasından tanıklar Taşkın ve Naci'nin geldiğini, maktulü tanık Naci'nin kullanmakta olduğu maktule ait siyah renkli...marka araca bindirerek hastaneye götürdüklerini, maktulün yanında kesinlikle tüfek ya da benzeri bir şey bulunmadığını, maktulün evden tarladaki su kuyusunu tamir amaçlı olarak ayrıldığını, maktulün oğlu torunu tanık Ziya ile sanık ... arasında kavga ettiği hususunda bir bilgisinin olmadığını, maktulün evden çıkmadan kimseyi aramadığını, sadece evlerinde misafir amaçlı bulunan tanık Naci ve eşinin olduğunu,
Tanık ... (Mücahit oğlu) aşamalarda benzer şekilde; maktulün babası olduğunu, olay tarihinde inceleme dışı sanıklar Haşmet ve Cumali tarafından darbedildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, o gün bu şahıslarla hiç karşılaşmadığını, aralarında herhangi bir olay yaşanmadığını, babası maktulün sanık ..., inceleme dışı sanıklar Hilmi ve Haşmet'le aralarında önceye dayalı husumet olduğunu, olayın bu yüzden olduğu kanaatinde olduğunu,
Tanık ... (Hacı oğlu) aşamalarda; maktulün oğlu olduğunu, maktulü traktör üzerinde evlerinin önlerine getirdiklerini, daha sonra kendilerine ait...marka araçla hastaneye götürdüklerini, maktulü köye su kuyusuna bakması için çağırdığını, diğer oğlu tanık ...'ın ...'da olduğunu, ... Cahit olsaydı zaten maktule gereksinim duymayacağını, aramada evinde ele geçirilen tüfek fişeklerini kimin getirdiğini bilmediğini, kendisine ait tüfeği olmadığını, oğlu maktul, sanık ... ve diğer inceleme dışı sanıklar arasında ... Birlik Seyahat'in devri konusunda bir husumet olduğunu, zaten bu olaylarla ilgili adliyeye yansıyan olaylar olduğunu, olay günü torunu Ziya'nın sanığın oğulları tarafından darbedilmesinin söz konusu olmadığını, en azından olduysa da bilgisinin bulunmadığını, kovuşturma aşamasında olay günü su kuyusunun başında olduğunu, maktulün vurulduğunu öğrenince eve döndüğünü,
Tanık ... aşamalarda; olay esnasında ... ilçe merkezinde olduğunu, gelen telefon üzerine kardeşi maktulün vurulduğunu öğrendiğini, kendi aileleri ile sanık ...'ın ailesinin arasında önceye dayalı ... Birlik Seyahat'in devri konusunda bir anlaşmazlık olduğunu, bu konuyla ilgili birtakım olayların da daha öncesinde adliyeye intikal ettiğini, olayın sebebinin bu olduğunu düşündüğünü,
Tanık ... aşamalarda; maktulün kardeşi olduğunu, olay anını görmediğini, sanık ..., inceleme dışı sanıklar Hilmi ve ... ile aralarında ... Birlik Seyahat'in devri konusunda aralarında önceye dayalı husumet olduğunu, bu konuyla ilgili daha önce de adliyeye yansıyan farklı olaylar olduğunu, bu cinayetin de bu yüzden işlendiğini düşündüğünü,
Tanık ... 22.08.2013 tarihinde Kollukta; olay olduğu esnada tarlayı suladığını, tarlada su kesilince maktulü aradığını, 'Suyun kesildiğini' söylediğini, maktulün de kendisine 'Eve git üzerini değiştir.' dediğini, evde üzerini değiştirirken silah sesleri duyduğunu,
10.09.2013 tarihinde Savcılıkta; tanık Naci'nin oğlu olduğunu, olay günü tarlayı sulamakta olan tanık Ziya'nın yanına gittiğini, tanığın kendisine 'Su kuyusu tıkandı.' dediğini, bunun üzerine birlikte traktörle tanığın dedesinin evine gittiklerini, eve geldiklerinde tanık Ziya'nın tanık Naci'yi arayarak, 'Su kuyusunun bozulduğunu, yardım etmesini istediğini,' söylediğini, babası tanığın aradan beş dakika geçtikten sonra annesi tanık Rahile ile geldiklerini, sonrada maktulün eşi ile geldiğini, maktulün babası tanık Naci'ye 'Beraber tarlaya gidelim.' dediğini, kendisi, tanık Ziya ve babasının üzerini değiştirmek için maktule ait...marka araca binerek evlerine gittiklerini, babasının üzerini değiştirerek evden aynı araçla ayrıldığını, arkadaşı Ziya ile evde otururken 3-4 dakika sonra köyden silah sesleri geldiğini, kollukta da bunları söylediğini, kollukta yazılanları söylemediğini, olayı görmediğini, olay esnasında maktulün oğlu Ziya ile kendi evlerinde olduklarını,
Tanık ... 17.02.2014 tarihinde Savcılıkta; gizli tanık olarak ifadesinin alınmasını istediğini, her iki tarafın da akrabası olduğunu, maktulün babasının amcasının oğlu, sanık ... ve inceleme dışı sanık ...'in amcası olduğunu, Cumali ve ...'in sanık ...'in oğlu, suça sürüklenen çocuk ...'in inceleme dışı sanık ...'in oğlu olduğunu, maktulün vurulmasından yaklaşık iki yıl önce otogarda maktul ile Ömer ve Haşmet arasında bir husumet yaşandığını, hatta tam tarih olarak 01.04.2011 tarihinde ... Seyahat ile ... Birliğin camlarının şoförler tarafından kırıldığını, şoförlerin bu şekilde davranmasının sebebinin amcaları Ömer ve Haşmet'i ... Birlik'te istememeleri olduğunu, maktulün bunun üzerine Haşmet ve ...i çıkararak dayısı Yücel Köroğlu ve dayısının çocuklarını işe aldığını, aralarında böylece tartışma ve husumet başladığını, tartışma ve kavgalar maktulün öldürüldüğü tarihe kadar devam ettiğini, maktulün öldürülmesinden yaklaşık 6 ay önce yazıhanesi yüzü maskeli şahıslar tarafından zarara uğratıldığını, camlarının sopalarla kırıldığını, bu olaydan dolayı tarafların şikâyetçi olduklarını, maktul ölmeden yaklaşık 2-3 ay önce köyde büyük bir kavga yaşandığını, bu kavgada maktulün dayısı Yücel Köroğlu ile dayısının çocukları Naci, Hacı, ... ile karşı tarafta Haşmet, Ömer, Cumali, ...'