1. Ceza Dairesi 2020/3446 E. , 2021/7757 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
MAKTUL :...
SUÇLAR : Kardeşi Kasten Öldürme, Kasten Öldürme
HÜKÜMLER : ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/02/2017 tarih ve
2016/127 Esas – 2017/32 Karar sayılı ilamı ile;
1)Sanık ... hakkında maktul...’i
kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nin 82/1-d ve
53. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası ile cezalandırılmasına,
2)Sanık ... hakkında ise maktul...’i kasten öldürme
suçundan TCK’nin 81/1 ve 53. maddeleri uyarınca
müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin
hükme yönelen istinaf başvurularının esastan reddine
dair; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin
14/04/2017 tarih ve 2017/574 Esas – 2017/624 Karar
sayılı kararı
TEMYİZ EDENLER :Sanıklar müdafileri
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 14/04/2017 tarih ve 2017/574 Esas – 2017/624 Karar sayılı kararının sanıklar müdafiileri tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezasının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya içeriğine göre,... ile sanık ...’in kardeş oldukları, babalarının yıllar önce, annelerinin ise 01/12/2014 tarihinde vefat ettiği, ... ile halasının oğlu olan diğer sanık ...’ın da çok samimi arkadaş oldukları, ...’ın Aralık 2014 ayı sonlarında ortadan kaybolduğu ve kısa bir süre sonrada sanık ...’in ... iline çalışmaya gittiği, akrabaları ve köylüler tarafından sanıklara ...’ın nerede olduğu sorulduğunda her iki sanık tarafından farklı içeriklerle ...’ın Rusya’ya gittiği yönünde cevaplar verdikleri, ...’ın bir başka isimle açtığı facebook hesabından ölümünden sonra 22/01/2015 tarihinde sanık ...’in “Pazartesi günü Rusya’ya gidiyorum, sizin olsun köyde memlekette kızımmmm” şeklinde yazılı paylaşımda bulunduğu, 21/07/2015 tarihinde ... isimli tanık tarafından, ... ile sanık ...’a annelerinden kalan evin tandırlığından kötü kokular geldiğinin ve tandırlığın zeminin kazılmak suretiyle eşildiğinin köy muhtarı tanık ...e söylenilmesi sonrasında, muhtarın ihbarı üzerine tandırlıkta yapılan inceleme sonucunda, kefenlenmiş ve İslami usullere göre gömülmüş bir erkek cesedi bulunduğu, Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 31/07/2015 tarihli raporunda; “maktulün DNA profili ile sanık ...’ın DNA profilinin aynı olması sebebi ile şahısların babaları tarafından aynı soy ağacına dahil erkek bireyler olabileceğinin” belirtildiği, sanıklar bu aşamaya kadar ...’ın ölümüne ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını beyan etmiş iseler de, sanık ... 10/02/2016 tarihli, sanık ... ise 11/02/2016 tarihli kolluk beyanlarında; ... ile birlikte olay tarihi öncesinde de bir çok kez kablo hırsızlığı yaptıklarını, olay tarihi olan 30/12/2014 günü, üçünün birlikte Aydınlık İlçesi yoluna doğru gittiklerini ve ...Beldesi bölgesine geldiklerini, iki direk arasında bulunan alüminyum kabloyu kesmek için ...’ın elektrik direğine çıktığında elektrik çarpması sonucunda direkten aşağıya düşerek öldüğünü, akabinde cesedi birlikte geldikleri aracın bagajına koyarak ...’ın ikamet etmek amacı ile... ilçesinde kiraladığı dükkana getirip bıraktıklarını, ertesi gün ... ile Erkan’ın Altınsu Köyü’ndeki annelerinden kalan evlerinin tandırlığını kazıp hazırlık yaptıktan sonra ...’ın cesedini bulunduğu kiralık dükkandan 2015 yılının yeni yıl gecesinde getirerek ısıttıkları su ile yıkayıp kefenlediklerini ve İslami usullere göre gömdüklerini beyan ettikleri, sanık ...’in sanığın elektrik direğinden düştüğünde yanında olduğu için olayı görgüye dayalı olarak anlattığı, her ne kadar sanık ...’