9. Hukuk Dairesi 2017/9983 E. , 2018/4056 K.
MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 30. HUKUK DAİRESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine, yasal sonuçlarına hükmedilmesine ve sendikal tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Dava dilekçesinin özeti:
Davacı, davalı işyerinde 05/09/2007 ile 08/01/2015 tarihleri arasında harita teknikeri olarak çalıştığını ve iş aktine iş daralması, işyeri gerekleri nedeniyle son verildiğini. Müvekkilinin işinin kendisine yüklediği tüm sorumlulukları eksiksiz olarak yerine getirdiğini. Işini yürütürken müvekkiline işveren vekilleri tarafından herhangi bir uyarı yada disiplin cezası uygulaması yapılmadığını. Müvekkilinin işini yaparken yetersizliğine ilişkin bir beyanda bulunulmadığı gibi ayrıca bu yönde yöneltilmiş bir suçlama yada idari işlemde bulunmadığını. Davalı şirketin fesih bildiriminde ...fiyatlarındaki düşüşü gerekçe gösterdiğini. Oysa davalı şirketin ...üretimi ile bir ilgisinin bulunmadığını. Davalı şirketin gaz üretimi yapan bir şirket olup bu gerekçenin yersiz olduğu. Üretim düşmesi gerekçesinin de gerçeği yansıtmayan bir iddia olduğunu, ilgili şirketin son 6 ay içerisinde 6 yeni üst seviyede kuyu açtığını ve üretimini arttırdığını. Işyerinde müvekkili ile aynı işi yapan biri emekli olduktan sonra sözleşmeli olarak istihdam edilen tekniker ile biri de 1 yıldan az kıdemi olan bir tekniker daha bulunduğunu, müvekkilinin işyerinde örgütlü ...İş Sendikasına üye olan tek beyaz yakalı personel olup sendikadan istifa etmesi yönünde kendisine uzun süre telkinler uygulandığını ancak tecrübeli bir personel olması nedeniyle iş aktine son verilemediğini, müvekkilinin 15 yaşındaki oğlu ile yalnız yaşamakta olup sendika üyeliğinin öğrenilmesinin ardından kendisini Diyarbakır'da görevlendirilerek istifaya zorlandığını ancak müvekkilinin bu baskıya boyun eğmeyip görev yerine gideceğini beyan etmesinin sonunda bu işlemden vazgeçildiğini davalı işyerinde ...İş Sendikası örgütlü olup müvekkilinin de sendika üyesi olduğunu, bu işyerinde sayıları 50'yi aşan işçi sendika üyesi oldukları için işten çıkartıldıklarını iddia ederek davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine, boşta geçen süreye ilişkin 4 aydan az olmamak üzere tüm sosyal hakları ile birlikte boşta geçen süre ücretinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine ve ayrıca 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalının Cevabı:
Davacının 11/09/2008 – 08/01/2015 tarihleri arasında müvekkili şirkette, şirketin yüzey haritalama teknikeri olarak çalıştığını, davacının iş akdinin şirketin 06/01/2015 tarihinde almış olduğu işletmesel karar sonucu 08/01/2015 tarihinde feshedildiğini davacı tarafın iş akdinin feshinin geçersiz olduğu yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu,. ...İş Sendikasının müvekkili şirkette yetkili ve müvekkili şirkette çalışan pek çok sendikalı çalışan bulunduğunu. Davacının sendikal nedenlerle iş akdinin feshedildiği yönündeki iddiaların tamamının asılsız olduğunu ayrıca 06/01/2015 tarihli işletmesel karar sonrasında yalnızca davacının değil 4 çalışanın daha iş akdinin sona erdirilmek zorunda kalındığını, ...sektörünün doğalgaz sektörünü de doğrudan etkilediğini. İş K.nun 18.maddesinde yer alan işletmenin gereklerinden kaynaklı fesih için tüm şartların gerçekleşmiş ve söz konusu fesihin geçerli bir fesih olduğunu savunarak davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı:
İlk Derece Mahkemesi tarafından alınan heyet raporu içerikleri ve tüm dosya kapsamı dahilinde beyanlarına başvurulan tanık anlatımları ile iş akdinin geçerli bir neden ile sonlandırıldığı iddiasının ispatlanamadığı sabit olmuştur. Böylelikle geçerli nedenle bir fesih mevcut olmadığından davacı tarafın sendikal nedenlerle fesih iddiası değerlendirilmeye alındığında ...iş sendikasına üyelik tarihleri ile iş akdinin fesih tarihleri arasındaki yakınlık , sendikaya üye olduktan bir süre sonra sendika üyeliğinden istifa eden işçilerin mevcut olması , işyeri uygulamaları irdelendiğinde sendikaya üye olma ve örgütlenme haklarının engellenmesi amacı taşındığı, bu hususun ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2015 tarih 2014/498 esas 2015/1035 karar sayılı ilamı ile de teyit edildiği, söz konusu kararda sanık ... hakkında üzerine atılı sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan eylemine uyan Türk Ceza Kanunun 118/1, 42/3-1, 62/1 maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis cezası verildiği, verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın 3.740,00 TL adli para cezasına çevrildiği ve erteleme ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı, kararın temyiz edilerek yargıtay incelemesine gönderildiği, her ne kadar ceza dosyası kesinleşmemiş ise de ceza mahkemesinde yapılan yargılamada da sendikal faaliyetin önlenmesi yönünde işlem yapıldığı yönünde kanaat edinildiği, işe iade dosyalarının çok acele yargılama yapılarak karara bağlanması gereken davalardan olması, ceza dosyası temyiz edilmesi halinde kesinleşmesinin uzun bir süreç alacağı ve bu durumun işçiler yönünden telafisi imkansız zararlar doğuracağı düşünülmüş, gerek dava dosyamızdaki ifadeler , gerekse ceza dosyası içeriği ile işveren temsilcisi konumundaki ... un 2012 yılında çalışanların ...iş sendikasına üye olmaları tarihinden itibaren zaman zaman bizzat kendisinin , zaman zamanda diğer usta başları aracılığı ile işçilere sendikadan ayrılmaları yönünde baskı uyguladığı toplantı