ın olduğunu, kavganın cami civarında olduğunu, kavgada ...'in olmadığını, onun askerde olduğunu, maktul öldürülene kadar şahıslar arasında husumetin devam ettiğini, maktulün öldürüldüğü gün maktulün oğlu tanık ... daha öncesinde yapmış olduğu tahrik edici hareketleri inceleme dışı sanık ...'a karşı devam ettirdiğini, Cumali de bunu sanık ... ve Haşmet'e söylemesi üzerine Ömer, Cumali ve Haşmet aynı araçla ...'a giderlerken tanık Ziya'yı evlerinin önünde görünce aracı durdurarak Cumali ve Haşmet'in Ziya'yı dövmeye başladıklarını, sanık ...'in de arabadan inerek Ziya'yı uzaklaştırdığını, diğerlerinin de araca binerek ...'a devam ettiklerini, bunun üzerine tanık Ziya'nın eve girerek evdeki av tüfeğini almaya çalıştığını, babaannesi Zekiye ve dedesi Ziya'nın engel olduklarını, bu olayın olduğunu tanık Osman Menendizoğlu'na tanıklar Zekiye ve Ziya haber verince Osman'ın da maktule haber verdiğini, bunun üzerine maktulün hemen eve geldiğini, maktulün tüfeği alıp, 'Ben bunlarla konuşacağım, sonuçta amcamın çocukları, vururlarsa beni vururlar, ya da anlaşırız.' diyerek evden çıktığını, ancak evden çıkmadan dayılarının oğulları Mesut, Naci ve Hacı Köroğlu'nu arayıp haber verdiğini, bunları kendisine anlatanın Arslanlı Köyü muhtarının oğlu tanık Osman olduğunu, daha sonra köylülerle ve amcasının eşleri ile yaptığı sohbetlerde olayın diğer boyutunu da öğrenme imkanın olduğunu, maktulün köyde dedesi ve amcaları sanık ... ve inceleme dışı sanık ...'in yaşadığı eve gittiğini, evin kapısının çinkodan ve büyük olması sebebiyle gelmiş olduğu traktörün kornasına basarak sanık ...'le görüşmek istediğini, sanık dışarı çıktığında 'Neden Ziya'yı dövdüklerini' traktörün üzerinden sorduğunu, aralarında konuşmanın küfürleşme boyutuna vardığını, dışarıdaki konuşmalar bağrışma boyutuna varınca içeriden inceleme dışı sanık ... çıkarak maktulü vurduğunu, maktul vurulunca traktörü geri geri sürdüğünü, gideceği esnada inceleme dışı sanık ...'in de maktule ateş ettiğini, duyduğu kadarı ile Cumali ve ...'da silah olduğunu, olay yerine gelen ...'da maktulün vurulduğunu görünce sanık ...'i hedef alarak yaraladığını, suçu suça sürüklenen çocuk ...'in üzerine atmaya çalıştıklarını amcasının hanımından duyduğunu, olaya bizzat şahitlik etmese de yaptığı görüşmelerde, sohbetlerde anlattığı şekilde olduğunu öğrendiğini,
12.03.2014 tarihinde Savcılıkta; olayın olduğu gün zaten ... ilinde olduğunu, kulaktan dolma bilgilere sahip olduğunu, bunların da doğru olup olmadığından emin olmadığını, olayla ilgili olarak kimseyi suçlayıcı beyanda bulunmak istemediğini,
Mahkemede; olay günü ... ilinde olduğunu,
Tanık ... 14.04.2014 tarihinde Savcılıkta; maktulle uzaktan akraba olduklarını, evlerinin bitişik olduğunu, olay günü tanık ...'ın kendisine seslendiğini, sesi duyması üzerine ne istediğini sorduğunu, Zekiye'nin kendisinden oğlu maktulü aramasını istediğini, bunun üzerine maktulü aradığını, maktule 'Nerede olduğunu' sorduğunu, cevaben 'Köye doğru geldiğini,' söylediğini, bir süre sonra ...'ın ikametinden hararetli konuşma sesleri duyduğunu, ancak konuşmanın içeriğini hatırlamadığını, hararetli bir şekilde konuşanlardan bir tanesinin maktul olduğunu, bu olaydan kısa bir süre sonra evinin avlusundayken ...'ın evinin önünden hızlı bir şekilde iki tane traktörün art arda okul istikametine doğru gittiğini gördüğünü, portakal ağaçları olduğu için traktörün üzerinde kimler olduğunu görmediğini, iki dakika sonra tüfek seslerinin geldiğini, tüfek seslerinin 5 dakika kadar sürdüğünü, olayla ilgili görgü sahibi olmadığını, olay günü maktulün oğlu Ziya ile sanığın oğulları arasında kavga olayı yaşanıp yaşanmadığını bilmediğini, olaydan sonra köyde hemen hemen her yerde maktulün inceleme dışı suça sürüklenen çocuk tarafından vurulduğunun konuşulduğunu,
Mahkemede; maktulle evlerinin yan yana olduğunu, maktulün annesi tanık ...'ın kendisine seslendiğini, maktulü aramasını ve oğlunun durmadığını söylemesini istediğini, maktulü arayarak durumu haber verdiğini, maktulün beş dakika sonra geldiğini, evden yüksek seslerin geldiğini, arka arkaya iki traktörün çıktığını, tüfek seslerinin beş on dakika daha sürdüğünü,
Keşif esnasında; 'Az sonra bu kadar jandarma ne bir daha buraya gelir, ne de bu kadar adam bir daha gelir, şurada ben komşuyum yani, ben sadece bu olayla alakam yoktu, içine girdim, bu kısmını anlatıyorum, yani dört dörtlük her şeyi anlatsam az sonra da benim ölüm çıkar, şurada ben tekim,' dediği,
Tanıklar ..., ... ve ...; olay tarihinde inceleme dışı sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte hayvan çiftliğinde çay içerlerken köyden yoğun bir şekilde tüfek seslerinin geldiğini, tüfek seslerinin geldiği yöne doğru hep birlikte koştuklarını, olay yerine geldiklerinde sanık ...'in yerde yaralı vaziyette yattığını gördüklerini,
Tanık Cafer Ergin; olay günü inceleme dışı sanık ...'ın tarlasını suladığını,
Tanıklar ... ve ...; olay esnasında kız kardeşinin kocası inceleme dışı sanık ...'ın yanlarında olduğunu,
Tanıklar Zühtü Diz, ... ve Mümtaz Diz beyanlarında; olay esnasında inceleme dışı sanık ...'ın Karaosmanlar Mahallesi'nde yanlarında olduğunu,
Tanık ... Kollukta; sanık ...'ın eşi olduğunu, sanığın ...'a gitmek için otomobille avlu kapısından çıkarken maktulün oğlu tanık Ziya'nın motosikletle giderken eşinin kullandığı araca çarptığını ve eşinin Ziya'ya ... attığını sonradan eşinden öğrendiğini, ses duyunca kapıya doğru gittiğini, ancak Ziya'yı görmediğini, bu sırada tanık ...'in kendilerine misafirliğe gelince eşi sanığın da gitmekten vazgeçerek arabayı içeriye çektiğini, felçli olan kayınpederi Cumali'nin yanına çardağa geçtiklerini, 15-20 dakika sonra silah sesleri geldiğini, silah seslerinin yol ayrımından başlayıp köyün içerisine doğru devam ettiğini, sanığın hemen koşarak sacdan kaplamalı avlu kapısını kapatmak için gittiğini, ama bir parçasını kapatabildiğini, açık olan kapıdan mavi traktör üzerinden ellerinde tüfeklerle Mesut ve Hacı Sait'in ateş ettiklerini net olarak gördüğünü, sol tarafta mavi renkli traktör üzerinde maktulü gördüğünü, elinde tüfek olduğunu, ancak maktulü ateş ederken bizzat görmediğini, kırmızı renkli traktörde Ziya oğlu maktulün kardeşi ... Mercan'ı elinde tüfekle gördüğünü, traktör üzerinde elinde tüfekle ...'nu gördüğünü, bu olaylar olurken ...'in avlu içerisinde olduğunu, görümcesi katılan ...'ın yaralandığını, tarlayı sulamada olan oğulları Cumali, ..., kaynı Haşmet ve oğlu Metin'i avlu içerisinde bir ara gördüğünü, ancak nereden geldiklerini bilmediğini, bunların üzerine herhangi bir silah görmediğini,