ın olay sırasında beklediği yer ve sanığın düştüğü yerdeki yatış pozisyonuna ilişkin sanıklar arasında çelişkili ifadeler bulunmakta ise de, yapılan kovuşturma sırasında sanıklar ile ... arasında öldürmeyi gerektirecek açık bir husumet bulunduğuna ilişkin kesin bir delile rastlanılmadığı, HTS kayıtlarının incelenmesinde ...’a ait 0 538 5029923 numaralı telefonun 30/12/2014 tarihinde saat 19.02.42‘de ...Mevkii ... Köyü’nde mesaj aldığı, yine sanık ...’e ait ... numaralı telefonun da 30/12/2014 tarihinde saat 19.01.50’de ...Mevkii ... Köyü’nde mesaj aldığı, bu haliyle sanıkların olay günü beyan ettikleri şekilde ...Beldesi’ne gittiklerinin anlaşıldığı, sanık ..., cesedin bulunduğu gün tanzim edilen 21/07/2015 tarihli “Ölünün Kimliğini Belirleme ve Adli Muayene Tutanağı”nda, her ne kadar kardeşine ait cesedi teşhis edememiş ise de, ...’ın belirgin özelliği olarak “sağ kolunun dış yüzeyinde yuvarlak şeklinde 2-3 cm çapında yanık izi olduğunu” beyan ettiği, sonrasında şüpheli ve sanık sıfatıyla aşamalarda alınan savunmalarında da ...’ın sağ kolundaki bu yanık izinden bahsettiği, ... Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 04/12/2015 tarihli Otopsi Raporu”nda, “Kişinin ölüm nedeni hakkında yeterli kanaat oluşmadığından tüm tıbbi tedavi evrakını içerir adli tahkikat dosyasının otopsi raporu ve otopsi fotoğrafları ile birlikte Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilmesi gerektiği”nin belirtildiği, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 29/01/2016 tarihli Raporu’nda ise, “ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi yapılamadığı, cesetten kan ve idrar elde edilemediğinden ayrıntılı toksikolojik analiz yapılamadığı, mevcut verilerle kişinin kesin ölüm sebebi ve mekanizması bilinmemekle birlikte olayın meydana gelişi, cesedin bulunduğu ortam ve bulunuş şekli birlikte değerlendirildiğinde kişinin ölümünün zorlamalı ölüm (cinayet) olduğunun kabulü gerektiği” şeklinde görüş bildirildiği, sonrasında 1. İhtisas Kurulu’nca tanzim edilen 24/02/2014 tarihli ikinci adli raporda ise; “kişinin ölümünün sorulduğu üzere elektrik çarpması neticesinde meydana gelmiş olabileceği, ancak ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi yapılamadığı, iç organlarda ayrıntılı travmatik ve patolojik değişim analizi yapılamadığı, cesetten kan ve idrar elde edilemediğinden ayrıntılı toksikolojik analiz yapılamadığı, mevcut verilerle kişinin kesin ölüm sebebi ve mekanizması bilinemediğinin” belirtildiği, bu hali ile sanık ...’ın üzerine atılı kardeşe karşı kasten öldürme ve sanık ...’in ise üzerine atılı kasten öldürme suçlarını işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında, sanıkların 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülen temyiz sebeplerinin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 14/04/2017 tarih ve 2017/574 Esas – 2017/624 Karar sayılı 'istinaf başvurularının esastan reddine dair' hükmünün CMK'nin 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı BOZULMASINA, bozma sebebi gözetilerek sanık ...’in bu suçtan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2. maddesi gereğince ... Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ...
Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.04.2021 gününde Üye ...'in Bölge Adliye Mahkemesi kararının doğru olup, temyiz talebinin esastan reddine dair karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
... Ağır Ceza Mahkemesi 06.02.2017 tarih 2017/127 Esas, 2017/32 Karar sayılı Kararında; sanık ...'ı Kasten öldürmek, sanık ...'i de Kardeşi kasten öldürmek suçundan cezalandırılmalarına karar vermiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 14/04/2017 gün ve 2017/574 Esas, 2017/624 Karar sayılı kararında istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesinin, esastan reddi yönündeki Kararının isabetli olduğu ve Esastan reddi ile Onanması gerektiği görüşündeyim. Sayın çoğunluğun Bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.
Muhalif Üye
...
28/04/2021 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ...'un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ...'in yüzüne karşı 29/04/2021 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.