düzenlenerek sendikaya üye olanların ayrılmamaları halinde işten çıkartılacakları, başka illere gönderilerek görevlendirilebilecekleri, işyerinin kapatılacağı yada taşeron firmalara verileceği yönündeki baskılar sonucunda bazı işçilerin sendikadan ayrılmak zorunda kaldıkları, ayrıca dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda işyerinde bir kısım işlerin taşeron firmalara verilip taşeron firma tarafından işçi alımı yapıldığı, hatta işe iade davası açan bir kısım işçilerin bu şekilde taşeron firma elemanı olarak işe alındığı , davalı şirket tarafından 12/11/2012 tarih 14266 sayılı yetki tespit kararına karşı çoğunluğun sağlanılmadığı yönünde itiraz davası açılması karşısında davalı işveren tarafın işçilerin sendika üyeliğini istemediği ve sendikal faaliyetlerin önüne geçilmek amacı taşındığı , sendikaya üye olma ve örgütlenme hakkına engel olmak amacı ile ve sendikal nedenlerle feshin gerçekleştiği yine mahkememizde açılan aynı nitelikteki birçok dava mevcut olup söz konusu bu dava dosyalarınında sendikal tazminat istemiyle açıldığı ve bu dosyalarda da iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiği yönünde hükümler kurulduğu her ne kadar söz konusu bu ilamlar kesinleşmemiş ise de, davalı işyerinde yapılan uygulamanın tüm işçilerin sendika üyeliğinin önüne geçilmesi amacıyla gerçekleştiği kanaatine ulaşılarak 6356 sayılı yasanın 25/5 maddesi düzenlemesi gereği ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında belirlenmesi ve davacının süresi içerisinde işe başlamak için başvurması halinde işveren tarafından işe başlatılmaması halinde kararın kesinleştiği tarihe kadar 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi ve davacının işe başlatılmaması halinde peşin ödenen ihbar ve kıdem tazminatlarının bu alacaktan mahsubu yönünde karar verilmiştir.
D) İstinaf Aşaması:
İlk Derece Mahkemesi’ nin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
E) İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğini feshin sendikal nedene dayanmadığını savunmuştur.
F) Bölge Adliye Mahkemesi’ nin Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesi dosya kapsamı, delil durumu ve yerel mahkeme karar gerekçesine göre başvuru nedenleriyle sınırlı hususlar ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
G) Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi’ nin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde, istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
1- Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarının nasıl yazılacağı ve neleri ihtiva edeceği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 359. maddesinde çok detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddedeki düzenleme emredici niteliktedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 359. Maddesi aynen;
“MADDE 359- (1) Karar aşağıdaki hususları içerir:
a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları.
b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti.
ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti.
d) İleri sürülen istinaf sebepleri.
e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep.
f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi.
g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları.
ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Kararın neleri içereceğine ilişkin bu kanuni şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı HMK. nun 359. maddesi çerçevesinde değerlendirildiğinde;
Kararda davalı tarafının istinaf sebebi belirtilmemiştir.
Karara karşı istinaf talebinde bulunan tarafın istinaf sebeplerinin Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında belirtilmemesi HMK. nun 359/d maddesine aykırıdır.
İstinaf sebeplerinin ne olduğu Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf incelemesinin sınırlarını belirlediği gibi ( kamu düzenine aykırı haller hariç ) Yargıtay’ın ilgili Dairesi tarafından yapılacak temyiz incelemesinin sınırlarını da ( kamu düzenine aykırı haller hariç ) belirleyecektir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararında davalının istinaf sebeplerinin belirtilmemesi emredici nitelikteki HMK. nun 359/d maddesine aykırı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığı ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir.
İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece işverence yapılan feshin sendikal nedene dayandığı kabul edilmişse de ilk derece mahkemesinin gerekçesinde bahsedilen sendikal nedenle açılan dosyalarda sendikal tazminata hükmedilmesi hususunun 2012 yılında yapılan fesihlerle ilgili olduğu, dosyada fesih tarihinde sendikal nedenle ilgili olarak sadece tanık beyanlarının bulunduğu anlaşılmakla davacının iş akdi 08.01.2015 tarihinde feshedildiğinden bu hususta yapılan araştırma yetersizdir.
Feshin yapıldığı dönemde sendikaya üye olmayıp, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin bulunup bulunmadığı, sendikaya üye olan ve davalı iş yerinde çalışan toplam işçi sayısı ve üyelik tarihleri, sendika üyeliğinden istifa etmesine karşın iş akdi sonlandırılan işçilerin olup olmadığı, sendikalı olup iş sözleşmeleri feshedilen işçilerin yerlerine yeni işçi alınıp alınmadığı ve bunlar arasında sendikaya üye olan olup olmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı hususları yeterince araştırılmamıştır. Belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılmadan sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
I) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.