Savcılıkta farklı olarak; eşi sanığın maktulün oğlu Ziya'yı kaza yüzünden ... atarak dövmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını, olayın çıkış sebebinin böyle bir konu olacağını düşündüğü için jandarmada o şekilde ifade verdiğini, eşi sanığı yaralayanların Mesut ve ... olduğunu net bir şekilde gördüğünü,
Mahkemede; olay günü inceleme dışı sanıklar Haşmet, Cumali, ... ve görümcesinin oğlu tanık İsmail'in evlerine 700-800 metre mesafedeki hayvan çiftliğine gittiklerini, eltisinin kardeşi tanık ...'in geldiğini, eşi sanığın ...'a gideceğini, sonra vazgeçtiğini, kendisine sorduğunda 'Maktulün oğlu Ziya'nın araya çarptığını, Ziya'ya ... attığını,' söylediğini, daha sonra tanık Nevzat'ın bayramlaşma için kayınpederi Cumali'nin yanına geldiğini, görümcesi katılan ...'ın olduğunu, beş dakika sonra kapıya motorla maktulün geldiğini, küfrederek eşi sanığa doğru geldiğini, iki dakika geçmeden maktulün dayısının oğlanları inceleme dışı katılan sanıklar Mesut ve Sait'in geldiğini, maktulün kapıda olduğunu, sanığa iki tane vurup traktörüne geri bindiğini, ateş ederlerken sanığın alnından yaralandığını, yere düştüğünü, o esnada inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ...'in geldiğini, inceleme dışı sanıkların sanık ... yerde yaralı iken geldiklerini,
Tanık ... 12.08.2013 tarihinde Kollukta; hasta ve felçli olan ...'ın yanına ... ziyaretine gittiğini, Cumali ile evinin önündeki kameriyede sohbet ederken 15-20 dakika sonra avlunun dışında yol üzerinde silah sesleri duyduğunu, kimin silah attığını görmediğini, sanık ve eşi tanık Çiğdem'in avlu kapısına doğru gittiklerini gördüğünü, ancak ellerinde silah görmediğini, silah sesi duyunca Cumali ile birlikte evin içine girdiklerini, olayın ne şekilde cereyan ettiğini görmediğini, sonradan duyduğuna göre aralarında bulunan husumetten meydana geldiğini öğrendiğini, maktul ile sanık arasında husumet olduğunu bildiği için silah sesini duyduğunda içeriye girdiğini,evine kimin niçin ateş ettiğini bilmediğini, sanıkla maktulün oğlu arasında kavga olayı olup olmadığını bilmediğini,
03.01.2014 tarihinde Savcılıkta; Kolluktaki ifadesine ek olarak 5-6 dakika kadar tüfek seslerinin sürdüğünü, olay yerinde inceleme dışı sanıkları görmediğini, ...'ın evine kimin niçin ateş ettiğini bilmediğini, sanıkla maktulün oğlu arasında kavga olayı olup olmadığını bilmediğini,
Mahkemede; benzer şekilde beyanda bulunduğu,
Tanık ... 08.01.2014 tarihinde Savcılıkta; olay günü kız kardeşi inceleme dışı sanık ...'in eşi tanık ...'a gittiğini, yaklaşık yarım saat sonra kırmızı renkli dış kapının önüne mavi renkli bir traktör geldiğini, traktörün şöfor koltuğunda maktulün oturduğunu, sağlı sollu yanında 2 kişi daha olduğunu, sanık ...'in kapının önüne çıkmadan bu şahıslarla konuşmaya başladığını, duyabildiği kadarıyla maktulün sanığa 'O işi neden halletmedin?' diye hararetli bir şekilde sesini yükselterek sorduğunu, sanığın da hatırladığı kadarıyla 'Ben o işte yokum, elinden ne gelirse yap.' dediğini, maktulün traktörün üzerinde elinde tüfek olduğunu, traktörü Tılan yol ayrımına çevirdiğini, tam bu sırada başka bir traktör üstünde ellerinde tüfeklerle üç kişinin kendisinin de bulunduğu sanığın evine doğru ateş açtığını, sanığın kaçmaya çalışırken saçma taneleri ile vurulup yere düştüğünü, bu esnada yeğeni suça sürüklenen çocuk ...'in evin arka tarafında bulunan bahçeden koşarak geldiğini, direkt ...'ın çardağında asılı tüfeği aldığını, inceleme dışı sanıkların olay yerine sanığın yerde ambulans beklerken geldiklerini,
Mahkemede; bayramlaşmak amacıyla olay yerine gittiğini, bir traktör geldiğini, sanığın babasının yanında olduğunu, sanığın traktöre doğru yürüdüğünü, traktörün kapıda durduğunu, aralarında tartışma başladığını, sanığın geri döndüğünde 'Elinizden geleni yapın arkanıza koymayın.' dediğini, maktulün traktörle gitmeye başlarken her taraftan silahlarla sıkıldığını, maktulün traktörle geri geri gitmeye başlaması ile silahların sıkıldığını, olay yerinde dört tane traktör olduğunu, maktulün traktörde tek olduğunu,
Tanık ... Savcılıkta; inceleme dışı sanık ...'in eşi olduğunu, olay anını görmediğini, sadece sanığın yerde yaralı vaziyette yattığını gördüğünü, sanığı hastaneye gönderdikten sonra inceleme dışı sanıkların olay yerine geldiklerini hatırladığını, tanık ...'in olay anında evde bulunup bulunmadığını hatırlamadığını,
Tanık ... Savcılıkta; köy muhtarı olduğunu, olayı görmediğini, bu olayın iki aile arasında önceye dayalı husumetten kaynaklandığını düşündüğünü, zaten buna benzer tüfekle yaralama olayının her iki aile arasında daha öncede olduğunu, bunların da adliyeye yansıdığını,
Tanık ... aşamalarda benzer şekilde; maktulün yanında işçi olarak çalıştığını, tarlada bulunan su pompasının arıza yaptığını maktulün söylediğini, bu nedenle üzerini değiştirip tarlaya gideceğini, daha önce aralarında husumet bulunan sanık ve maktulün bağrıştıklarını duyduğunu, olay yerine çok yakın olduğunu, sanık ve maktulün tartışmalarını bizzat gördüğünü, maktulün traktör üzerinde olduğunu, sanıkla aralarında yaklaşık 20 metre mesafe olduğunu, bu esnada süratle yanlarına doğru giderken sanığın elindeki av tüfeği ile maktule ateş ettiğini, ilk ateş sonucunda maktulün yara aldığını, daha sonra sanığın maktulün yaralandığını görünce arka arkaya birkaç el daha ateş ettiğini, koşarak maktulün yanına gittiğini, bu esnadan yanına ...'nun geldiğini, maktulü traktörden indirerek hemen kendisinin kullandığı maktule ait araca bindirerek hastaneye götürdüklerini, maktule yardım ederken sanığın olduğu taraftan kendilerine yoğun bir şekilde ateş edildiğini, ateş edenlerin ..., ..., ..., ...'ın ellerindeki otomatik tüfeklerle ateş ettiklerini gördüğünü, maktulde kesinlikle av tüfeği olmadığını, çeşitli yerlerinden yaralandığını, maktule ateş eden şahsın kesinlikle sanık ... olduğunu, karşı tarafa ateş etmediklerini, sanık ...'in nasıl yaralandığını ve kapısındaki saçma izlerinin nasıl meydana geldiğini bilmediğini, olay esnasında ateş edenler arasında ... ve ...'ı görmese de onların da bu olaya etkisinin olduğunu düşündüğünü,
Tanık ... aşamalarda benzer şekilde; maktulün halasının oğlu, inceleme dışı katılan ...'nun kardeşi... ve ...'nun amcasının oğulları olduğunu, olay olduğu gün tarlayı suladıktan sonra eve geldiğini, ... vesilesi ile halası tanık ...'ın yanına gitmek için kardeşi Ruhi ile birlikte traktörle evden çıktıklarını, kardeşinin ifadesinde belirttiği gibi evde iken kendisini kimsenin telefonla aramadığını, evlerinin sanık ...'in evine yaklaşık 500-600 metre olduğunu, köyün içinde bulunan caminin yanına geldiklerinde sanık, inceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...'ın ateş ettiklerini, bu sebeple arka taraftan dolaşarak yola devam ettiklerini, arka taraftan dolaştıkları esnada halasının oğlu maktulü traktörün üzerinde vurulmuş vaziyette gördüklerini, ateşin hâlâ devam ettiğini, kendilerine ateş edenin inceleme dışı sanıklar ... ve ... olduğunu, traktörle maktulü olay yerinden uzaklaştırdıklarını, maktulü gördüklerinde Naci'nin olay yerinde olmadığını, maktulü evlerinin önüne kardeşi Ruhi ile birlikte götürdüklerini, orada hemen arabaya bindirerek hastaneye gönderdiklerini, maktulü araca bindirdikleri sırada Naci'nin yanlarına geldiğini, maktulün ve kendilerinin yanında silah olmadığını, olay esnasında yaralandığını, maktulde de silah olmadığını,
İnceleme dışı katılan ... aşamalarda benzer şekilde; ... ilinde.... kurumunda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, evinde istirahat ederken abisi tanık ...'nu telefonla birisinin aradığını, arayan kişiyi tanımadığını, abisine maktulün oğlunu dövdüklerini söylediklerini, abisinin kendisine hitaben 'maktulün oğlu ... Paşa'nın sanık ... ile bir münakaşa yaşadığını, maktulün evine gidelim.' dediğini, bunun üzerine abisi Taşkın ile traktörle maktulün ikametine doğru giderken köyün içinde silah sesleri geldiğini, aralarında sanıkla husumet olduğunu, bu nedenle onun evinin önünden geçmek istemediklerini, ara yoldan ana yola geçtikleri esnada Tılan yol ayrımında maktulü traktör üzerinde olduğunu görünce onun yanına gitmek istediklerini, ancak o esnada sanık ..., inceleme dışı sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın ellerindeki otomatik tüfekle maktule doğru ateş ettiklerini gördüğünü, maktulün yaralı olduğunu görünce abisi Taşkın ile ara yola girdiklerini, kendisinin bir şekilde maktulün bulunduğu traktöre yaya olarak ulaştığını, maktulün traktörün koltuğunda olduğunu, traktörü olay yerinden uzaklaştırırken sanık ... ve inceleme dışı sanık ...'in kendisine ateş ettiklerini gördüğünü, maktulde ve kendilerinde silah olmadığını, ateş etmediklerini, sanığın ikametinin girişindeki kapıdaki saçma tanelerinin nasıl oluştuğu konusunda bir fikrinin olmadığını, mahkemede farklı olarak abisi tanık Taşkın'ı kimsenin aramadığını, ... ziyareti sebebiyle gittiklerini söylediği,
İnceleme dışı katılan ... ... aşamalarda benzer şekilde; abisi katılan ... Mesut ile sulama yaparken köyden silah sesleri gelmeye başladığını, abisinin yanına gittiğini, kendisine '... vurulmuş.' dediğini, birlikte traktörle maktulün evine gitmek için sanık ...'in evinin önünden geçtikleri esnada avlu kapısının açık olduğunu, sanık ve Haşmet ile daha önceden aralarında husumet bulunduğunu, sanığın yanında elinde tüfekle oğlu inceleme dışı sanık ...'i gördüğünü, evin önünden geçtikten hemen sonra silah sesi geldiğini, sanık ve inceleme dışı sanıkların ateş ettiğini gördüğünü, bu sırada yaralandığını, abisi Mesut'un da yaralandığını, maktulün evine vardıklarında maktulün hastaneye götürülmüş olduğunu, maktulün vurulduğu ana şahit olmadığını, kardeşi ve kendisinde silah olmadığını, kimseye silahla ateş etmediğini, kimseyi yaralamadığını,
İnceleme dışı katılan ... ... aşamalarda; olay günü kardeşi katılan ... Sait ile tarla sularken kendilerine tanık Naci'den telefon geldiğini, maktul ve sanığın kavga ettiklerini söylediklerini, traktörle tarladan gelirken sanığın evinin önünden geçerken ateş ettiklerini, kendisine inceleme dışı sanıklar ... ve ...'ın ateş ettiğini, tüfekten çıkan saçma tanelerinin değdiğini, sanık ve maktul arasında önceye dayalı husumet olduğunu,
Katılan ... aşamalarda; muhtemelen abisi sanığın yanına giderken ya da onun yanında saçma taneleri ile yaralandığını, kimlerin ateş ettiğini bilmediğini, sadece suça sürüklenen çocuk ...'in tüfekle 2 el ateş ettiğini gördüğünü, maktulü kimin vurduğunu görmediğini, abisi sanık ...'in yerde yattığını, evlerine doğru katılan sanıklar Mesut ve Sait'in ateş ettiğini, katılan ... ...'ndan şikâyetçi olduğunu,
İnceleme dışı sanık ... benzer şekilde aşamalarda; olay günü sabah hayvanlara yem vermek için çiftliğe gittiklerini, çiftliğin eve uzaklığının 800 metre olduğunu, 10-15 dakika sonra silah seslerini duyduklarını, yanında bulunan inceleme dışı sanıklar Cumali ve ..., tanıklar ... ve ...'la birlikte evlerine doğru koştuklarını, eve gittiğinde abisi sanık ...'in vurulmuş şekilde evde yattığını görünce abisinin eşi tanık ...'a 'Ne oluyor?' dediğini, abisinin eşi Çiğdem'in 'Evi bastılar, üç dört motorla Köroğulları geldi, ...i vurdular.' dediğini, olay yerine geldiğinde kimseyi görmediğini, sadece oğlu inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ...'i elinde tüfekle amcası sanığın başında gördüğünü, olay yerinde akrabaları ..... ile aralarında daha önceye dayalı ... Seyahat'tan kaynaklanan bir sorun olduğunu, ... Seyahat'i babası ...'in maktule verdiğini, ancak babasının işletmeye devam ettiğini, babası felç olduktan sonra maktulün ... Seyahat'in işletmeciliğini de kendilerinden devralmak istediğini, bu sebeple aralarında husumet oluştuğunu, olay yerine olay bittikten sonra geldiğini,
İnceleme dışı sanık ... benzer şekilde aşamalarda; olay günü sabah amcası inceleme dışı sanık ... ve diğerleri ile birlikte çiftliğe hayvanlarının bakımlarını yapmaya gittiklerini, 15-20 dakika sonra köyden silah sesleri gelmeye başladığını, çiftlikle köydeki evlerinin aralarının yaklaşık 700-800 metre olduğunu, daha önceden Köroğulları ile aralarında ... Birlik ve ... Seyahat nedeniyle husumet olduğunu, bu nedenle evde sıkıntı olabileceğini düşünüp hep birlikte eve gittiklerini, evde annesi tanık ...'ın kendilerine '... ve akrabaları Köroğulları evimizi bastı, traktörlerle geldi.' dediğini, babası sanığın yerde yaralı vaziyette olduğunu, bir sürü borçları olduğu için kaçtıklarını,
İnceleme dışı sanık ... aşamalarda benzer şekilde; maktulün babası sanık ...'in amcasının oğlu olduğunu, sanık ve maktul arasında ... Birlik Seyahat firmasının devri konusunda eskiye dayalı husumet bulunduğunu, olay günü sabah kendilerine ait olan çiftliğe amcası.... babasının dayısının oğlu ..., babasının halasının oğlu ... ve halasının oğlu ... ile birlikte çiftlikte çay içip sohbet ederken silah sesleri duyduklarını, önce ... olduğu için aldırış etmediklerini, sonra kulak kesilince silahların babası sanığın evinden geldiğini anladıklarını, çiftlikle evin arasının 700-800 metre olduğunu, bu mesafeyi 3-4 dakikada koştuklarını, eve vardıklarında silah seslerinin kesildiğini, babası sanığın yerde yaralı vaziyette yattığını, babasının başında silahla suça sürüklenen çocuk ...'in beklediğini gördüğünü, 'Ne oldu?' diye sorduğunu, kendisine hitaben '..., ..., ..., Hacı ... ve yanındakilerin evi bastılar, amcamı yaraladılar, bir iki el silahla ateş ettim.' dediğini,
İnceleme dışı sanık ... aşamalarda benzer şekilde; sanık ...'ın dayısının oğlu, maktul ...'in da diğer dayısının oğlu olduğunu, aralarında husumet olduğunu bildiğini, 09.08.2013 ile 10.08.2013 tarihleri arasında Arslanlı köyüne yaklaşık 15-20 km mesafede olan Ufacıkören köyü mevkisinde bulunan tarlasını sulamaya tek başına gittiğini, olayın olduğu zamanda tarlasında olduğunu, olaydan kardeşi ...'ın araması ile haberdar olduğunu, olay esnasında tarlasını suladığına....n tanık olduğunu,
İnceleme dışı sanık ... benzer şekilde aşamalarda; olay günü bayramlaşmak için Arslanlı köyünde bulunan aynı zamanda köy muhtarı olan tanık ...'nun evine eşi ile birlikte sabah saat 09.00 sıralarında gittiğini, olayı bizzat görmediğini, aynı köyde olduğu için silah seslerini duyduğunu, kayınpederinin evinin bahçesinde çardakta otururken iki traktörün arka arkaya geçtiğini gördüğünü, bir tanesini maktulün, diğerini ise tanık ...'nun kullandığını, traktörlerin evin önünden geçmesinden 3-5 dakika sonra silah sesleri duyduğunu, silah seslerini duymasından yaklaşık 7-8 dakika sonra ...'nun traktör kullanır şekilde yanında maktul olacak şekilde gördüğünü, olay yerine gitmediğini, yanında ... ve ... ile ...'nun bulunduğunu, olayı gördükten sonra olay yerine gitmediğini, eşini alarak eve gittiğini,
İnceleme dışı sanık ... benzer şekilde aşamalarda; sanık ve maktulün babası inceleme dışı sanık ...'ın dayılarının oğulları olduğunu, olay günü ... köyü, ....Mahallesi'nde eşinin ailesinin evinde olduğunu, olaydan akrabaları ...'ın araması ile haberdar olduğunu, gün boyunca Karaosmanlar Mahallesi'nde olduğuna kayınpederi ....... tanık olduklarını, sanık ve maktul arasında önceye dayalı bir husumet olduğunun doğru olduğunu,
İnceleme dışı sanık ... aşamalarda benzer şekilde; maktul ve sanığın babası inceleme dışı sanık ...'ın dayılarının oğulları olduğunu, 10.08.2013 tarihinde saat 11 sıralarında evine 100-150 metre mesafede bulunan sanığın evinden silah sesleri gelmeye başladığını, silah seslerinin aralıksız 5 dakika devam ettiğini, silah sesleri kesildikten sonra annesi ...'ı da alarak sanığın evine gitmek için evlerinden çıktıklarını, ikametin önüne geldiklerinde kırmızı renkli dış kapının açık olduğunu, içeriye girdiklerinde sanığın yaralı vaziyette evinin çardağında oturduğunu gördüğünü, etrafın kalabalık olduğunu, konuşulanlardan maktul ve ...'nun sanığın evini basıp tüfeklerle ateş etmeleri sonucunda sanığın yaralandığını öğrendiğini, olay yaşanırken olaya dahilinin söz konusu olmadığını,
İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk ... aşamalarda benzer şekilde; inceleme dışı sanık ...'in babası, sanık ...'in amcası, maktulün babasının amcasının oğlu olduğunu, sanık ... ile aynı avlu içerisinde farklı iki evde kaldıklarını, olay günü kendilerine ait koyunları otlatmak için evlerine yaklaşık 500 metre mesafede bulunan tarlaya gittiğini, aradan yaklaşık 2-3 saat geçtikten sonra köyden tüfek sesleri geldiğini, dikkatlice dinlediğinde tüfek seslerinin evlerine yakın bir yerden geldiğini anladığını, evlerine doğru gittiğini, evlerinin bahçesine arka taraftan yani dere tarafından girdiğini, amcası sanık ...'in kırmızı renkli ev girişi kapısının yaklaşık 4-5 metre gerisinde bulunan ağacın dibinde hareketsiz bir vaziyette yattığını, evin dışına doğru baktığında maktul ve ...'ın aynı traktör üzerinde traktörün ön yüzü evlerine dönük vaziyette Tılan yol ayrımına yaklaşık 3-4 metre evlerine yaklaşık gördüğünü, ...'nu bir traktörün üstünde, Sait ve ...'nu bir traktörün üzerinde... bir traktörün üzerinde gördüğünü, bu kişilerin elinde silah olduğunu, her birinin bahçeye doğru ateş ettiğini, çardak içerisinde bulunan dedesine ait tüfeği aldığını, aralık olan dış kapıdan okul istikametine doğru maktul, ... ve ...'nun bulundukları yere doğru 2 el ateş ettiğini, 2 el ateş ettiğinde maktule isabet etmiş olabileceğini, bu olaylar yaşanırken olay yerinde sanık, kendisi ve evlerine doğru ateş eden şahısların bulunduğunu, başka kimsenin bulunmadığını, maktulü kendisinin istemeden ve kasıt olmaksızın vurduğunu, olay anında kullandığı silahı teslim ettiğini, amcası sanıkta silah olmadığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... müdafisi huzurunda Kollukta; evinde eşi tanık...ile birlikte iken evin avlusunu suladığını, saati tam olarak hatırlamadığını ancak saat 11.00 sıraları olduğunu, evinin önüne maktulün geldiğini maktulün geldiğinde telefonla konuştuğunu, kendisine hitaben daha önceden aralarında bulunan otogar sorunu ile ilgili olarak 'O işi ne yaptın?' dediğini, maktule 'Olmaz.' diye cevap verince maktulün kendisine 'Nasıl olmaz o... çocuğu,' diye cevap verince aralarında kavga meydana geldiğini ve yumruklaştıklarını, o anda birden çevreden silah sesleri duyduğunu, Mesut, Naci, Ruhi, ... ile ...'ın birkaç traktörle evinin önüne geldiklerini, ellerindeki tüfeklerle maktulün ve kendisinin üzerine ateş ettiklerini, yaralandığını, yere düştüğünü, o sırada maktulün kendisine 'Böyle olacağını bilmiyordum.' dediğini, maktulün 'Ben de yaralandım.' dediğini, daha sonra ne olup bittiğini hatırlamadığını, olayın meydana geldiği esnada olay yerinde kendisi ve eşinden başka ailesinden ve çevresinden kimsenin olmadığını, kesinlikle kimseye ateş etmediğini, evini basıp kendisinin yaralanmasına ve maktulün ölümüne ismini saydığı şahısların sebep olduğunu, olayın bu şekilde olduğunu eşi ...'in tanık olduğunu,
Savcılıkta; maktulün amcasının oğlu olduğunu, maktulle aralarında ... Birlik Seyahat'in devri konusunda önceye dayalı husumetlerinin bulunduğunu, maktulle bu konu hakkında zaman zaman konuştuklarını, ancak orta yolu bulamadıklarını, 10.08.2013 tarihinde saat 11.00 sıralarında evinin bahçesinde ağaçları suladığı sırada evinin önüne maktulün kendisine ait traktörle geldiğini, bu esnada tek başına olduğunu, dış kapıdan kendisine doğru seslendiğini, ikametin dış kapısı açık olduğundan dolayı maktulün sesini duyduğunu, maktulün kendisine 'Ne yaptın o işi?' diye sorduğunu, kendisinin de maktulün aralarındaki önceye dayalı mevzu olan husumeti kastettiğini anladığından 'Kesinlikle seyahat acentasının devrini sana vermeyeceğim.' dediğini, maktulün de 'Nasıl vermezsin?' diye söyleyerek küfürlü sözler sarf ettiğini, bunun üzerine aralarında karşılıklı münakaşa yaşandığını, bu esnada maktulün kendisine, kendisinin de maktule yumruk atmak suretiyle vurduğunu, aradan iki üç dakika geçtikten sonra ikametinin önüne dört tane traktör geldiğini, bu traktörlerden birinde ..., ..., bir diğerinde ..., bir diğerinde ise ... ile ..., bir diğerinde ...'ın olduğunu...ile ......n kullandığı traktörlerin okul istikametinden evine doğru, diğer iki traktörün ise tam aksi istikametten evine doğru geldiklerini ve evinin önünde durduklarını, bu esnada kendisinin evine ait bahçenin içerisinde ağaçların yanında bulunduğunu, maktulün yanında bulunduğunu, şahısların geldiğini görünce maktulle aralarındaki münakaşaya son verdiklerini, dört traktörün üzerindeki şahısların maktul ve kendisine doğru ateş etmeye başladıklarını, kaçmaya fırsat bulamadan vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, yanında bulunan maktulün evin dış kapısına doğru yönelerek şahısların ateş ettiği yöne doğru kaçtığını, bu esnada maktulün vurulduğunu veya yaralandığını görmediğini, aldığı yaraların etkisi ile bayıldığını, olay esnasında kesinlikle herhangi bir ateşli silahla ateş etmediğini, olayın yaşandığı esnada evinin bahçesinde tek başına olduğunu, olayların hepsine eşi tanık...'in şahit olduğunu,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; jandarma ve savcılıkta verdiği ifadelerini aynen tekrar ettiğini, maktulün amcasının oğlu olduğunu, aralarında daha önceden ... Birlik Seyahat konusunda bir husumet olduğunu, maktulün kendisine ... Birlik Seyahat'ın kendisine devretmesi konusunda baskı yaptığını, maktulle daha önce de bu sebeple de tartışmalar yaşandığını, hatta kendisinin bir keresinde yaşanan bu tartışmadan dolayı savcılığa şikâyette bulunduğunu, olay günü maktulün ikamet ettiği evine geldiğini, evinin önüne geldiği esnada cep telefonu ile konuştuğunu, kendisine hitaben 'Ne yaptın onu?' diye sorduğunu, maktule 'Bu işin olmayacağını, ... Birlik Seyahat'ı devretmeyeceğim.' dediğini, akabinde maktulle aralarında tartışma başladığını ve kavga etmeye başladıklarını, bu esnada maktulün dayısının çocukları olan ..., ..., ..., ... ve ..., ... ,,, traktörde, Mesut ve Sait bir traktörde... da ayrı bir traktörde olmak üzere toplam üç ayrı traktörle maktulün arkasından evinin önüne geldiklerini, maktulle kavgaya giriştiği esnada silah sesleri duyduğunu, silahlarla kendisine yönelik ateş edildiğini, ateş edilmesinden dolayı başından, sırtından, kolundan yaralandığını, daha sonra bayıldığını ve olanları hatırlamadığını, maktulü kimin vurduğunu bilmediğini, bu olaylar yaşanırken evde sadece eşi tanık Çiğdem'in olduğunu, başka kimsenin olmadığını, kesinlikle ateşli silah kullanmadığını, kimseye ateş etmediğini, evinde kendisine veyahut çocuklarına ait ruhsatlı ya da ruhsatsız hiçbir silah bulunmadığını,
Mahkemede; maktulün oğlunun arabaya vurduğunu, önceden de konuşmadığını, aralarında garaj davasından bir şeylik olduğunu, olay günü maktulün oğlunun kendisine ait arabanın sağ çamurluğuna vurduğunu, çocuğun yere düştüğünü görünce evden hemen indiğini, elini yüzünü yıkadığını, çocuğu gönderdiğini, 25-30 dakika sonra maktulün dayısının çocukları ile silah sıkarak evine girdiklerini, dört traktörle geldiklerini, birbirinden haberli, maktul üzerine geldiğinde kendisine silah sıktığını, maktulle aralarında karşılıklı küfürleşme olduğunu, maktulün kendisinden garajın satışını istediğini, maktule 'Olmaz.' dediğini, bunun üzerine 'Hadi kurtul.' deyip silahla vurduğunu, ana avrat küfrettiğini, maktulün ilk tek geldiğini, diğerlerinin sonra geldiğini,
Savunmuştur.
Tahrik kelimesi, sözlüklerde hareket hâlinde olmayan bir şeyi harekete geçirme, kımıldatma, kışkırtma olarak tanımlanmıştır. (Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğü, Kubbealtı Lugati.)
İnsanın dış dünyaya yansıyan davranışlarını esas alan ceza hukuku, onun davranışlarında iç dünyasının, o anki ruh hâlinin ve genel psikolojik özelliklerinin önemi bulunduğunu kabul ederek bu psikolojik durumlara belli bir hukuki değer vermektedir. Bu itibarla modern ceza hukuku sadece işlenen suçu değil, suçun işlenmesinde etkili olan nedenleri göz önünde bulundurarak cezalandırma yoluna gitmektedir. (Devrim ..., Yeni Türk Ceza Kanunu'nda Haksız Tahrik, AÜHFD, 2004, C. 54, s.225.)
Haksız hareketin kişi üzerinde ve onun psikolojik aleminde bir tepki doğuracağını kabul eden modern ceza hukuku, failin bu durumunu değerlendirmekte, cezai sorumluluğunu azaltan bir sebep olarak görmektedir. Failin bu subjektif durumuna önem veren çeşitli ülkelerin ceza kanunlarında, failin cezasında belli oranlarda indirim yapılması esası kabul edilmiştir. (M. Muhtar Çağlayan, Yargıtay İçtihatları Işığında Haksız Tahrik üzerine Bir İzah Denemesi, ... Dergisi, Ocak –Şubat, 1982, S.1, s.14.)
Bu düşünceden hareketle 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesinde de haksız tahrik;
'Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir' şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeden, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklığın neticesi olarak bir suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan nedenlerden biridir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları ile öğretide de kabul gören görüşler doğrultusunda haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için;
a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumunun tepkisi olmalı,
d) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sâdır olmalıdır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, 765 sayılı Kanun'da yer alan 'ağır – hafif tahrik' ayırımına son verilerek; tahriki oluşturan eylem, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilip, sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle, maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda cezasından makul bir indirim yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlememesi önemlidir. Mağdur ya da ölenden gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir.
Yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail, gerekse mağdurun karşılıklı haksız davranışlarda bulunması hâlinde, tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile mağduru tahrik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri süremez. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hâl almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir.
Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı hâlinde, fail ve mağdurun yek diğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmediği göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması hâlinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık ... ve maktul ...'ın amca çocukları, inceleme dışı sanık ...'ın sanığın kardeşi, inceleme dışı sanıklar ... ve ...'ın sanığın oğulları, inceleme dışı sanıklar ... ve ...'ın sanık ve maktulün halasının oğulları, inceleme dışı sanık ...'ın inceleme dışı sanık ...'ın oğlu, inceleme dışı sanık ...'ın inceleme dışı sanık ...'ın oğlu, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ...'ın inceleme dışı sanık ...'ın oğlu, inceleme dışı katılan ...'ın sanığın kız kardeşi, tanıklar ..., ..., inceleme dışı katılan ..., inceleme dışı katılan sanıklar ... ve ...'nun maktulün dayısının çocukları, tanık ... ve inceleme dışı katılan ...'nun kardeş, tanık ..., inceleme dışı katılan sanıklar Mesut ve ...'nun kardeş oldukları, ... Bayramının 3. günü 10.08.2013 tarihinde maktulün oğlu tanık ... ile inceleme dışı sanıklar Cumali ve Haşmet arasında kavga çıktığı, bu kavgayı sanık ...'in ayırdığı, kavga sonrasında eve dönen tanık Ziya'nın kavgayı sürdürmek istediği, kavganın sürmesini istemeyen maktulün annesi tanık ...'ın akrabası ve bitişik komşusu olan tanık ...'ndan yardım isteyerek oğlu maktulü aramasını söylediği, tanık .... konuyu tanık....ye sorduğunda kendisine, 'Oğlunun rahat durmadığını söyle.' dediğini, tanık ...'ın aramasından yaklaşık 5-10 dakika sonra maktulün annesi....ve babası Ziya ile birlikte yaşadığı Arslanlı köyündeki evine geldiği, maktulün evden çıkmadan hararetli bir konuşma yaptığı ve Köroğlu soyadlı dayısının çocuklarını da aradığı, onların gelmesini beklemeden maktulün kendisine ait mavi renkli traktörle evlerine yaklaşık 500-600 metre mesafede olan, etrafı duvarla çevrili, büyük bir kapısı olan sanığın aynı avlu içerisinde farklı evlerde babası Cumali ve kardeşi inceleme dışı sanık ... ile birlikte oturdukları yere geldiği, traktörün üzerinden kornaya bastığı, sanığın dışarıya çıkması için seslendiği, bu sırada ... ziyareti sebebiyle tanık ... yanında olan sanığın elinde av tüfeği ile dışarıya çıktığı, sanık ve maktul arasında yaklaşık 20 metre mesafe olduğu, halde karşılıklı tartışıp, küfürleşmeleri akabinde, sanığın elindeki av tüfeği ile yaptığı atışla maktulü yaraladığı, olay yerine maktulün dayısının çocukları olan tanık.... ve inceleme dışı katılan ...'nin geldikleri ve maktulü olay yerinden götürmeye çalışırken, inceleme dışı katılan ...'nin, sanık ..., inceleme dışı sanıkla...ve suça sürüklenen Metin tarafından av tüfekleri ile basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, taraflar arasındaki kavgayı duyup olay yerine gelen inceleme dışı katılan sanıklar .... ve suça sürüklenen çocuk ... tarafından basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, inceleme dışı katılan ... ...'nun olay esnasında abisi sanık ...'in evinde bulunan inceleme dışı katılan ...'ı basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, inceleme dışı sanık ...'un sanık ...'i basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yüzde sabit iz kalacak şekilde yaraladığı, olay yerinden inceleme dışı katılan ..., tanıklar Naci ve Taşkın tarafından kurtarılan maktulün babası tanık Ziya'nın evinin önünde kendisine ait...marka araca bindirilerek hastaneye götürüldüğü, hastanede av tüfeği saçma taneleri yaralanmasına bağlı iç organ harabiyetinden gelişen iç kanama sonucu öldüğü, sanığın eyleminin sübutunda ve suç kastının öldürmeye yönelik olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmayan olayda;
10.08.2018 tarihli ölü muayene tutanağında kimlik tanığı olarak beyanı alınan maktulün dayısı Halil Yücel Köroğlu, 'maktulün yeğeni olduğunu, ... Otobüs Terminali'nde yazıhane işlettiğini, bu yerin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak çalıştırdığı kişiler ... ahlakına uygun olmayan davranışlarda bulundukları ve olaylar çıkarttıkları için ölen yeğeninin kendilerini işten çıkarttığını, bunun üzerine uzaklaştırdığı kişiler olan ve aynı zamanda amca çocukları olan kişilerin maktulden haraç istemeye başladıklarını, tehdit ettiklerini, yakın zamanda kendisinin yanında maktule ateş açtıklarını, kendisinin yaralandığını, bununla ilgili soruşturma açıldığını', tanık ... 17.02.2014 tarihinde Savcılıkta, 'her iki tarafın da akrabası olduğunu, maktulün vurulmasından yaklaşık iki yıl önce otogarda maktul, sanık ve inceleme dışı sanık ... arasında bir husumet yaşandığını, hatta tam tarih olarak 01.04.2011 tarihinde ... Seyahat ve ... Birliğinin camlarının şoförler tarafından kırıldığını, şoförlerin bu şekilde davranmasının sebebinin amcaları... ... Birlikte istememeleri olduğunu, maktulün bunun üzerine ...e ...i çıkararak dayısı ... ve dayısının çocuklarını işe aldığını, aralarında böylece tartışma ve husumet başladığını, tartışma ve kavgaların maktulün öldürüldüğü tarihe kadar devam ettiğini, maktulün öldürülmesinden yaklaşık 6 ay önce yazıhanesinin yüzü maskeli şahıslar tarafından zarara uğratıldığını, camlarının sopalarla kırıldığını, bu olaydan dolayı tarafların şikâyetçi olduklarını, maktul ölmeden yaklaşık 2-3 ay önce köyde cami civarında büyük bir kavga yaşandığını, bu kavgada maktulün dayısı Yücel Köroğlu dayısının çocukları tanık Naci, inceleme dışı katılan sanıklar .... ile karşı tarafta sanık, inceleme dışı sanıklar Haşmet, ..ve ...'ın olduğunu,' maktulün babası tanık ..., maktulün oğlu tanık ..., maktulün kardeşleri .....'kendi aileleri ile sanık ...'in ailesi arasında önceye dayalı ... Birlik Seyahat'ın devri konusunda bir anlaşmazlık olduğunu, bu konuyla ilgili adliyeye yansıyan olaylar olduğunu,' sanık ...'in kardeşi inceleme dışı sanık ..., 'Köroğulları ile aralarında daha önceye dayalı ... Seyahat'ten kaynaklanan bir sorun olduğunu, ... Seyahat'i babası ...'nin maktule verdiğini, ancak babasının işletmeye devam ettiğini, babası felç olduktan sonra maktulün ... Seyahat'in işletmeciliğini de kendilerinden devralmak istediğini, bu sebeple aralarında husumet oluştuğunu,' sanık ...'in oğulları inceleme dışı sanıklar Cumali ve ...'ın, '... ile aralarında ... Birlik Seyahat'in devri konusunda eskiye dayalı husumet olduğunu,' köy muhtarı tanık ...,' olayın iki aile arasında önceye dayalı husumetten kaynaklandığını,' beyan ettikleri, sanık ...'in aşamalarda 'maktulün amcasının oğlu olduğunu, maktulle aralarında ... Birlik Seyahat'in devri konusunda önceye dayalı husumetlerinin bulunduğunu, maktulün ... Birlik Seyahat'i kendisine devretmesi konusunda baskı yaptığını,' savunduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... ve maktul ...'in amca çocukları oldukları, Mercan ailesi mensuplarının ... Birlik Seyahat isimli işletmede birlikte çalışırken olay tarihinden yaklaşık 2 yıl önce maktulün ... Birlik Seyahat işletmesinden sanık ...'i ve kardeşi inceleme dışı sanık ...'i çıkararak dayısı...soyadlı dayısının çocuklarını işletmeye aldığı, fiilen yapılan bu devirden sonra maktulün üzerindeki hisseyi devretmesi hususunda sanık ...'e baskı yapmaya başladığı, devir meselesi nedeniyle taraflar arasında kolluk makamlarına intikal eden birçok olay yaşandığı, somut olayda haksız tahrik hükümlerinin değerlendirilmesi yapılırken devir meselesinin neden kaynaklandığının araştırılması, silahla yaralama ile sonuçlandığı dosya kapsamından anlaşılan önceki adli olayların araştırılması ve olay öncesinde haksız olan tarafın ortaya konulmasının zorunlu olduğu, bu nedenle önceki adli olayların araştırılması, yürütülen soruşturma ve kovuşturma dosyalarının incelenmesi ve ilgili dosyaların denetime olanak sağlayacak şekilde dosya arasına alınması gerektiğinin gözetilmemesi, olayın oluş anını gören maktulün dayısının oğlu, sanık ve maktul arasındaki ... Birlik Seyahat'in devrine ilişkin husumetin de taraflarından biri olan tanık ... 10.08.2013 tarihinde 'daha önce aralarında husumet bulunan sanık ve maktulün bağrıştıklarını duyduğunu, olay yerine çok yakın olduğunu, sanık ve maktulün tartışmalarını bizzat gördüğünü, maktulün traktör üzerinde olduğunu, sanık ve maktulün arasında 20 metre mesafe olduğunu, bu esnada süratle yanlarına doğru giderken sanığın elindeki av tüfeği ile maktule ateş ettiğini,' beyan ettiği, taraflar arasındaki bağrışma seslerinin içeriğini olayın sıcaklığı ile anlamadığı, tanık ... aşamalarda, 'bayramlaşmak amacıyla olay yerine gittiğini, bir traktör geldiğini, sanığın babasının yanında olduğunu, sanığın traktöre doğru yürüdüğünü, traktörün kapıda durduğunu, aralarında tartışma başladığını,' beyan ettiği, dosya içeriğine göre, maktulün ... Bayramı 3. günü sabahı amcasının oğlu olan sanık ...'den hesap sormak için traktörüyle evinin önüne gittiği.... soyadlı dayısının çocukları tanıklar.... inceleme dışı katılan ..., inceleme dışı katılan sanıklar ...de çağırdığının anlaşıldığı, bu hususu keşif esnasında Mahkeme huzurunda tanık ...'nun doğruladığı, ancak doğruları anlatması durumunda zor durumda kalacağını belirttiği, sanık ...'in aşamalardaki tüm savunmalarında maktulle tartıştıklarını, maktulün traktörle evinin önüne gelerek kendisine küfrettiğini, arkasından maktulün dayısının çocuklarının geldiğini söylediği, sanığın savunmalarının aksinin ispat edilemediği ve hayatın olağan akışına uygun olduğu, Mahkemenin olay günü oğlu tanık Ziya ile sanık ... arasındaki kaza olayını öğrenen maktulün konuşmak için sanığın evine traktörü ile gittiğini, sanık ve eşinin de beyan ettiği gibi aralarındaki konuşmanın tartışmaya dönüştüğünü belirtmesine rağmen, haksız tahriki değerlendirirken, 'maktulün olay günü belirlenemeyen bir saikle sanığın evine gittiğini,' kabul ederek kendi gerekçesinde farklı oluşlar üzerinden değerlendirmeler yaparak çelişkilere düştüğü, ihtimaller dahilindeki şüpheyi sanık aleyhine yorumlayarak yetersiz ve çelişkili gerekçelerle, ayrıca eksik araştırma ile sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulamamasında isabet bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu üyesi; olayda eksik araştırmayla hüküm kurulmadığı yönünde karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ;
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25.09.2018 tarih ve 552-3677 sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- ... Ağır Ceza Mahkemesinin 07.05.2015 tarihli ve 136-104 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık ... yönünden TCK’nın 29. maddesinin eksik araştırma, yetersiz ve çelişkili gerekçelerle uygulanmaması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 25.11.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğu ile karar verildi.